İş hayatında artık esas öncelik; sürdürülebilirlik
Köklü sürdürülebilirlik politikaları ve zorunlulukları, yenilenebilir enerjiye yapılan yoğun yatırımlar ve jeopolitik faktörler, günümüz dünyasında sürdürülebilirliği kuruluşlar için en önemli iş konusu haline getirmiş durumda. Kuruluşlar ESG (çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim) planlarını hayata geçirmeye odaklanırken, Cisco ve pazar araştırma şirketi IDC “Sürdürülebilirliğin Sağlanmasında Teknolojinin Rolü: BT (bilgi teknolojileri) Profesyonelleri Küresel Araştırması” başlıklı bir çalışma gerçekleştirdi. Sürdürülebilirlik başarısını etkileyen teknoloji trendlerini anlamayı amaçlayan araştırma, 12 ülkede 1.244 BT uzmanıyla yapıldı ve çeşitli sektörlerdeki BT uzmanlarıyla derinlemesine görüşmeler yürütüldü. Buna göre dünya çapındaki teknoloji profesyonellerinin %63’ü sürdürülebilirliğin artık çok veya son derece önemli bir iş önceliği olduğuna inanıyor.
Cisco Orta Doğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Reem Asaad araştırmanın sonuçlarıyla ilgili olarak, “Günümüz dünyasında sürdürülebilirlik kritik bir iş zorunluluğu haline gelmiştir. Müşteriler ve yatırımcılardan çalışanlara kadar birçok kilit paydaş bunu talep ediyor. İşletmelerin; bağlılık, uygulama kabiliyeti ve kaynak mevcudiyetini hızlandırarak, mensubu oldukları bölgenin sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemede çok önemli bir rol oynayabileceğine inanıyoruz” dedi. Çalışmada öne çıkan 5 tespit şöyle sıralanıyor:
Bilgi teknolojileri: Sürdürülebilirlik, kurum genelinde ortak katkıların sağlandığı bir ekip çalışması olmalıdır. Dijitalleşme ve inovasyon konusundaki uzmanlığı göz önüne alındığında BT, sürdürülebilirliğin tüm iş operasyonlarına entegre edilmesini sağlarken kritik teknolojilerin yatırımlarını ve uygulamalarını yönlendirmede benzersiz bir rol oynayabilir. Bunu kavrayan ve BT’yi yeni yollarla güçlendiren kuruluşların sayısı giderek artıyor. Rapora göre BT, 2022’de kurumların yüzde 22’sinde stratejinin oluşturulmasında ve sürdürülebilirlik hedeflerine doğru ilerlemede öncü bir rol üstlendi. Bu oran 2021’de yüzde 13’tü. Bu, yükseliş eğilimine işaret ediyor ancak iyileştirme için hâlâ önemli bir alanın mevcudiyetini de gösteriyor.
Uyumluluktan iş sonuçlarına geçiş: IDC InfoBrief, önceliklerin sadece kurallara uymaktan, sürdürülebilirliği stratejik bir avantaj olarak kullanmaya doğru evrildiğini ortaya koyuyor. 2021’de sürdürülebilirlikle ilgili en önemli faktörler arasında üst yönetimden gelen zorunluluklar (yüzde 40), yasal gereklilikler (yüzde 37) ve itibar riski (yüzde 28) yer alıyordu. Ancak 2022’de öncelikler iş sonuçlarına doğru kaymış durumda. Operasyonel verimliliğin artırılması (yüzde 43) en önemli itici güç olurken, bunu rekabetçi farklılaşma (yüzde 40), inovasyon (yüzde 39) ve gelir artışı (yüzde 37) takip ediyor.
Veri stratejisi geliştirmek: Sürdürülebilirlik performansını etkin bir şekilde yönetmek ve takip etmek için gereken verileri bir araya getirmek, ankete katılan şirketlerin yüzde 54’ü için en büyük operasyonel zorluk olarak ortaya çıktı. Ancak bu aynı zamanda sürdürülebilirlik başarısı için kilit bir özellik.
Araştırmada “sürdürülebilirlik öncüleri” olarak nitelendirilen, yani sürdürülebilirlik konusunda en olgun olarak değerlendirilen şirketlerin yüzde 43’ü, kapsamlı bir veri yönetimi stratejisi geliştirmiş ve uygulamaya koymuş durumda. “Sürdürülebilirliğe yeni başlayanların” ise yalnızca yüzde 30’u bunu yapmış.
Net KPI’ların oluşturulması: Sürdürülebilirlik öncüleri, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik performans ve ilerlemeyi ölçme becerileriyle de öne çıkmaktadır. Bu kuruluşlar, sürdürülebilirlik için temel performans göstergelerini ölçen ve izleyen gösterge panoları uygulayarak neyin işe yaradığına ve neyin iyileştirilmesi gerektiğine dair kesin bir resim oluşturmaktadır. Bunlar, diğer birçok ölçütün yanı sıra enerji yönetimi, karbonsuzlaştırma veya sürdürülebilirlik alanındaki iş etkileri ile ilgili hedefler olabilir. Ve hızla gelişen, yüksek düzeyde düzenlemeye tabi ortamlarda, birçoğu kendi ölçütlerini sektör kıyaslamalarına göre ölçmektedir.
Güvenilir teknoloji tedarikçisi: Sürdürülebilir BT altyapısına yapılan yatırımlar enerji tasarrufu, operasyonel verimlilik ve atıkların azaltılması gibi önemli iş sonuçlarını beraberinde getirir. BT liderleri bu teknolojilerin seçilmesi, satın alınması, uygulanması ve yönetilmesinde öncü rol üstlenmelidir. Ancak BT bunu tek başına yapamaz. Sürdürülebilirlik hedefleriyle yakından uyumlu, güvenilir bir teknoloji tedarikçisi şarttır.