Kaliteli insan gücü yurtiçinde tutulmalı
Dünyadaki genel eğilimlere paralel bir şekilde ülkemizde de bilişim alanına olan ilgi ve bu alanlardaki eğitim talebi 2000’li yılların başında bir düşüş yaşamıştır. Fakat özellikle veri analizi, siber güvenlik ve benzeri alanların öneminin daha iyi anlaşılması ile bu alandaki iş olanakları artmıştır. Buna bağlı olarak bilişim alanında eğitime olan ilgi tekrar artmış olsa da üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrenci sayılarının mevcut (ve gelecek yıllarda artarak devam etmesi öngörülen) iş imkanlarına yanıt verebilmekten uzak olduğu görülmektedir. Yani birçok sektörün aksine, bilişim sektöründe negatif bir işsizlik bulunmaktadır. Ayrıca bilişim alanında eğitim alan bir kişi için iş imkânı bulabileceği sektör sadece bilişim sektörü değildir. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Hüsnü Yenigün’ün verdiği bu bilgilere göre günümüzde bankacılıktan sağlığa, otomotivden enerjiye, hemen her sektörde bilişim elemanlarına iş imkânı bulunmaktadır. Bu nedenle bilişim alanında alınan bir eğitim, içinde bulunduğumuz yüzyıl içerisinde geçerliliğini koruyacak bir meslek edinilmesi anlamına gelmektedir.
Bilişim sektörünün hem iç hem de dış piyasada özgün ürünlerin geliştirilip pazarlanabilmesinin kolay olduğu bir sektör olduğunun altını çizen Hüsnü Yenigün, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Büyük bir fiziksel altyapı yatırımı kullanmadan dünya çapında rekabetçi ürünler geliştirmek mümkündür. Bu ürünlerin geliştirilmesi için gerekli en önemli kaynak, yenilikçi fikirler ortaya sürebilecek kaliteli insan kaynağıdır. Bilişim sektöründe kalifiye eleman eksikliği dünya çapında yaşanan bir sorun olsa da bu sorunun ülkemiz için belki daha büyük bir oranda yaşandığı söylenebilir. Bunun nedeni ülkemizde verilen eğitimin kalitesi olduğu düşünülmemektedir. Dünya standartlarında eğitim veren üniversitelerimiz bulunmaktadır. Fakat bu üniversitelerden mezun olan en iyi öğrenciler genellikle yurtdışındaki lisansüstü eğitim ve iş imkanlarına yönelmektedirler.
Katma değeri yüksek bilişim ürünlerinin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli bu yüksek kaliteli insan gücünün yurtiçinde tutulabilmesi adına, bu alanda her paydaşa bazı yükümlülükler düşmektedir. Devlet Ar-Ge destekleri ile bu yönde girişimler yapmaktadır. Fakat firmaların bu desteklerden faydalanırken yaşadıkları bürokratik süreçler açısından sorunları olduğu bilinmektedir. Öte yandan, firmaların bu desteklerden faydalanırken çoğunlukla geliştirme yanı ağır basan projelere yönelmekte olduğu görülmektedir. Firmaların, araştırma öğesinin öne çıktığı, yüksek risk ve yüksek getiri potansiyeline sahip projelere de yer vermeleri, bu projeler kapsamında üniversiteler ile iş birliği içerisinde olmaları ve bu projeleri üretebilmek adına yüksek lisans ve özellikle doktora derecesine sahip elemanları rekabetçi ücretler ile bünyelerinde tutabilmeleri gerekmektedir. Üniversitelerde de tamamen akademik ve bilimsel araştırmaya yönelik doktora programlarının yanında, endüstriyel doktora programlarının yaygınlaşması bu açıdan faydalı olacaktır.”
Sabancı Üniversitesi’nde eğitim felsefesinin gereği olarak, tüm öğrencilerin ilk senelerinde tamamen aynı dersleri aldığını belirten Hüsnü Yenigün, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bölüm seçmenin tamamen özgür olduğu üniversitemizde, daha sonradan sosyal bilimler alanında bir programa yönelecek öğrencilerimiz doğa bilimleri hakkında temel bilgiler kazandığı gibi, daha sonra mühendislik alanında bir programa yönelecek olan öğrencilerimiz de sosyal bilimler alanında temel bilgiler ile donatılmaktadırlar. Bu şekilde tüm öğrencilerimiz yaşadıkları dünyanın ve toplumun dinamikleri hakkında genel bilgiye sahip olmakta ve eleştirel düşünme yeteneği kazanmaktadırlar.
İlk sene içerisinde tüm öğrencilerimizin ortak olarak aldığı bu derslerden bir tanesi de ‘Problem Çözümünde Bilişimsel Yaklaşımlar’ isimli dersimizdir. Bu dersin temel amacı öğrencilerimize 21. yüzyılın dijital dünyasını anlayabilmeleri adına kendilerine bilişimsel düşünme ve problem çözme yeteneklerinin kazandırılmasıdır. Bu ders içerisinde farklı disiplinlerden alınan örnek problemler için bilişimsel çözüm yaklaşımlarının yanında temel programlama becerileri de öğrencilerimize kazandırılmaktadır.
Yine Sabancı Üniversitesi’nin özgür ve disiplinler arası eğitim felsefesinin gereği olarak, sabit bir ders programı vermek yerine, yüksek sayıda seçmeli ders alma imkânı ile öğrencilerimizin kendi eğitim planlarını istediği şekilde hazırlamalarına imkân tanınmaktadır. Bu sayede Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği derecesi alacak bir öğrencimiz, üniversitede ilgi duyduğu herhangi bir programdan dersler alabilmektedir. Aynı şekilde, diğer programlardaki öğrenciler de Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği programından dersler alabilmektedir. Burada vurgulanması gereken bir nokta, farklı programlardan alınan bu derslerin hiçbiri içerik olarak zayıflatılmış, servis dersleri niteliğindeki dersler olmadığıdır. Örneğin Malzeme Bilimi ve Nanomühendislik programında okuyan bir öğrenci, Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği programından örneğin Veri Yapıları, Algoritmalar dersini almak isterse, bu dersi Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği programında okuyan öğrenciler ile birlikte almakta ve dolayısıyla en az bu öğrenciler kadar konuya hakim olarak dersi tamamlamaktadır.
Sabancı Üniversitesi’nde eğitim açısından yine çok önem verdiğimiz bir diğer konu ise öğrencilerimizin edindikleri bilgileri pratikte uygulayacakları yaz stajı ve bitirme projesidir. Yaz stajımız 3. sınıf sonunda 8 hafta süresince yapılmaktadır. Öğrencilerimizin yaz stajı için gittikleri firmada bir projede yer almaları istenmektedir. Bu nedenle öğrencilerin yapacakları staj çalışmaları, staj başlamadan önce öğretim üyelerimiz tarafından gözden geçirilmektedir. İçerik olarak uygun olmayan veya yetersiz kalan projelerin staj kapsamında yapılmasına izin verilmemektedir. Bitirme projelerinde ise öğrencilerimiz son senelerinde iki dönem boyunca bir mühendislik projesi üzerinde çalışmaktadırlar. Bu projelerde gerçek bir problemin adreslenebilmesini sağlayabilmek adına ‘Sanayi Odaklı Projeler’ programımız bulunmaktadır. Bu programda paydaş firmalar projelerini sunmaktadır. Projenin içeriğine bağlı olarak oluşturulan disiplinler arası bir öğrenci grubu hem öğretim üyeleri hem de firma yetkilileri tarafından ortak bir şekilde yürütülen bu projelerde gerçek bir mühendislik projesi deneyiminden geçmektedirler.”