İş Sistem Genel Müdürü Sencer Salbaş: “EKOSİSTEMİN AYAKTA OLMASI LAZIM”
“İş Sistem, Türkiye’nin köklü şirketlerinden İş Holding’in teknoloji şirketidir. Grubumuzda gıda ve tekstil temelli yatırımlarımız bulunuyor. Peyman grubumuzun en önemli markalarından bir tanesi. En büyük yatırım yaptığımız alanlar hızlı restoran ve kafe sektörü. KFC ve Pizza Hut da grubumuzun çatısı altında. Krispy Kreme de yeni büyüttüğümüz bir marka. İlk Pizza Hut yurtdışı şubemizi açtık ve hızlıca büyüyoruz. Başka markalarla da çeşitli Avrupa ülkelerinde yatırımlarla büyüyeceğiz. 2.5 yıl önce devraldık bu markaların çoğunu ve son iki yılda 500 restoranı geçtik bu markalarda. Bir dönem 32 saatte bir restoran açıyorduk. Hızlı büyüyoruz ve ihtiyaçlarımız oldukça çeşitli. Biz İş Sistem olarak bütün gruba teknoloji hizmeti veriyoruz. Kendi içimizde yazılım geliştiren güçlü bir ekibimiz var. Vodafone gibi iş ortaklarımızla beraber grubun teknoloji altyapısını da sağlıyoruz. Kendi mutfak ekipmanımızı üretiyor, kendi inşaatımızı yapıyoruz. O yüzden grup içerisinde hizmet verdiğimiz 15-20 şirketimiz var. İş sürekliliğini ikiye ayırmak gerektiğini düşünüyoruz. Birincisi, süreçlerimizi dijitalleştiriyor, kişi bağımlılığını en aza indirelim istiyoruz. Yani klasik bulut tabanlı teknolojilere geçiyor ve lokasyon bağımız olmasın istiyoruz. İkincisi ise, işin sürekliliğini sağlamak. Asıl eforumuzu sarf ettiğimiz alan burası olmalı. Çünkü tüketicilere yakın bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Rakiplerimizde ya da iş ortaklarımızda bir sıkıntı olduğunda yine iş sürekliliği konusunda yapmamız gereken aksiyonlar oluyor. Ekosistemin de ayakta olması lazım. Türkiye sanılanın aksine teknolojide birçok ülkeye göre gerçekten çok fazla gelişmiş durumda. Ülkemizde bu teknolojileri bulmak çok daha kolay. Örneğin, Vodafone Business ile Türkiye’de konuştuğumuz şeyleri, Almanya’da konuşamıyoruz. Ya da Hollanda’da yaptığınız yatırımda iş sürekliliği anlamında Türkiye’deki kadar gelişmiş teknolojileri orada bulamıyoruz. O yüzden bazı teknolojileri biz Türkiye’den iş ortaklarımızla yurtdışına götürmeye çalışıyoruz. Teknolojide olduğu gibi Türkiye Bankacılık sektöründe de ileri bir sevide. İş ortaklarımız entegrasyon anlamında çok esnek. Yeni bir iş ortağımızı sisteme dahil etmek istediğimizde, network’e 3-4 haftalık bir çalışmayla tam entegre bir ekosistem geliştiriyoruz. Avrupa’da bu işleri yapmak ise aylar sürüyor. O yüzden de sürekliliği, teknoloji sürekliliğinden ziyade gerçekten doğru teknolojiyi kullanıp zamandan ve bütçeden tasarruf ederek işlerimizi hızlandırmak anlamında kullanalım istiyoruz. Kendi hızlı ve çevik çalışma modelimize karşın tüm iş ortaklarımızdan da aynı esnekliği bekliyoruz. Bu çalışma esnekliğine sahip iş ortaklarımızla çalışma sürelerimiz de haliyle uzun oluyor.”