İŞ DÜNYASINA YÖNELİK FİKİRLERE ÖNEM VERMEK GEREK
Türkiye’de girişimcilik oldukça yol kat etti. Ancak girişimin başarılı olabilmesini sağlamak ve girişime yenilik katabilmek için madalyonun öbür tarafına da bakmak gerekiyor. Bu tespiti yapan Radore Genel Müdürü Sadi Abalı, yorumunu şu sözlerle detaylandırdı:
“Tespitlerimden biri şu: Gençler gerçekçi bütçelerle yola çıkmıyor. Bütçelerin içerisinde kendi maaşları dahil, bu iş için alacakları hukuki destek de önemli. Zira Kişisel Verilerin Korunması Kanunu pek çok zorunluluğu beraberinde getiriyor. Girişimcilerin emeklerinin karşılığını alabilmeleri için çok detaylı bütçe yapmaları ve bu noktada 6 ay veya 1 sene kâr etmeyecekleri gerçeğini en baştan kabul etmeleri gerekiyor. Türkiye’de girişimciliğin önündeki en büyük problem sermaye yetersizliği. Girişimler, çok küçük sermayelerle oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun sonucunda ortaya çıkan nakitsizlik çoğunlukla başarısızlığı beraberinde getiriyor. Mevcut girişimler de daha çok B2C olarak kurgulanıyor. Aslında B2B, yani iş dünyasına hitap eden, şirketlerin işlerini hızlandıran, süreçlerini yönetmesini sağlayan altyapılara da ihtiyaç var. Bunlar aslında web tabanlı ‘olmayan’ şekilde bulunuyor. Bunların web tabanlı, ticari yazılımlarla entegre ve ticari yazılımların da web tabanlı olduğu süreçlerini, şirketlerin çok kolay tanımlayabileceği uygulamalara da ihtiyaç duyuluyor. Ama baktığımızda, çok basit seviyelerde olduğunu ve şirketler tarafından da maalesef tercih edilemediğini görüyoruz. Sadece bireysel kullanıma yönelik değil, iş dünyasına yönelik fikirlere de önem vermek gerek. Türkiye bir KOBİ pazarı olduğuna göre, bu alanda geleceğin parlak olduğunu düşünüyorum.”
“En az 5 yıllık iş planınız olsun”
Girişim fikriyle yola çıkılan süreçte başka görüşleri de dikkate almak ve onları değerlendirmek önemli. Peki ne yapmalılar? Bu sorunun yanıtını Sadi Abalı şöyle veriyor:
“En az 5 senelik, iyi bir iş planı! Çoğu girişimci 5 sene sonrasını tahmin edemeyeceğini düşünüyor ancak önümüzdeki 5 yıl için mutlaka bir tahmin, en azından atılan adımların bir rasyonalitesi olması gerek. Tamamen doğaçlama işlerin başarılı olma şansı çok yüksek değil. Girişimci olma yetisine sahip olmak önemli. Türkiye’deki genel yatırımcı/girişimci karakteri dijital girişime de yansıyor. Kendi işini iyi biliyor olabilirsin ama girişimciliğin insan yönetiminden müşteri bulmaya, hukuksal ve finansal süreçlerden operasyona kadar pek çok kolu bulunuyor. Girişimcilik, bu süreçleri yönetme becerisini de gerektiriyor. Bu örnekten hareketle cesaret, işbirliği ve ortaklık yürütme becerileri, girişimci için olmazsa olmaz özellikler.”
“Neden girişimci olmak istediğinizi iyi bilin”
Yatırım destek ekosistemi konusunda önemli ilerleme kaydedildi. Yani Sadi Abalı’nın tabiriyle ‘yatırım sağlamaya hazır daha çok yatırımcı var’. Ancak konuşulan rakamların, yatırım için ayrılan bütçelerin çok düşük ve yatırımların lokal olduğu görüşünü dile getiren Sadi Abalı, fikirlerin Türkiye sınırları dışına taşması gerektiğinin altını çizdi. Nesiller arasındaki dijital girişimcilik yetkinliği farkını da Sadi Abalı şöyle anlattı:
“Yeni neslin bu konuda çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Zaman zaman İTÜ’de yapılan girişimcilik yarışmalarında jüri üyesi olarak bulundum. Yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı yaptığım İTÜ Mezunları Derneği’nde başlattığımız bir çalışma vardı; farklı bölümlerden öğrencilerin de katılabildiği bir girişimcilik dersi açmıştık. Ders kapsamında yapılan proje yarışmalarının jürilerinde yer aldım ve gördüm ki, çok güzel fikirler ve okulda bu fikirlerin gelişmesi için çok iyi bir ortam var. Üniversiteler buna gittikçe daha fazla önem veriyor. Şirketler ve yatırımcılar da girişimciler için teşvik unsuru olabilir. Örneğin Radore Veri Merkezi olarak yıllık değeri 85 bin dolar olan Start-up Pack ile son bir yılda 40'ın üzerinde girişimciye, 3,5 milyon dolardan fazla destek verdik. Radore de bir zamanlar start-up’tı. Dolayısıyla girişimcileri çok iyi anlıyor ve onlara elimizden gelen tüm desteği vermeye çalışıyoruz. Girişimci olma isteğinin altındaki neden iyi irdelenmeli. Yani girişimciliğin motivasyonu sabah 09:00’da işe gitmek istememek, kimsenin buyruğu altında çalışmamak olmamalı. Girişimler daha kapsamlı düşünülerek yapılmalı. Son Türkiye verilerine göre, girişimci olup da başarılı olan şirketlerin sayısı yüzde 10’u geçmez. Neden geçmediğinin altındaysa fizibilite olmaması, ekonomik konjonktürün doğru tahmin edilememesi, insan yönetiminin zayıf olması, müşteri bulmada zorluk, çabuk pes etme gibi unsurlar var.”