İşsizlik sanki Satürn’de
TÜİK, ilk kez eğitim durumu ve mezun olunan okula göre 2009 işsizlik verilerini açıkladı. Verilerin berbatlığını hiç bir demagoji gideremez.
l Ülkede okuma yazma bilmeyen 5 milyon 787 bin var. 4 milyon 698 milyonu çalışmıyor. Bu nedenle “işsiz” sayılmıyorlar. Okuma yazma bilmeyen 1 milyon çalışıyor. 87 bini işsiz. O halde “işsiz oranı” yüzde 8. (Aman ne hoş bir hesap!)
l Okuma yazma bilen ama ilkokul mezunu bile olmayan 3 milyon 689 kişi. 2.5 milyonu çalışmıyor. Sadece 1 milyona yakını çalışıyor. İşsiz oranı yüzde 15.
l İlkokul mezunu olabilenler 19 milyonun az üzeri. 9.6 milyonu çalışmıyor. 1.1 milyonu işsiz. 8.2 milyonu mezunu çalışıyor. İşsizlik oranı yüzde 12.
l Ortaokul mezunları 9.1 milyon. 5 milyonu çalışmıyor. 3.3 milyonu çalışıyor. İşsizlik oranı yüzde 17.
l Lise mezunları 5.3 milyon. 2.5 milyonu çalışmıyor. 2.2 milyonu çalışıyor. İşsizlik oranı yüzde 18.
l Ve bilgisayar mezunları: 178 bin mezun içinde çalışan 98 bin. Çalışmayan 55 bin. İşsizler 25 bin. Bilgi ve becerilerini ekonomiye katamayanların sayısı 80 bin. İşsizlik oranı yüzde 20.
Bu veriler, eğitim-istihdam ilişkisini kuramayan, düşünse de uygulayamayan hükümetlerin yüz karası. Eğitim sisteminin berbatlığı kadar istihdam stratejisi diye bir şeyin de olmadığını bu sütunda yaza yaza yıllar geçti.
TÜİK verilerine bakıp, “Ama en etkin küresel kriz nedeniyle her yerde işsizlik arttı” demek kolay. Bir bakıma evet, doğru. Ama bizim eğitim-istihdam dengesizliğimizi bir kanser gibi düşünmek lazım. Krizin etkisiyse kanseri daha da berbat eden bir grip. Bu denklemi Ankara’da kuran elbette vardır. Ama sanki kuran “yok” gibi görünüyor. İşsizlik sanki Satürn’de.