Kamuda en temel sorun ‘yazılım’ın tanımlanamaması
KOSGEB Bilgi İşlem Daire Başkanı Ali Kadir Uyar ile KOSGEB ve hizmetleri hakkında bir sohbet gerçekleştirdik.KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) Bilgi İşlem Daire Başkanı Ali Kadir Uyar ile KOSGEB’in KOBİ’lere sağladığı hizmetlerden bilgi ve iletişim sektörünün önemi üzerine şeffaf bir sohbet gerçekleştirdik…
» KOSGEB olarak son dönem çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
KOSGEB’in en önemli hizmeti KOBİ’lere destek vermesi… Bunu iki türlü yapıyor; birincisi hibe destekleri, ikincisi ise kredi temelli. Kredi verildiğinde onun sonuçlarını görme olanağı çok olmuyor. Hibe bazlı destek verildiğinde gelişmeler çok daha güzel görülüyor. KOSGEB olarak çok hızlı hareket edebiliyoruz; Samsun’daki sel felaketinden sonra oradaki KOBİ’ler için çok hızlı olarak; paket kredilerimizi, acil destek kredilerini devreye soktuk. Son dönemde neler yaptık? KOSGEB genelinde değerlendirecek olursak, 2009’daki kanun değişikliğiyle; daha önce sadece imalat sektörüne destek verirken şimdi artık hizmet sektörüne de hizmet veren bir kurum olduk. Hizmet ağımız 150 binden 3 milyon kişiye çıktı kanun değişikliğiyle; bu çok ciddi bir artış. Şimdi artık 7 tane farklı destek programımız var. Proje bazlı destek modeline girerek KOBİ’lere proje hazırlama kültürünü vermeye çalışıyoruz ve bu modelle KOBİ’lerin hayallerini gerçekleştirmeleri için onlara destek oluyoruz.
E-devlet olmamız için önce e-Kurum olmamız gerekiyor
» Bilgi işlem tarafına bakacak olursak…
Kamu kurumlarındaki uygulamalar mevcut Kamu İhale Kurumu’nda işlem görüyor. Kamu İhale Kurumu da ‘yazılım’ı tam tanımlayamıyor, ki bu da Türkiye’nin genel sorunudur. Devletin yazılıma bakışı böyle; yazılım hâlâ mal olarak tanımlanıyor. Donanımın vücudu vardır ama yazılımın vücudu yok. ‘Yazılım’ın satın alma yönetimine yönelik de bir tanımlama yok… Kanun en düşük fiyatı verene vereceksin diyor, en düşük fiyatı verene iş yaptırınca da o zaman ona göre de hizmet alınıyor.
Birinci sorunumuz yazılımın tanımlanmamış olması. İkincisi de; kamu kurumlarındaki durum. E-devlet politikaları, uymak zorunda olduğumuz plan, projeler var. Stratejik eylem planları var. E-devlet olmak için önce E-Kurum olmamız gerekiyor. Bugün, kamu kurumları maalesef sahip oldukları bilgi kadar güçlü olduklarını düşünüyorlar. Öyle olunca o gücü kaybetmemek düşüncesiyle dışarıya çıkarmıyor. Bilgi paylaşımı yok. Aslında bu bir güç değil, bu da ikinci problem.
Büyük hayal edin ama küçük düşünün…
» Kurumlar arası bilgi paylaşımı olmayınca bütünleştirme nasıl olacak?
Kamu İhale Kanunu’nda ‘Yazılım’ için farklı bir yöntem geliştirilmeli. Maalesef bilgi paylaşımı konusunda ciddi sorun var. Eğer yapılabiliyorsa mümkün olduğu seviyede bütünleştirme yapacaksınız. İşlere ‘büyük’ olarak bakıldığında söz konusu mevzauta uygun olarak gidiyor. ‘Küçük’ daha kontrollü oluyor; daha bütünleşik olarak bir sonraki aşamaya gitme imkânı veriyor. “Büyük hayal edin ama küçük düşünün” Yazılım derken; bize özel, kuruma özel yazılımdan bahsediyorum; yazılım ihale edilemeyecek kadar önemli bir şeydir. Böylesine önem verdiğimiz, 5-10 sene kullanmayı düşündüğünüz bir yazılımı; en düşük fiyatı verdi diye bir şirkete yaptırmak çok yanlış; kriter en ucuz olursa hizmet de o derece kötü olur. Buradaki çelişkiyi aktarmaya çalışıyorum. Son 2 yıldır yaptığımız çalışmalarla, KOBİ’lerin hemen tüm uygulamalarını konuşur hale getirdik. Bizim temelde ‘Destek Yazılımı’mız var. Bu yazılım; evrak, doküman sistemiyle bütünleşik. Muhasebecilerin kapalı devre çalışma sistemi vardır, biz bunu dahi kırdık. Zincirin halkaları çok fazla. Ama bütünleştirme yoluyla tüm sistemler birbiriyle konuşuyor.
» Bu arada kamu kurumu dalında Altın Örümcek ödülünüz var…
http://www.kosgeb.gov.tr sitemiz 2011 yılında Altın Örümcek’te Halkın Favorisi seçildi. Diğer yandan kurumumuz, TBD Bilişim 2011 Ödülleri’nde; ‘KOSGEB e-KOBİ Uygulaması Bilişim 2011 Hizmet Ödülleri Kamu Uygulama Ödülü’ne layık görüldü. Daha önce WebAward Ödülü de almıştık.
LAN ve WAN’dan sonra GAN
» E-Devlete geri dönersek…
Biz veriyi paylaşmak istiyoruz. Diğer kamu kuruluşlarıyla bilgi paylaşımını sağladığımız mekanizmalarımız var. Kamuda 3-6 ayda bir raporlar vardır, kağıt bilgisayara geçirilmeye çalışılır, pek çok tablo bulunur. GAN olsun artık. Nasıl LAN (Local Area Network) var, WAN (Wide Area Network) var, artık GAN da (Government Area Network) olsun. Kamu kuruluşlarının gideceği ağ olsun. İnternetin tehlikelerine maruz kalıyoruz. Türkiye için kendi internetimizi oluşturmalıyız. GAN dediğim de bu. KOBİ’lere sunulan hizmetler de GAN üzerinde yayınlansın; kendi internetimizi yapalım. Bilgi teknolojileri her şeyi düşünmemize olanak veriyor; tedbirimizi de alalım. Bilgi işlem dairesi başkanları genel olarak kamu kurumlarında kral çıplak diyecek kişiler. Kamunun değişmesi dönüşmesi konusunda da Bilgi İşlem öncülük yapıyor. Bilgi işlem dairelerinin akupunktur iğnesi görevi vardır. Mevzuatlarla, süreçlerle ilgili bilinmek istenmeyen şeyleri ortaya çıkarmaya çalışırlar. Acı burdaymış gerçekten derler.