Joan Clarke da kim?
Bilgisayarların temel çalışma ilkelerini 1940’larda keşfeden İngiliz matematikçi Alan Turing’in trajik, kısa yaşamı beyaz perdede (Imitation Game). Turing rolünde Sherlock dizisinin baş karakteri Benedict Cumberbatch, film küresel piyasaya henüz çıkarken, daha şimdiden Oscar adayı ilan edildi bile. Keira Knightley de kadın matematikçi Joan Clarke rolünde. Film “icabı” değil, gerçekten kısa bir süre için birbirlerini sevmişler. Ama Turing eşcinsel. İlişkileri bir çıkmaz sokak.
Buraya kadar konu, ideal Hollywood. Asosyal, kendi zihin dünyasında hapis yaşayan deli dahi matematikçi. Hem de eşcinselliğin yasak olduğu 1940’lar İngiltere’sinde. Turing, eşcinsel olduğu için yargılanıyor. Verilen ceza: Kadınlık hormonuyla iğdiş edilecek. Orta Çağ! Turing dayanamayıp 41 yaşında intihar etti: Bir elmaya zehir şırınga edip, ısırarak… (Evet: Apple’ın elması buradan!)
Turing ve ekibi, İkinci Savaş sırasında Alman iletişim şifrelerini kırmak için İngiliz hükümeti için Enigma (Gizem) adlı “çok gizli” projede çalışıyordu. Aralarındaki tek kadın matematikçi Joan Clarke’dı.
Cambridge Üniversitesi’nde matematik eğitimi alan ender kadınlardandı. Ender, çünkü dünyaca ünlü üniversite, kadın öğrencilere diploma vermiyordu. Evet, yanlış okumadınız: Cambridge’de kadınlara diploma 1948’dan sonra verilmeye başlandı. Bilim, erkek işiydi. Kadınlara yer yoktu.
1939’da savaş çıkınca, Almanların iletişim şifrelerini çözmek için hükümet, iyi matemetikçileri ücra bir konakta topladı. Clarke’ı tanıyan hocaları onu oraya matematikçi olarak değil, dilbilimci olarak aldırabildiler. Diploması yoktu çünkü!
Clarke, bir kaç günde matematik bilgisini gösterince Turing’in ekibine katıldı. Turing, şifre kırmanın kağıt kalemle olamayacağına, bu işe bir makine gerektiğine şefini iknada çıkmaza girince, işe bizzat Başbakan Churchill karıştı. Onun emriyle “ilk” bilgisayar yapıldı… Churchill, yenilikçi fikirleri önemseyen bir siyasetçiydi: Radarın 1935’te icadını da onun siyasi desteği sağlamıştı.
Joan-Alan yakınlaşması da o sıralarda. Turing, evlenme teklif etmiş. Eşcinselliğini saklamadan. Ama kısa sürede bu işin yürümeyeceğini ikisi de anlamışlar. Yine de yakın dost olarak kalmışlar hep.
Clarke, Enigma’daki başarısından dolayı Kraliçe’den 1947’de madalya aldı. 1996’da ölümüne kadar, bir tek 1992’de BBC’ye verdiği sınırlı mülakat dışında hiç medyaya çıkmadı, anılarını yazmadı, konuşmadı. Turing’den 2009’da hükümet adına resmen özür dilendi. Heykelleri dikildi. 2013’te Kraliçe, Turing’e verilen “cezayı” affetti. Ve işin ironisi: Bilgisayarı İngilizler buldu, evet, ama ürüne çeviren Amerikalılar oldu.