İş ortakları, yönetilen hizmetlerde büyümenin itici gücü oluyor
Günümüz işletmeleri mobil ve bulut çözümlerine yönelirken, birçoğu da satın alma, yönetme ve dijital ortamlardaki büyümelerini sürdürebilmenin daha verimli yollarını arıyor. Bu tablonun arka planında ise kesintiye uğrayan BT bütçeleri ve giderek büyüyerek kırılganlıklar yaratan dijital beceri açığı, iş anlamındaki beklentileri karşılamayı zorlaştırıyor. Bu yeni şartlar altında birçok kanal iş ortağı, özellikle de Yönetilen Hizmetler İş Ortakları (MSP’ler) için roller yeniden belirleniyor. İşletmelerini ayakta tutacak teknolojik çözümleri uygulama yetkinliğini sürdürürken bütçe ve kaynak kısıtlamalarını dengelemenin yolunu arayan müşteriler MSP’lere giderek daha fazla ilgi gösterirken hem uzmanlıklarına hem de odak becerilerine güveniyorlar. HPE Aruba Networks Ülke Müdürü Ersin Uyar’a göre, son kullanıcılar donanımlardan hizmetlere, ön ödemelerden aboneliklere kadar birçok değişiklik içerisinde. MSP’lerin de hem tekliflerde hem de finansal modellerde çeşitlilikle ve artırılmış esneklikle desteklenen bu yeni stile ayak uydurması gerekiyor. Bu yeni yaklaşımla iş ortakları öncülüğündeki verilen hizmetler, müşterilere inovasyonun kapısını aralıyor.
Hibrit çalışma düzeninin benimsendiği yeni dünyada sadece ayakta kalmak için değil başarılı olmak adına kanal iş ortakları yönetilen hizmetlere yönelerek, değişen dinamiklere ayak uydurmak ve yeni müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak istiyor. “İş ortakları öncülüğündeki hizmetlerden gerçek anlamda fayda sağlayabilmek, üreticilere çok daha esnek finansal seçenekler sunmakla mümkün. Böylece iş ortakları pazara çok daha rekabetçi ve ayrışan çözümler sunabiliyor” diyen Ersin Uyar, şöyle devam etti:
“Aruba’nın konu hakkında yakın zamanda düzenlediği araştırma, esnek finansal çözümlerin müşteri nezdinde talep gördüğünü gösteriyor. 2020’de konuştuğumuz 2 bin 400 BT liderinin sadece yüzde 8’i sermaye yatırımlarını gelecekte devam ettirmeyi düşünüyor. Aksine katılımcıların yarısından fazlası (yüzde 55’i) ise donanım ya da yazılım harcamalarında abonelik modellerine, yüzde 30’u ise finansal kiralama modellerine ilgi duyduklarını söylüyor.
Esnek finansal çözümleri desteklemek her bir kanal iş ortağı için uzun vadeli bir gereksinimken, kazanımlar ise oldukça dikkat çekici. İş ortakları özelleştirilmiş yatırım modelleri sayesinde müşterilerine kısmen kendi kendine finanse eden (öne çıkan bazı ürünleri satın almak) ya da tamamıyla abonelik hizmeti sağlayan farklı ödeme yöntemleri sunabiliyor. Vadedilen bu tür esnek çözümler iş ortaklarının önlerindeki finansal engelleri ortadan kaldırmanın yanı sıra MSP programına da hızla hazırlanmalarını sağlıyor.
Esnek finansman opsiyonları sayesinde işletmeler hem yıllık kontratlar hem de periyodik faturalandırmalarla istikrarlı bir gelir kanalı yaratabilir ve böylece kısa sürede değişkenlik gösteren performanstan uzak durarak, hesap kontrolü yapabilirler.
Dolayısıyla farklı çeşitlerdeki finansal teklifler popülaritesini artırıyor. Yayımlanan son rapora göre, kanal iş ortaklarının giderek artan bir şekilde farklı finansal opsiyonlara yöneldiğini söylemek mümkün. Katılımcılar ortalamada dört farklı finansal hizmet teklifiyle karşılaştıklarını söylerken, yüzde 94’ü bu rakamın altıya çıkmasını bekliyor.
Yeni bir tüketim modeline geçmekle müşteriler büyük ölçekte teknoloji yatırımı yapmak zorunda kalmazlar ve ağ yönetiminden fayda sağlamaya başlarlar. Kullandıkça öde modeliyle müşterilere ölçeklendirme ve gerektiğinde küçülme imkanı sunularak daha çevik hareket etmeleri mümkün kılınır.
MSP’ler sadece esnek finansal çözümler çeşitlendirmekle kalmıyor aynı zamanda farklı dikey yaklaşımlara da vurgu yapıyor. Sıkı rekabet ortamında temel ağ yönetim altyapısını hayata geçirdikten sonra birçoğu dikey sektörlerdeki uzmanlıklarına yoğunlaşan iş ortaklarının hem uygulamada hem de müşteri ihtiyacı bağlamında esnekliğe ihtiyacı artıyor. Örneğin perakende sektöründe faaliyet gösteren bir müşteri elektronik raf etiketlerini kendi alanında uygulamak isteyebilir. Böylece iş ortaklarına salt bağlanabilirliğin ötesinde RFID teknolojisinden yararlanma olanağı tanınır.
Bunun yanı sıra beceri eksikliği inovasyon ve dijital iş gücü arasındaki uçurumu da genişletiyor. MSP’nin yetkinlikleriyle beraber iş ortaklarının belirli BT uzmanlıklarından daha fazlasını sunabildiklerini görüyoruz. Bunun sonucunda müşteriler sadece sektör özelinde yoğunlaşan yetenek havuzlarına erişebiliyor.
Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesindeki iş ortaklarıyla düzenli bir şekilde çalışan Aruba, farklılaştırılmış çözümleri hayata geçiriyor. Eğitim sektöründe Hollanda’nın en büyük eğitim kurullarından The Quadraam Educational Group tarafından sahadaki uzmanlık eksikliğine karşı 14 okuldaki Wi-Fi erişimini iyileştirmek için yetkilendirildik. Wi-Fi alanında uzmanlaşmış uzun soluklu iş ortağımız Wentzo’yu devreye sokarak Wi-Fi’a bağlanan kullanıcılar ve cihazların gelecekteki büyümesini karşılayacak şekilde ölçeklendirme metoduyla sağlam güvenlik çözümlerinin bir araya geldiği özel tasarlanmış bir paket sunduk. Bu, okullara kabul edilen kişi sayısıyla doğru orantılı ilerleyen ağa bağlanan cihaz sayısı ve hassas verilerden sorumlu eğitim ortamı için hayati önem arz ediyor.
Finansal hizmetler alanında Afrikalı para transferi şirketi Mukuru’ya geliştirdiğimiz çözümümüz, yapay zeka teknolojilerini finansal sistemler üzerinde uygulamak üzere özel bir ürün uzmanlığı bulunan ve güvenlik duvarı hizmetleri gibi üçüncü parti platformlarla entegre çalışan iş ortağımız MySky’dan besleniyor.
Üreticilerin daha esnek çözümler sağlaması ve iş ortaklarının kendi dikey uzmanlıkları üzerine geliştirmeler yapması müşteriler için ne anlam ifade ediyor? Öncelikle özel tasarlanmış çözümlerle MSP, BT ekibinin odağında yüzde 70’ine kadar hakimiyet kuran gündelik ağ yönetimi görevlerini ortadan kaldırabilir. Böylece müşteriler asıl işlerinde değer yaratacak stratejik faaliyetlere odaklanır.
Ağ yönetimini arka plana atan çalışanlar böylece sürekli bir şekilde yönetimsel işlerle meşgul olmaktansa şirketlerinin kat edeceği yol, büyüme ve strateji üzerine çalışabilir. Zaman alan günlük işlerden kurtulan her bir çalışan kâr ve büyüme getirecek görevlere odaklanabilir.
Aruba’nın MSP programıyla iş ortaklarımız müşterilerinin inovasyon yol haritalarını gündelik hayatta uygulayabilirler. Sorunsuz çalışan ağıyla Mukuru, nakit ve dijital dünyalar arasındaki boşluklar üzerinden atlayan teknoloji aracılığıyla dağınık sistemde oluşan sorunsallara ve değer kayıplarına el atabiliyor. Bir diğer yandan iş ortağımız Panor Informatika tarafından sunulan yönetilen hizmetlerle, Macaristan’ın en büyük lojistik tedarikçilerinden BHS Trans Hungary ise bölgesel genişleme ve yeni bir SAP platformu hayata geçirmek gibi diğer iş çıktılarına odaklanabiliyor.
Hibrit çalışma düzeni ve dağıtık ofis ortamlarıyla hızlanan bulut teknolojileriyle geçtiğimiz yıllarda MSP’nin evrimine şahit olduk.
Son kullanıcının önündeki engelleri kaldırmak için üreticiler ve iş ortaklarının finansal esneklik ve sektör özelinde seçenekler (hem üretici hem de iş ortağı tarafında teknik çözümler, piyasaya sürülecek materyaller ve araçlar) sunarak müşteri ihtiyaçlarını karşılamaları gerekir. Son teknolojiyle donatılmış ve yetkinliklerle yönetilen ağla birlikte, müşteriler inovasyon yapmaya ve iş ihtiyaçlarına odaklanabilir.”