İtirazlar
Fehmi Koru (Yeni Şafak, 27/6)
“Ne hikmetse devlet, bilgiye en kolay erişmenin yolu olan, her görüşün serbestçe dolaşımını sağlayan, haberleşmeye hız katan internetten fazla haz etmiyor. (..) Devlet dediğime bakmayın, internet konusunda ayağını sürüyen daha çok Ulaştırma Bakanı. Mühendis ve yaşı müsait olduğu için kendisinin de internetten yararlandığını düşünmemiz gerektiği halde Binali Yıldırım, internet konusunda ne zaman ağzını açsa huzursuzluğunu derhal belli ediyor. (..) Ulaştırma Bakanlığı, dünyada çıkan teknolojik her yeniliğe açık olmak ve yeniliklerden vatandaşların en çabuk ve en ucuza yararlanmalarını sağlamakla görevlidir. (..) Binali Yıldırım’ın internete soğuk bakmasının sebebi interneti kullanmaması olabilir mi?”
Haluk Şahin (Radikal, 27/6)
“Bizim 19. yüzyıl mirası, çağ dışı Ulaştırma Bakanlığı’nın bünyesinde hem internet iletişimiyle ilgili birimler var, hem limanlarla, havaalanlarıyla, karayollarıyla, gemicilikle ilgili birimler var. Yani onlar için ha ‘iletişim’ ha ‘taşıma.’ Oysa günümüzde bunlar apayrı uzmanlık alanları. Biyografisine baktım, internet yasaklarını savunmaya çalışan bizim bakan, taşımacı ve ulaştırmacı, yani iletişimci değil. Gemi İnşa Mühendisliği okumuş, tersane yönetmiş, Deniz Otobüsleri’ne müdürlük yapmış. Yani o, hala mesajı fiziksel olarak taşınan bir şey olarak görüyor ve bir şeyi beğenmeyince o zihniyetin silahlarına başvuruyor: Durdurma, yasak, sansür, ceza.”
Yurtsan Atakan (Akşam, 27/6)
“İnternetin sansürlendiği süre boyunca Türkiye’nin kaybettiği ve sansürün sürdüğü her gün kaybetmeye devam edeceği geri kazanımı imkansız olan kayıplar düşünülmüyor.(..) Vergi borcunun cezasının sansür olmasını öngören hangi madde var kanunlarda?”