İnternetin düşmanı ülkeler açıklandı
Açıklanan raporda Türkiye’nin ismi de geçerken, internetin düşmanı olarak tanımlanmadı. Listeye ilk kez giren ABD ve Britanya gibi ülkeler dikkat çekti.
Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından her yıl düzenli olarak yayınlanmaya başlayan “İnternetin Düşmanları” raporunda bu yıl ilk kez isimleri yer alan ülkeler göze çarptı. 2006 yılından bu yana ülkelerin çevrimiçi ifade özgürlüklerine gösterdikleri hassasiyete göre rapor hazırlayan kuruluşa göre, internet sansürü ve gözetimi doğrudan temel insan haklarına müdahale anlamı taşıyor. İnternetteki ifade özgürlüğü demokratik hakların garantisi, gelişimin öncüsü olarak kabul ediliyor. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne göreyse fiziksel dünyada görülen hakların tamamı, hiçbir sınırlama olmaksızın çevrimiçi ortamda da geçerli olmalı. Konsey, dünyadaki tüm devletlere de çağrıda bulunarak, internet erişiminin artırılması ile medya, bilgi ve iletişim ağlarının geliştirilmesi için uluslararası işbirliğine gidilmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu yıl hazırlanan raporda özellikle üç kuruluşun internetin özgürlüğünü tehdit ettiği açıklandı. Buna göre, Hindistan’daki The Centre of Development of Telematics ile Edward Snowden’ın ortaya çıkardığı belgelerin ardından ismini duyduğumuz Büyük Britanya’daki GCHQ ile Amerika Birleşik Devletleri’nin NSA’i en tehlikeli kurumlar olarak öne çıktı.
Özel sektör de ülkelere destek veriyor
NSA ve GCHQ’nun, aralarında gazetecilerin de bulunduğu milyonlarca insanı gözetlediğine dikkat çekilen raporda, cihazlar ve yazılımların açıklarını kullanarak sızan kurumların, internete bağlı hemen her sistemi hakladığı belirtildi. Bu kurumların, verinin özgürce paylaşılması, ifade özgürlüğü ve mahremiyet hakkının çiğnendiği aktarılan raporda, kendilerini demokratik olarak nitelendiren ülkelerin İran, Çin, Türkmenistan, Suudi Arabistan ve Bahreyn’den farkı kalmadığına dikkat çekildi.
Bu ülkelerin özel sektör tarafından üretilen araçlar olmadan gözetleme yapamayacağının altı çizilirken, merkezi İtalya’da bulunan Hacking Team isimli şirketin Etiyopya’nın gazetecileri gözetleme işlerinde yardımcı olduğu belirtildi. Bununla birlikte NSA’in Fransa merkezli Vupen şirketinden destek aldığı bilgisi verildi. Belarus’un interneti gözleyebilmek için SORM sistemini Rusya’dan ithal ettiği hatırlatıldı. Çin’in, İran’ın “Helal İnternet” girişimini destekleyerek, dünyadan kopuk bir ulusal internet yaratma hazırlıklarının üzerinde duruldu.
Peki ya Türkiye?
Raporda Türkiye’nin de ismi geçiyor ancak internetin düşmanı olan ülkeler arasında yer almıyor. Hatta bu durum yurtdışındaki gazeteciler tarafından da eleştiriliyor. Listede Türkiye, Ürdün ve Fas’ın da olması gerektiği belirtiliyor.
Türkiye hakkında raporda, “5 Şubat 2014’te oylanan son 5651 sayılı yasa internet servis sağlayıcıları (ISS) sansür ve gözetimin bir aracı haline getirdi. Yeni bir organizasyon altında toplanmaya zorlanarak, merkezden gelecek içerik engelleme ya da kaldırma taleplerini yerine getirecekler. Eğer bu organizasyona katılmazlarsa lisanslarını kaybetme riskiyle karşı karşıyalar. 5651 sayılı yasa ayrıca ISS’lerin kullanıcıların bağlantı verilerini tutması için verilen sürenin bir yıldan iki yıla çıkarılmasına hükmediyor. Yasada ne çeşit verinin saklanacağı açıkça belirtilmediği gibi ne amaçla kullanılacağı da yer almıyor. Uzmanlara göre, talep edilen veriler ziyaret edilen sosyal ağlar ve site geçmişleri, aramalar, IP adresleri ve e-posta konularını kapsıyor” ifadeleri kullanıldı.