“Şehircilik anlayışını ileri taşıyarak geleceğin şehirlerini inşa ediyoruz”
Şehir altyapısının tüm unsurlarını birbiriyle entegre edecek dijital platformlar geliştirerek, yönetimde daha çevik, verimli ve sürdürülebilir modeller oluşturmayı hedefleyen İSBAK’ın önemli gündem maddelerinden birini de olası bir depremin minimum zararla atlatılmasını sağlayacak projeler oluşturuyor.
Dünyanın en önemli metropolleri arasında yer alan İstanbul’da vatantaşların daha hızlı ve kaliteli hizmet almasında bilişim teknolojileri, yadsınamaz bir boyutta katkı sağlıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirakleri arasında yer alan İSBAK da, bu teknolojilerin geliştirilmesi ve projelerin hayata geçirilmesinde önemli bir rol üstleniyor. İSBAK’ın yeni Genel Müdürü Can Dağdelen, İSBAK’ın yaptığı çalışmalar ve hedefleri konusunda sorularımızı yanıtladı.
- Bilişim sektöründe köklü bir tecrübeye sahipsiniz. Sektördeki deneyim ve bilgi birikimleriniz sonrasında İSBAK’ın yeni Genel Müdürü oldunuz. Bize kariyerinizden bahsedebilir misiniz?
Elbette, aslında teknolojiye olan ilgim çocukluğumda beri hep vardı, bu konudaki eğilimim beni hem lise hem de üniversite eğitiminde elektronik bölümlerinde olmamı sağladı. Özellikle server sistemleri ve network ağ yönetimleri çerçevesinde aldığım uzmanlık eğitimleri karmaşık sistemleri anlamamda destekleyici faktör oldu ve en önemlisi teknolojiyi çok rahat okuyabilen biri haline gelmemi sağladı.
Kariyerimde henüz tecrübe kazanmaya başlarken kente ait çözümler geliştiren bir şitkette çalışmaya başlamam bugünlere gelmeme vesile oldu diyebilirim. Çünkü orada kademe kademe yükselirken aynı zamanda kentin ihtiyaçlarını ilk elden karşılayan yerel yönetimler ile ciddi projeler geliştirme ve yönetme fırsatı buldum ve en nihayetinde de bu konuda uzmanlaştım. Özellikle veri üretimi, kıymetlendirilmesi ve süreçlere dahil edilmesi noktasında kullandığım Coğrafi Bilgi Sistemi argümanları Kent Bilgi Sistemi çatısı altında yaptığım çalışmalarda çok etkili oldu. Bu konuda 2013 yılında düzenlenen Akademi Bilişim Konferansı’nda, İstanbul merkezli Kent Bilgi Sistemi ve Adres Bilgi Sistemi üzerine bir bildiri yayınlamamın yanı sıra akıllı şehirler, dijital dönüşüm ve Coğrafi Bilgi Sistemi konularında onlarca panel ve seminerde yer aldım.
Elbette, Türkiye Bilişim Derneği’ne değinmeden geçemeyeceğim. 2006 yılında katıldığım ve kariyerimde önemli bir yeri olan Türkiye Bilişim Derneği (TBD) İstanbul Şubesi’nde de aktif olarak yer almaktayım. 2019-2023 yılları arasında Türkiye Bilişim Derneği’nin Yönetim Kurulu üyeliği yaptım ve şimdiki 2023-2025 dönemi için İkinci Başkanlık görevini yürütmekteyim..
- Kariyeriniz boyunca Kent Bilgi Sistemi ve Coğrafi Bilgi Sistemi alanlarında önemli projelere imza attınız. Bu deneyimlerinizin İSBAK’taki yeni görevinize nasıl katkı sağlayacağını düşünüyorsunuz?
Kent Bilgi Sistemi ve Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) projelerinde edindiğim deneyimler, şehirlerin dijitalleşme süreçlerinde veriye dayalı karar almanın ve doğru teknoloji altyapısının önemini anlamamı sağladı. Özellikle bu sistemler, şehirlerin karmaşık dinamiklerini anlamak, sorunları çözmek ve hizmetleri iyileştirmek için güçlü araçlar sunuyor.
İSBAK’ta bu altyapıyı daha da geliştirmeyi ve şehir yönetimine dair veri odaklı çözümler sunmayı hedefliyoruz. Örneğin, İstanbul gibi dinamik bir şehirde trafik yönetimi, altyapı planlaması ve çevresel analizler gibi kritik konular, Coğrafi Bilgi Sistemi projelerinin sağladığı detaylı verilerle daha etkili bir şekilde ele alınabiliyor. Ayrıca, dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmak için geçmiş deneyimlerimi İSBAK’ın mevcut vizyonuyla entegre edebileceğimi düşünüyorum. Bugüne kadarki süreçte yerel yönetimlerin dijitalleşmesinde uyguladığım başarılı stratejiler, İSBAK’ın daha sürdürülebilir, yenilikçi ve vatandaş odaklı projeler geliştirmesine katkı sağlayacaktır.
- İSBAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir iştiraki olarak belediyeciliğin teknolojik tarafında önemli bir rol üstleniyor. İSBAK olarak neler yapıyorsunuz?
Teknoloji, doğası gereği her zaman geleceğe odaklanmış bir kavramdır. İSBAK’ın geçmişine baktığınızda, yıllar içinde sürekli geliştiğini, yenilendiğini ve dönüştüğünü açıkça görebilirsiniz. İSBAK olarak, akıllı şehircilik vizyonumuzla çağın ihtiyaçlarını karşılamak için çalışırken, bu ihtiyaçlara İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ortaya koymuş olduğu vizyon sayesinde daha sürdürülebilir, daha duyarlı ve daha çevreci bir perspektiften yaklaşıyoruz. Bu sayede, şehircilik anlayışını ileri taşıyarak geleceğin şehirlerini inşa ediyoruz.
Biz, genellikle varlığı doğrudan hissedilmeyen ancak günlük hayatınızın birçok anında size dokunan bir teknoloji şirketiyiz. Örneğin, her gün güvenli bir şekilde yolculuk etmenizi sağlayan trafik ışıkları İSBAK tarafından üretiliyor. Yaya geçitlerinde kullanılan yaya butonlarından, sürücü hatalarından kaynaklanan kazaları önleyebilen Elektronik Denetleme Sistemlerine (EDS) kadar yolculuklarınızı daha güvenli hale getiren pek çok çözüm, İSBAK’ın teknoloji ve AR-GE gücüyle geliştiriliyor. Ayrıca, toplu taşıma araçlarında güvenlik sağlayan kamera sistemleri, yollar boyunca karşılaştığınız bilgilendirme ekranları ve otopark otomasyon sistemleri gibi altyapılar da İSBAK’ın imzasını taşıyor.
Biz, bazen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bazen İETT, bazen de İSPARK gibi kurumlarımız aracılığıyla vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz. Ancak çoğunlukla, arka planda güçlü Ar-Ge altyapımızla verileri toplayan, işleyen ve bu verilerden elde ettiğimiz bilgilerle hem kamu kuruluşlarına hem de vatandaşlara yönelik yenilikçi sistemler geliştiren bir teknoloji şirketiyiz. İSBAK, görünmeyen ama etkisi her gün hissedilen bir gücün temsilcisi olarak, şehirdeki yaşam kalitesini artırmaya odaklanıyor.
- İSBAK, akıllı şehir teknolojileri alanında 35 yılı aşkın bir tecrübeye sahip. Sizin liderliğinizde, İSBAK’ın bu alandaki vizyonu ve stratejik hedefleri nelerdir?
İSBAK’ın 38 yıllık birikimi, akıllı şehir teknolojileri alanında Türkiye’de öncü bir marka haline gelmesini sağlamıştır. Bu değerli mirası, yenilikçi yaklaşımlarla daha da ileriye taşıma kararlılığındayım. İstanbul gibi dinamik bir şehrin ihtiyaçlarını sadece bugüne değil, geleceğe yönelik olarak da planlamak, sürdürülebilir ve esnek çözümler geliştirmek öncelikli hedefimiz olacak. İSBAK, vatandaşların yaşam kalitesini artırmayı merkeze alan bir yaklaşımla, akıllı ulaşım sistemlerinden enerji yönetimine, çevresel analizlerden güvenliğe kadar geniş bir yelpazede projeler geliştirmeye devam edecek.
Dijital dönüşüm, İSBAK’ın stratejik vizyonunun temel taşlarından biri. Şehir altyapısının tüm unsurlarını birbiriyle entegre edecek dijital platformlar geliştirerek, yönetimde daha çevik, verimli ve sürdürülebilir modeller oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu dönüşüm süreci, sadece teknolojiyi kullanmayı değil, aynı zamanda teknolojiyi yeniden şekillendirmeyi de kapsıyor. İstanbul gibi devasa şehirlerde dijitalleşme, karmaşık sorunlara yenilikçi çözümler sunmanın en güçlü araçlarından biri. Biz de bu gücü etkin bir şekilde kullanarak, şehirdeki tüm paydaşların hayatını kolaylaştıracak projelere odaklanacağız.
İSBAK’ın uluslararası alanda da daha güçlü bir oyuncu haline gelmesi için global rekabet stratejilerine ağırlık vereceğiz. İstanbul’u, akıllı şehir teknolojilerinde dünya çapında bir referans noktası haline getirmek en önemli hedeflerimizden biri. Bu doğrultuda, uluslararası iş birlikleri geliştirmek, global konferanslarda ve projelerde yer almak, bilgi ve deneyim paylaşımını artırarak İstanbul’un dünya akıllı şehir ligindeki konumunu güçlendireceğiz.
Ar-Ge ve inovasyon vizyonumuzu hayata geçirmenin kilit unsurları arasında üniversiteler, özel sektör ve teknoloji girişimleriyle kuracağımız iş birlikleri yer alıyor. Bu iş birlikleri hem yerel hem de global düzeyde akıllı şehirler için yenilikçi çözümler üretmemizi sağlayacak. Yalnızca mevcut sorunlara yanıt vermekle yetinmeyip, geleceğin ihtiyaçlarını bugünden öngörebilen bir yapı kurmayı hedefliyoruz. Bu yaklaşım, sürdürülebilir teknolojilerle desteklenecek ve insan odaklı çözümlerle bütünleşecek.
Tüm bu vizyoner adımlarla, İSBAK’ın liderliğinde İstanbul’un sadece Türkiye için değil, tüm dünya için örnek bir akıllı şehir modeli haline gelmesi için çalışacağız. Amacımız, İstanbul’u teknoloji, yaşam kalitesi ve sürdürülebilirlik konularında bir adım öne çıkaran projelerle, vatandaşların güvenini ve memnuniyetini artıran bir geleceğe taşımaktır. Bu yolculuk, hem şehrin hem de İSBAK’ın vizyonunu global ölçekte yeniden tanımlayacak.
İstanbul’un en önemli önceliklerinden birinin “deprem” olduğunu düşünüyoruz, çünkü bu, hem şehirde yaşayanların güvenliği hem de şehrin altyapısının sağlığı açısından hayati bir konu. İstanbul, büyük bir nüfusa sahip, yoğun yapılaşmış ve deprem riski yüksek bir şehir olduğu için, bu sorunun ciddiyetinin farkındayız. Deprem ve diğer afetlere karşı hazırlıklı olmak, sadece can güvenliğini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda afet sonrası toparlanma süreçlerini de hızlandıracaktır. Bu nedenle, afet zararlarını en aza indirgemek için çeşitli stratejiler geliştirmek ve bu stratejiler doğrultusunda sürekli çalışmak büyük bir önem taşıyor. Biz de olası bir depremi minimum zararla atlatmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Temel hedefimiz; teknolojiyi etkin bir şekilde kullanan, bu teknolojiyle konuşabilen ve hızlıca haberleşebilen bir şehir oluşturmak. Bu dijitalleşme, İstanbul’un afetlere karşı daha hızlı ve doğru bir şekilde müdahale etmesini sağlayacak. Özellikle, şehirdeki tüm altyapının, binaların ve afet öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak müdahalelerin dijital sistemlerle entegrasyonu, bir şehirde yapılabilecek en verimli yönetim stratejilerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Teknolojik altyapıyı güçlendirerek, veri toplama, depolama ve analiz etme süreçlerini daha etkin hale getirmeyi, şehirdeki tüm paydaşların birbirleriyle anlık ve doğru bilgi paylaşmasını sağlamayı hedefliyoruz.