İstihdama destek verdiğiniz ölçüde kazanırsınız
PwC’nin 5 ülkede 10 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği ‘Geleceğin İşgücü: 2030 Yılını Şekillendirecek Rakip Güçler’ başlıklı raporu, yeni eğitimler alan ve ek beceriler kazanan çalışanların, teknolojinin iş ve işyerleri üzerindeki olumsuz etkilerinin de üstesinden gelebileceğini gösteriyor. İngiltere, Almanya, Çin, Hindistan ve ABD’de yapılan görüşmelerle hazırlanan rapor; mega trendler, yapay zekâ ve otomasyon gibi güçlerin 2030 yılını nasıl şekillendireceğini inceleyen 4 senaryoyu ortaya koyuyor. Her senaryo, işgücünün mevcut duruma nasıl uyum sağlayacağını ve teknolojinin bu senaryolardaki etkisini belirlemeyi hedefliyor. PwC’nin raporuna göre, çalışanların üçte biri otomasyon sonucunda gelecekte işlerini kaybetmekten endişe ediyor. Bu nedenle, işverenler çalışanları teknoloji tartışmalarına dahil ederek gelecekte işlerini etkileyebilecek teknolojileri anlamalarına katkı sağlayabilir, çalışanlar da teknolojinin getirdiği değişime hazırlıklı olup potansiyel becerilerini artırabilirler. Sonuçları değerlendiren PwC Türkiye İnsan Yönetimi ve Organizasyon Hizmetleri Lideri Bilgütay Yaşar şunları söyledi:
“2030 yılına kadar dünyanın nasıl bir şekil alacağını tam olarak kestirmek mümkün değil ama çalışma hayatına dair farklı senaryoların ortaya çıkacağının farkındayız. İş dünyasının, potansiyel değişime hazırlıklı olması ve planlama yapmaları önemli. Yeni neslin çalışma hayatında daha fazla yer almasıyla, bu senaryoların gerçekleşmeye başladığına şahit oluyoruz.”
Rapora göre, çalışanların yaklaşık dörtte üçü, işlerini kaybetmemek için yeni beceriler öğrenmeye ve yeni eğitimler almaya hazır. Yeni beceriler elde etmeyi sadece işverenin değil, kendilerinin de sorumluluğu olarak gören çalışanlar; kişisel becerilerin, otomasyona rağmen önemini korumaya devam edeceğini düşünüyorlar. Katılımcıların yüzde 54’ü ise kariyerleri için ihtiyaç duydukları tüm becerilere sahip olduğunu, yüzde 65’i teknolojinin iş fırsatlarını artıracağını düşünüyor. Toplamda, katılımcıların çoğu insan becerilerinin her zaman talep edileceğini, yaklaşık dörtte üçü ise teknolojinin hiçbir zaman insan zihninin yerine geçemeyeceği kanısında.PwC’nin 5 ülkede 10 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği ‘Geleceğin İşgücü: 2030 Yılını Şekillendirecek Rakip Güçler’ başlıklı raporu, yeni eğitimler alan ve ek beceriler kazanan çalışanların, teknolojinin iş ve işyerleri üzerindeki olumsuz etkilerinin de üstesinden gelebileceğini gösteriyor. İngiltere, Almanya, Çin, Hindistan ve ABD’de yapılan görüşmelerle hazırlanan rapor; mega trendler, yapay zekâ ve otomasyon gibi güçlerin 2030 yılını nasıl şekillendireceğini inceleyen 4 senaryoyu ortaya koyuyor. Her senaryo, işgücünün mevcut duruma nasıl uyum sağlayacağını ve teknolojinin bu senaryolardaki etkisini belirlemeyi hedefliyor. PwC’nin raporuna göre, çalışanların üçte biri otomasyon sonucunda gelecekte işlerini kaybetmekten endişe ediyor. Bu nedenle, işverenler çalışanları teknoloji tartışmalarına dahil ederek gelecekte işlerini etkileyebilecek teknolojileri anlamalarına katkı sağlayabilir, çalışanlar da teknolojinin getirdiği değişime hazırlıklı olup potansiyel becerilerini artırabilirler. Sonuçları değerlendiren PwC Türkiye İnsan Yönetimi ve Organizasyon Hizmetleri Lideri Bilgütay Yaşar şunları söyledi:
“2030 yılına kadar dünyanın nasıl bir şekil alacağını tam olarak kestirmek mümkün değil ama çalışma hayatına dair farklı senaryoların ortaya çıkacağının farkındayız. İş dünyasının, potansiyel değişime hazırlıklı olması ve planlama yapmaları önemli. Yeni neslin çalışma hayatında daha fazla yer almasıyla, bu senaryoların gerçekleşmeye başladığına şahit oluyoruz.”
Rapora göre, çalışanların yaklaşık dörtte üçü, işlerini kaybetmemek için yeni beceriler öğrenmeye ve yeni eğitimler almaya hazır. Yeni beceriler elde etmeyi sadece işverenin değil, kendilerinin de sorumluluğu olarak gören çalışanlar; kişisel becerilerin, otomasyona rağmen önemini korumaya devam edeceğini düşünüyorlar. Katılımcıların yüzde 54’ü ise kariyerleri için ihtiyaç duydukları tüm becerilere sahip olduğunu, yüzde 65’i teknolojinin iş fırsatlarını artıracağını düşünüyor. Toplamda, katılımcıların çoğu insan becerilerinin her zaman talep edileceğini, yaklaşık dörtte üçü ise teknolojinin hiçbir zaman insan zihninin yerine geçemeyeceği kanısında.