İşgücü ‘destek’ istiyor
Oracle ile İK araştırma ve danışmanlık firması Workplace Intelligence tarafından gerçekleştirilen yeni bir araştırmaya göre insanlar, pandemi ile yaşadıkları sarsıntının ardından kariyer gelişimleri için robotlardan destek beklemeye başladı. 13 ülkede 14 bin 600’ün üzerinde çalışan, yönetici, İK lideri ve üst düzey yönetici ile yapılan araştırmada, insanların kişisel ve profesyonel hayatlarında sıkışmış hissettikleri ancak geleceklerinin kontrolünü tekrar ele almaya hazır oldukları sonucu ortaya çıkıyor. Workplace Intelligence Yönetici Ortağı Dan Schawbel, “Sonuçlar, becerilere ve kariyer gelişimine yatırım yapmanın işverenler için fark yaratacak başlıca faktör olduğunu gösteriyor. Çalışanlarına yatırım yapan ve fırsatlar bulmalarına yardımcı olan işletmeler üretken ve bağlı bir işgücünün avantajlarından faydalanacak” derken, Oracle Cloud HCM Kıdemli Başkan Yardımcısı Yvette Cameron, “Yetenekli kişileri çekebilmek ve elde tutabilmek için işletmeler, çalışanların yeni beceriler belirlemesine ve geliştirmesine yardımcı olmayı öncelik haline getirmeli ve kişiselleştirilmiş kariyer yolculukları sunmalı” dedi.
Araştırmaya göre, insanların yüzde 80’i geçtiğimiz yıldan negatif etkilenirken, çoğu finansal sıkıntılar (yüzde 29) ve zihinsel sağlığında bozulmalar yaşadı (yüzde 28), kariyer motivasyonunu kaybetti (yüzde 25) ve kendi hayatıyla olan bağının koptuğunu hissetti (yüzde 23). Araştırmaya katılanların yüzde 62’si, 2021’in iş açısından en stresli yıl olduğunu düşünüyor. Yarısından fazlası (yüzde 52) ise 2020’ye göre 2021’de işyerinde daha fazla zihinsel sağlık sorunu yaşadı. Kişisel ve mesleki hayatları üzerinde hiç kontrolü olmadığını hisseden insan sayısı, pandeminin başından bu yana ikiye katlandı. İnsanlar gelecekleri (yüzde 43), kişisel hayatları (yüzde 46), kariyerleri (yüzde 41) ve ilişkileri (yüzde 39) üzerindeki kontrollerini kaybettiklerini belirtti. İnsanların yüzde 76’sı kişisel hayatlarında sıkışmış, gelecekleri hakkında endişeli (yüzde 31), aynı rutine hapsolmuş (yüzde 27) ve hiç olmadığı kadar yalnız hissediyor (yüzde 26).
Araştırmaya göre, insanların yüzde 93’ü, geçtiğimiz yılı hayatları üzerinde düşünmek için kullandı ve yüzde 88’i kendileri için başarının anlamının pandemi başından bu yana değiştiğini, artık en önemli önceliklerinin iş- yaşam dengesi (yüzde 42), zihinsel sağlık (yüzde 37) ve işyeri esnekliği (yüzde 33) olduğunu ifade etti. Bireylerin yüzde 75’inin mesleki olarak sıkışmış hissetmesinin sebepleri kariyerlerinde ilerlemek için gelişim fırsatlarına sahip olmamaları (yüzde 25) ve hiçbir değişiklik yapamayacak kadar bunalmış hissetmeleri (yüzde 22).
İnsanların yüzde 70’i kariyerlerinde sıkışmış olmanın ekstra stres ve kaygı yaratarak (yüzde 40), kişisel hayatlarında da sıkışmış hissetmelerine neden olarak (yüzde 29) ve odak noktalarını kişisel hayatlarından uzaklaştırmalarına neden olarak (yüzde 27) kişisel hayatlarını da olumsuz etkilediğini belirtiyor. İnsanların yüzde 83’ü değişiklik yapmaya hazır olsa da yüzde 76’sı büyük engellerle karşı karşıya olduğunu söylüyor. En büyük zorluklar arasında finansal istikrarsızlık (yüzde 22), ne tür bir kariyer değişikliğinin kendileri için anlamlı olacağını bilememe (yüzde 20), değişiklik yapacak kadar kendilerine güvenmeme (yüzde 20) ve şirketlerinde hiçbir gelişim fırsatı görememe (yüzde 20) yer alıyor.
2022’ye geri sayımda, mesleki gelişim en büyük öncelik. Öyle ki, çoğu insan kariyer fırsatları için tatil süresi (yüzde 52), parasal ikramiyeler (yüzde 51) ve maaşlarının bir kısmı (yüzde 43) gibi temel avantajlardan feragat etmeye hazır. Küresel işgücünün yüzde 85’i, işvereninin sağladığı desteği yeterli bulmuyor. Kuruluşların daha fazla öğrenme ve gelişim imkanı (yüzde 34), daha yüksek maaş (yüzde 31) ve şirketleri dahilinde yeni rollere geçebilme fırsatları (yüzde 30) sağlamasını istiyor.
İşverenlerin değişen işyeri dinamikleri ortamında yetenekli kişileri elde tutabilmek ve sayısını artırabilmek için çalışanların ihtiyaçlarına hiç olmadığı kadar dikkat etmesi ve daha iyi destek sunmak için teknolojiden yararlanması gerekiyor. İnsanların yüzde 85’i teknolojinin geliştirmeleri gereken becerileri tanımlayarak (yüzde 36), yeni beceriler öğrenmek için yollar önererek (yüzde 36) ve kariyer hedeflerine doğru ilerlemek için atmaları gereken adımları göstererek (yüzde 32) geleceklerini tanımlamaya yardımcı olmasını istiyor.
İnsanların yüzde 75’i, robot tavsiyelerine göre yaşam değişiklikleri yapacaklarını ifade ediyor. Yüzde 82’lik kısım robotların tarafsız öneriler vererek (yüzde 37), kariyerleri hakkındaki sorulara hızlıca yanıtlayarak (yüzde 33) veya mevcut becerilerine uygun yeni işler bularak (yüzde 32) kariyerlerine insanlardan daha fazla destek olabileceği kanısında. İnsanların yüzde 87’si şirketlerinin kendilerini dinlemek için daha fazla şey yapması gerektiğini düşünürken, yüzde 55’i kariyer gelişimini desteklemek için yapay zeka gibi gelişmiş teknolojiler kullanan bir şirkette kalma ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtiyor.