IoT ve M2M’in Türkiye sanayisindeki yeri nedir? BTvizyon Bursa’da cevaplanacak…
Ekrem Özgürbüz – Sistematik OTVT, Kurucu Ortağı
- 2018 yılında kurumsal teknoloji alanındaki gelişmeleri ve bunun iş dünyasına yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Teknolojinin gelişim hızına baktığımızda 2018 in bir önceki yıla oranla bu gelişmelerin yansımalarını Türk sanyisinde, endüstrisinde fazlaca hissetiriyor olması gerekir. Teknoloji logaritmik bir hızla ilerliyor, dolayısıyla bekletilerimiz büyük ama her yıl olduğu gibi bu yıl da teknolojinin getirdikleri söylenenlerden çok yapılanlarla ölçümlenecek. Ölçümlemeden kastım üretim maliyetlerin düşmesi, verimliliğin artması, az zamanda kaliteli üretimlerin yapılmasıdır, yapılabilirliğin en temel dayanağı da sanayide yenilikçi teknolojinin kullanılmasıdır. Yenilikçi Teknoloji pahalı dolayısıyla maliyetlerin düşürülmesi gerekir. Dinamikler iç içe geçmiş durumda bu nedenle Türkiye sanayisinde yenilikçi teknolojinin kullanımının hızının daha da çok artması gerekiyor yani cesur ve vizyoner yatırımlar için özellikle büyüklü küçüklü kobilerin desteklenmesi, altını çiziyorum bilinçlendirilmesi çok önemli.
Kısa bir süre önce başlayan Endüstri 4.0 rüzgarını arkamıza alarak 2018 ve ilerisi için IoT ve M2M tarafına şöyle bir değerlendirme yapabiliriz sanırım.
Üretim Sistemleri M2M ile Değişiyor
Endüstri 4.0; üretim hattında robotların işbaşına gelmesinden çok daha fazlası ve burada M2M iletişim ile tüm hatların gerçek zamanlı takibi, hatta olası sorunların öngörülebilirliği gibi avantajları beraberinde getiriyor. Sonuçta çip teknolojisi, hiç olmadığı kadar erişilebilir hale geldi gerek maliyet gerekse ölçek itibariyle. Operasyonel maliyetlerin de yeniden tanımlanmasını sağlayacak M2M iletişim, bireylerin hayatında akıllı araba, akıllı ev gibi konseptlerle yerini alırken, doğal olarak reel sektörde de artık gücünü göstermeye başladı.
Alışkanlıklarımız, davranış biçimlerimiz değişiyor, bireysel, toplumsal sosyoljik yaşam modellerimizde nasıl değişimler yaşıyorsak, iş süreçlerimizde de dijital dönüşüm bu değişimi hızla sürüklüyor. Net olan bir şey var değişim kaçınılmaz ve bu değişime ayak uyduramayanlar gelecekte var olamayacaklar.
Günümüzde yaşadığımız hemen hemen her faaliyetimizin içinde dijitalleşme etkilerini artan şekilde deneyimliyoruz. Yaşam şekillerimiz, iş yapış tarzlarımız , yeni iş alanlarımız ile bizleri farklı bir gelecek bekliyor. Gelecek bu şekilde oluşurken üretim sistemlerindeki değişim ve daha fazla dijitalleşme kaçınılmaz olacaktır.
Ülkemizde endüstri 4.0 şemsiyesi altında gerçekleştirilen bu çalışmaların memnuniyet verici olduğunu, özellikle M2M ekseninde bu değişim ve farkındalığın giderek arttığını görüyoruz.
Bu etkinin faydaya dönmesi için daha fazla veri toplamaya, toplanan bu verileri değerlendirmeye ve çıkan sonuçlara göre aksiyon aldırtmaya ihtiyacımız giderek artıyor. Özellikle bizim ilgi alanımızda olan artık her işin başına “akıllı” özelliğini eklemek ise olmazsa olmazımız oluyor. Peki nedir “akıllı olmak?”
Akıllı olmak işte bu verileri uzaktan, el değmeden-insan müdahalesi olmadan toplamak, toplanan bu verileri otomatik olarak belli kurallara göre değerlendirmek ve çıkan sonuçlara göre otomatik olarak aksiyon aldırtmakla sağlanıyor.
Bizler değişen bu “yeni veri toplama teknolojisine” şirketlerimizin duyduğu ilginin son derece yüksek olduğunu gerçekleştirdiğimiz projeler ve farklı proje talepleri ile anlıyoruz.
Nesnelerin birbirine bağlanması ile artık bunlar veri oluşturacak, big data. Herkesin Big Datadan dönüştrülen dijital ortak akıl üzerinden uygulamalar geliştirmesine izin verilecek.
Daha çok bilgiyi kullanan, daha çok etkileşimli olmayı gerektiren iş alanları oluşacak.
İnsan müdahalesi olmadan çalışan karar mekanizmaları ve yönetilen iş süreçleri başlayacak, İnsansız üretim insansız fabrikalar.
M2M’in mobil uygulamalarla birlikte kullanıldığı projeler, şirketler için potansiyel ve operasyonel maliyetlerde de önemli tasarrruflar sağlayacak.
Bizler şu anda bu değişimin etki ve farkındalığını çalıştığımız büyük kurumsal şirketlerde görüyoruz. Orta ve uzun vadede ise ülkemizin üretim sektöründe faaliyet gösteren tüm şirketlerinin dijital dönüşüm sürecine girmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Rekabetçi olabilmemiz, karlı çalışabilmemiz ve farklı pazarlara açılabilmemiz için bu değişimden uzak kalmamalıyız. Geniş faaliyetlere sahip kurumsal şirketlerimiz dışında özellikle bu şirketlerin yan sanayisi olarak çalışan büyük orta boy işletmeler ile küçük orta boy işletmeleri kapsayacak şekilde dijital dönüşüm projelerine hız verilmesinin devlet ve özel sektör politikası haline getirilmesini bekliyoruz.
Endüstri 4.0 entegrasyon/uyum sürecini ıskalamadığımızın farkında olarak bizler gibi hem donanım hem de yazılım teknolojileri üreten şirketlerinde uygun maliyetler ile şirketlerimizi cesaretlendirmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Üretim sistemlerimizde yaşayacağımız uçtan-uca değişim ile tedarikçi seçiminden başlayarak verimli üretim, kaliteli ürün, müşteri memnuniyeti ile son kullanıcı tarafında ürün ve hizmet izlemenin avantajlarını öne çıkarabilmeliyiz. Tedarik zincirinin hangi aşamasında faaliyet gösterirsek gösterelim tüm hizmet ve üretim süreçlerinin insan müdahalesi olmadan yönetilmesi, somutlaştırırsak IoT ve M2M tabanlı teknolojilerin kullanılması hem lokal hem de uluslararası rekabete destek sağlayacak vazgeçilmez yönelimler haline gelmiştir.
- Bu doğrultuda Bursa’da gerçekleştirilecek olan BTvizyon etkinliğinde izleyicilere ne tür mesajlar vereceksiniz?
IoT ve M2M in tedarik zincirindeki yerinin ne olduğu, teknolojinin hangi süreçlerden nasıl geçtiğinden bahsederek, yapılan projelerden örnekler vermeye çalışacağım. Aslında IoT, M2M ev kullanıclarından veya alışveriş merkezlerinden biraz uzaklaştırıp “Türkiye sanayisinde üretimde, lojistikte nerededir?” sorusuna örneklerle yanıtlar arayacağız.
Donanımlar, çipler, özel tarlanmış kartlar üretmek bu gün IoT ve M2M in temel dayanağıdır. Software cloud platfromları ile desteklendiğinde ölçülemez avantajlar sağlıyor. Biz aslında SistematikOTVT olarak Türkiye’de, endüstride %100 yerli IoT ve M2M donanımları üreterek IoT platfromları yaratmaya çalışıyoruz. Kaçınılmaz bir süreçtir IoT, ya şimdi yakalarsınız ya da geç kalmış olursunuz!