K-12 eğitimi, tablet bilgisayarlar, içerik ve bulut hakkında (1)
Eğitim amaçlı tablet bilgisayar projelerinin ülkemizde başlamasıyla bu konular eninde sonunda gündemimize gelecek ancak bizden daha önce başlayan ülkelerin tecrübelerine bakmamızda yarar var. Konu ile ilgili kurumlar, şirketler ve kişilerin de çok iyi farkında olduğu gibi, her çocuğun eline bir tablet bilgisayar vermek, karmaşık bir sürecin sadece başlangıcı ve belki de en kolay kısmı. Dikkate alınması gereken birkaç konu var.
En başta internet bağlantısı (broadband) problemi var. Metropollerde alışık olduğumuz hızlar, ülkenin her yerinde ne yazık ki yok. Fiber kabloyla Ağrı’ya kadar, bakır kabloyla ilçelere ve hatta beldelere ulaşmak mümkün ama son kilometre problemi denilen bir olgu var. Her okula güvenilir ve sürekli bir şekilde ulaşmak daha zahmetli. Ayrıca maliyeti sanıldığından çok daha fazla. ABD’de bu konu, AT&T, Cox veya Verizon gibi özel şirketlere bırakılmış. Bu şirketlerin okullardan daha az bağlantı ücreti istediğini düşünsek de gerçek öyle değil. Ancak ülkemizde, Güney Kore ve Singapur gibi bu konu ancak devletin yapacağı bir işe benziyor. Okullara genişbant döşenmesi bir anlamda şehirlere otoyol ulaştırılmasına benzetildiği için, kamunun ikna edilmesi ve vergi gelirlerinin bu amaçla harcanması kabul ediliyor.
İkinci konu içerik, yani ders kitapları. ABD’de yüksek öğretimde ders kitapların yüksek fiyatları öğrencilerin yüksek sesli itirazına neden oluyor. K-12 eğitimde ders kitapları maliyeti görünür bir maliyet değil, çünkü (ABD, Türkiye ve birçok ülkede) kitap ücretlerini öğrenci veya veliler değil de, eğitim bakanlıkları üstlenmiş. Tamamıyla sayısallaşma durumunda yani tüm ders kitaplarının sadece sayısal olması, kitapların üretim ve yıldan yıla yenilenmesi maliyetlerini çok azaltacak. Ancak tamamıyla sayısallaşmanın önünde engeller var. ABD hükümeti e-kitap üretici ve dağıtıcıları (Apple, Amazon) ile e-kitap satış fiyatlarının düşürülmesi için mücadele içinde. Kitap satıcıları e-kitap fiyatlarını (yaklaşık 10 doları) hiç de düşürmek istemiyorlar. Benzeri tartışmaların Türkiye’de de olacağını sanıyorum. İzlediğim kadarıyla içerik konusu ülkemizde en az tartışılan konu ancak en çetrefillerden biri.
Üçüncü konu ise bulut bütünleştirmesi. Bunu da bir sonraki yazımızda irdeleyelim.