İş yaşamını yeni teknolojik eğilimler belirliyor
Dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğu artık bir gerçek. Bundan sonra, buna daha hızlı adapte olan şirketlerin çağı olacak. Adapte olamayanlar yok olurken, adapte olmakta geç kalanlar güç ve para kaybedecek. Fakat bunun kolay bir konu olmadığını da unutmamak lazım.
Bulut hizmetlerinin yaygınlaşması, iş uygulamaları üreticilerini de SaaS hizmetlerinin sunumuna yönlendiriyor. Önümüzdeki yıllarda bu hizmetin giderek çeşitliliğinin ve kullanımının artması da öngörüler arasında yer alıyor. Tabii güvenlik ve veri gizliliği gibi konular birçok şirket için soru işareti olmaya devam edecek gibi görünüyor. Uzmanların verdiği bilgilere göre, dijital dönüm süreçleri kapsamında e-fatura, e-defter ve e-arşiv uygulamalarının kullanıma başlanmasıyla birlikte de pazarda iş uygulamaları üreticileri açısından epey bir hareketlenme oluşmaya başladı.
Kuruluşlar tarafından oluşturulan ve kullanılan bilgilerin çok büyük bir oranı yapılandırılmamış verilerden oluşuyor ve bunlar yapılandırılmış verilere kıyasla daha hızlı artıyor. 2017 yılı ve orta vadede bu yapılandırılmamış verileri analiz ederek bilgilerden anlam çıkartmak karar alıcıların daha hızlı ve daha bilgiye dayalı kararlar almaları için kullanımının yaygınlaşacağı öngörülüyor. Diğer bir yandan ise iş zekasına yönelik gelişen ihtiyaçlar, raporlamanın, analizin ötesine geçti. Yöneticiler aynı zamanda senaryo modellemeyi, gerçek zamanlı izlemeyi ve tahmine dayalı analitiği planlamalı ve gerçekleştirmelidir. Yöneticiler bu kapsamda, kendi analizlerini kendileri gerçekleştirebilmeyi ve verileri gerçek zamanlı olarak görselleştirebilmeyi istiyorlar.
Diğer taraftan, her şirketin kendi faaliyet alanı ve çalışma yöntemlerine göre yapması ve yapmaması gerekenler var. Örneğin; uzmanlara göre mobilite her şirket için bir çözüm olmayabiliyor. Bu alanda yapılabilecekler sınırsızken, hataya düşmek ve milyonlarca lirayı boşa harcamak söz konusu. Zaman kaybı da cabası. Hal böyle olunca, ciddi bir analiz ve danışmanlık alarak başlamanın en doğru yöntem olacak. Bu danışmanlık süresince yol haritası oluşturulması ve daha önceki dönüşüm projelerinin aksine, ara sıra güncellenebilir ve değişime açık olunması gerekiyor. Dijital dönüşüm içerisinde birkaç ana faktör ve birçok alt faktör var. Mobilite, robot teknolojileri, sanal gerçeklik gibi kırılımlar ana faktörlerden bazıları.
Accenture verilerine göre; rekabet avantajı, seçilen ortakların ve ekosistemin gücüne bağlı olacak. Beş yıl içerisinde tüketiciler ürün veya servislerin büyük çoğunluğunu dijital aracılarla satın alacaklar. Şirketlerin en büyük varlıkları da dijital platformları olacak.
İsteğe bağlı işgücü platformlarının ve online iş yönetimi çözümlerinin daha da hızla artmasıyla, yeni yetenek pazarları oluşacak. Bu yeni çalışma şeklini etkili bir şekilde kullanabilmek için işbirliği ve uzaktan çalışmayı kesintisiz hale getiren çalışan platformlarının kurumlar tarafından kullanılması önem kazanacak. Sanayi çağının geleneksel şirketleri ve yönetim modelleri değişerek, yerini dijital olarak birbirine bağlı pazarlara bırakacak. İnsanlar için tasarım kapsamında ise beş yıl içerisinde hükümetlerin kurumlarla olan işbirliği ‘sürdürülebilirlik’ kavramını kuvvetlendirecek. Enerji verimliliği, karbon azaltımı ve depolama dolaşımları ilk hedefler olacak. Yedi yıl içerisinde şirket içi performansa dayalı geri bildirimin tonunu ve tarzını değiştiren çalışanlara yönelik teknolojiler geliştirilecek. Gelişen teknoloji ve dijital dönüşüm ile keşfedilmemiş alanlara girileceğinden yeni regülasyonlar ve yeni endüstriler oluşacak. Beş yıl içerisinde ise akıllı sözleşmelerin kullanılmasını gerektiren ekosistemler ortaya çıkacak.
Öte yandan, Y kuşağının kurumlarda çalışmaya başlaması ile firma yönetim kurullarına, sadece iş birimi yöneticilerinden değil, tüm yeni çalışanlardan da bu konuda istekler gelmeye başladı. Dolayısıyla ister büyük ölçekli, ister KOBİ seviyesinde olsun, 10 yıl sonra da var olmaya devam etmek isteyen tüm firmaların, dijital evrimleşme sürecine bir şekilde başlamış olmaları artık çok önemli durumda.