İş sürekliliğinin kalbi veri merkezleri
Şirketlerin bütün bilgilerini barındırdıkları veri merkezleri, iş sürekliliği konusunda da kritik nokta olarak kabul ediliyor. KoçSistem Veri Merkezi Çözüm ve Hizmetleri Direktörü Gökalp Bahçeli’ye göre de iş sürekliliği ve veri merkezleri arasında önemli bir bağ var. Şirketin müşterilerine sağladığı hizmetlerde büyük bir kesintinin yaratacağı hasarın tamir edilebilmesi, kaybedilen pazar payının geri kazanılabilmesi, kaybolan yaygınlığının geri kazanılmasının bazen yıllar alabildiğini belirten Bahçeli’ye göre, veri merkezleri de iş sürekliliğinin en önemli savaş alanı. Şirketler için savaşın bu noktada kazanıldığı yerin veri merkezleri olduğunu vurgulayan Bahçeli, her şirketin bu doğrultuda iş sürekliliğini istenilen seviyelerde (yüzde 99,9 gibi bir seviyede) sağlayabileceği bir veri merkezini inşa etmeye çalıştığını belirtti. Felaket senaryoları da düşünüldüğünde, ana veri merkezinin yedeğinin inşa edilmesi gerekliliğine işaret eden Bahçeli, iki tane dünya standartlarında, yüksek güvenilirlikte veri merkezi yapısının önemini vurguladı. Bahçeli, bu sebeple çok az şirketin kendi başına yönetebildiği veri merkezleri ile çalıştığını büyük bir kısmının bu hizmeti aldığını belirtti.
Teknotel Telekom Genel Müdürü Alper Selçuk’a göre de veri merkezlerinin var olma sebebi iş sürekliliğini sağlamak. Kurumların kendilerinin şartlarını oluşturmakta zorlanacakları iş sürekliliğini elde etmek için; profesyonelce işletilen veri merkezleri ile çalışmayı tercih ettiğini belirten Selçuk, “Veri merkezleri hizmeti ile iklimlendirme, güvenlik, yedekli enerji kaynakları, yedekli bağlantılar gibi uygun koşullar sağlanarak hizmet verilen kurumlara iş sürekliliği sunulmalı. Bir veri merkezi de barındırdığı sunucuların üzerinde çalıştırılan uygulamaların hepsinin kritik olduğu bakış açısı ile en üst düzeyde güvenlik, kesintisizlik ve erişim sağlamalı” diye konuştu.
Veri merkezleri iş sürecinin vazgeçilmezi
ABH Profesyonel Hizmetler Müdürü Bektaş Özkan’a göre veri merkezleri işletmelerin işlerini yapabilmeleri için hayati bir öneme sahip. Veri merkezinde yaşanacak bir enerji problemi veya soğutma sistemlerinin arızalanmasının kritik iş uygulamaların çalıştığı bilgisayar sistemlerinin durdurmasıyla işletmenin iş sürekliliğinin olumsuz etkileneceğini belirten Özkan, “Veri merkezi tasarlarken ve kurarken bu merkezden hizmet alacak işletme veya işletmelerin iş sürekliliği konusunda beklentileri önceden belirlenmeli ve buna göre planlar yapılmalıdır. Veri merkezleri sürekliliği konusunda Uptime Instute dört tane standart belirlemiştir: Tier I, Tier II, Tier III ve Tier IV. Bu standartlar veri merkezlerinin bir yılda en fazla kaç saat plansız kesinti yaşayabileceklerine göre bir altyapı tasarlanması ve kurulması gerekliliklerini ortaya koymaktadır. Bu kadar kritik bir duruma gelmiş veri merkezlerini, iş sürekliliğini minimum düzeyde etkileyecek şekilde kurmak ve işletmek ayrı bir uzmanlık gerektirmektedir. Bu da veri merkezlerinin iş sürekliliği beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlanması ve kurulmasını zorunlu kılmaktadır.
İş sürekliliğinde veri merkezlerinin üstlendiği rol özel yetkinlik gerektiriyor
Dora Telekom Genel Müdürü Timuçin Öğün’e göre iş sürekliliği çözümleri altyapı katmanından uygulama katmanına kadar giden bir süreci temsil ettiği için veri merkezlerinin üstlendiği rol, ayrı özel yetkinlik ve sorumluluk anlayışı gerektiriyor. İş sürekliliği yönetimi ve özel kurtarma çözümlerinin, kurtarma süresi hedeflerini karşılayan yedekli altyapılar üzerinde yüksek maliyet ile oluşturulduğunu belirten Öğün, şöyle devam etti: “Bu sürecin içindeki iş sürekliliği yönetim çözümleri uzun vadeli olmadıkları gibi genelde felaket anında beklentilerden uzak neticelerle sonuçlanır. Özel inşa edilmiş alanlar ve rezerve edilmiş enerji altyapısına sahip veri merkezleri fiziksel yeterlilik ve güvenlik açısından avantaj oluşturur. Bu aşamada veri merkezlerinin önemi; sağladığı yedekli altyapılar üzerinde müşteriye özel, bütçesine uygun ve kurtarma süresi beklentilerini karşılayan esnek çözümler üretmekten geçmektedir” diye konuştu.
Gartner’ın veri merkezleri ile ilgili yaptığı bir araştırma da ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Araştırma, atık yönetimi, teknoloji altyapısı, kapasite yönetimi, destek hizmetleri ve enerji kaynaklarının dikkatle ele alınması gerektiğini gösterirken veri merkezlerinin yaşayan organizmalara doğru bir dönüşüm sürecinde olduğunu gösteriyor. Araştırmada “İnsan maraton koşarken, kalbi en üst düzey kapasite ile çalışır. Ancak yavaşlamak ve normal tempoya dönmek hayati gerekliliktir. Veri merkezleri de zaman zaman tam kapasite ile çalıştıkları gibi, dinlenmeye ve bakıma ihtiyaç duyar” denilerek bu benzetme açıklanıyor. Araştırmayı gerçekleştiren Gartner’ın Başkan Yardımcısı Rakesh Kumar’a göre de verimli çalışabilen bir veri merkezinin sırrı beş başlıkta toplanıyor:
1. Veri merkezinizin konumunu dikkatlice seçin.
2. Soğutucu ve havalandırma sistemlerinin düzgün çalıştığından emin olun.
3. Alternatif enerji kaynaklarını deneyin.
4. Gözlem araçlarını kullanın.
5. Güç problemi yaşayan ekipman olup olmadığını sürekli denetleyin.