Kapsam genişliyor, faydalar katlanarak büyüyor
Bilişim Zirvesi ’20’de günün ikinci yarısında Salon 1, “Bulutta İleri Teknolojiler Platformu”na evsahipliği yaptı. Hele de pandemi dönemiyle birlikte önemi daha da anlaşılan bulut yapılarının ulaştığı nokta, çoklu bulut mimarilerinin sunduğu avantajlar ve farklı sektörlerdeki uygulamalar ele alındı. Açılışı yapan isim ise KPMG Türkiye Bilgi Teknolojileri Danışmanlığı Şirket Ortağı Emin Alper Karaçar oldu. “Akıllı Bulut” başlıklı sunumuyla Emin Alper Karaçar, buluta geçiş sıkıntısı yaşayan sektörlere yönelik “Cloud Smart” yaklaşımı hakkında bilgiler verdi. Pandemi döneminden sonra da iş yapış şekillerinde değişimin devam edeceğine dikkat çeken Emin Alper Karaçar’ın belirttiği gibi, artık dijital alanda çalışmaya alışmış bir ekip var. Temel olarak da bulut teknolojilerini kullanmak ön planda. Önümüzdeki dönemde çalışmaları bulut teknolojilerini kullanma yöntemlerine ilişkin yapmak gerekeceği üzerinde duran Emin Alper Karaçar’a göre, bu işin ağırlığı da C-Suite’in üzerine gelmiş durumda. Buluta uyum sağlama ve geçişte birçok organizasyonun bazı sorunlar yaşadığını hatırlatan Karaçar, hız ve çeviklik getiren bulutun yeni çalışma yöntemleri ve gelişmekte olan teknolojilerin kullanımını kolaylaştırdığına işaret etti. Verilerin ve görüşlerin paylaşılması noktasında da makineler, platformların bu denli arttığı yerde iletişim akışında kolaylık sağlıyor. Karaçar, şöyle devam etti:
“Birçok organizasyon yıllardır veri ambarlarına, veri merkezlerine, network’lere, bununla ilgili ekipmanlara yatırım yaptı ve yapmaya devam ediyorlar. Bunları bırakıp buluta geçmek oldukça zorlayıcı bir durum. Uzun vadeli baktığımızda ise yatırımın geri dönüşü anlamında bulutun avantajlarını görmemiz mümkün. Üç temel soruyu sormamız gerekiyor. Bunlardan bir tanesi; “Rasyonel iş konularını ortaya koyarak neden bu dönüşümü yapıyoruz ve ölçeklendirmemiz nasıl?”. İkincisi; “Hedef, işletim modelimizin anahtar öğeleri neler, bu dönüşümü yapmak için nelere ihtiyacımız var?”. Son olarak; “Biz, yetenekleri nasıl bu dönüşüme ayak uydurmalarını sağlayacağız?”. İşimizin temelini bulut olarak tanımlamamız gerekiyor ve bunun liderliğinin yapılması gerekiyor. Açık, net, rasyonel iş konularını ortaya koymamız gerekiyor. Ölçeklendirmemiz gerekiyor. Bunları hayata nasıl geçireceğimizin konuşulması gerekiyor. Bu dönüşümün rasyonel bir şekilde gerçekleştirilmesi adına bir yol haritasının çıkarılması lazım. Bulut kullanımında riskleri ve güvenliği bir akıl oluşturmaya başlamak lazım. İkinci konu; yaptığımız işi dönüştürmek. Sadece BT sistemlerini buluta taşımak değil, iş süreçlerinizi ne kadar optimize edebileceğiniz önemli. Bu dönüşümü gerçekleştirdikten sonra iş süreçlerinizde geçtiğiniz yeni yapının da dönüşümünü bulut sistemler üzerinde tanımlamanız lazım. Üçüncü olarak; bulutun performans anlayışını kullanarak yeni değerler yaratabilirsiniz. Elinizde hız, yeni teknolojiler anlamında sınırsız kaynaklara erişim olanağınız da var. Son olarak; kritik öneme sahip uygulamalarınızı iş yükü seviyesinde güvenli hale getirmeniz lazım. Tüm bunları yaparken veri yönetişimini tamamlamanız gerekiyor. Verinin nasıl toplanacağı, verinin sahipliği noktasında kimin olduğu gibi konuları da geçiş öncesinde halletmeniz gerekiyor.”
Katmanlar ve farklı uygulamalar
Platform buluşmasında “Yönetilen Bulut-UNO Başarı Öyküsü” başlığında UNO Bilgi Sistemleri Grup Müdürü Mert Yücel ve GlassHouse Bulut Çözümleri Lideri Başar Küçük bir araya geldi. UNO’nun dijital yolculuğuna verdikleri destek hakkında bilgiler veren Başar Küçük, “Bu projeyi gerçekleştirdiğimiz sırada sevkiyat operasyonlarının kritik önemi hakkında bilgi aldık. Günün sonunda 40 bin noktaya her sabah sevkiyat eden bir firmanın yönetilen hizmetler tercihini çok iyi tasarlamamız gerekiyordu. UNO’nun tüm sistemlerini Ankara’da bulunan Tier 4 sertifikalı veri merkezimize konumlandırdık. Burada SAP sistemlerimizi konumlandırmamızı da hiper bütünleşik sistemlerinde sağladık. Bu, sevkiyat ve diğer SAP süreçlerindeki en yüksek performansı, verimliliği sağlamamıza zemin hazırladı” dedi. “Ortamımız tamamen SAP’nin Türkiye’de sayılı merkeze verdiği SAP HANA ve SAP Hosting sertifikalarına sahip. UNO’nun felaket kurtarmasını İstanbul’da bulunan Tier 3 veri merkezinde de sağlıyoruz” bilgisini veren Başar Küçük, buluta her zaman bir operasyon modeli olarak yaklaştıklarını vurguladı. Buna göre, günün sonunda müşterinin ya da başkasının veri merkezinde bulut; esneklik, çeviklik demek. Bulutun en büyük devrimlerinden birinin ‘her şeyin merkezileşmesi’ olduğuna işaret eden Başar Küçük, Cloud Yönetilen Altyapı Programı hakkında şunları söyledi:
“Üç katmanımız var. Bir tanesi; sanallaştırma kısmına kadar yönetilen hizmet programımız. Program kapsamında sanallaştırma kısmına kadar tüm süreçleri biz alıyor ve yönetiyor, eğer isterlerse orta katmanda da müşterimizdeki sorumluluğu alabiliyoruz. GlassHouse ekibinin know-how’ı olduğu durumlarda uçtan uca tüm uygulamayı da alabiliyoruz. UNO’da da bunun bir benzerini tasarladık. Üç katmanda da üç farklı uygulamayı yapıyoruz.”
Mert Yücel de yılın 365 günü, 24 saat üretimin, dağıtımı, lojistik, denetim operasyonlarının kesintisiz bir şekilde devam ettiği bir yapıda kesintisizlik ve dijitalleşmenin kendileri için önemine işaret etti. Mert Yücel, hiper bütünleşik sistemlerin sağladığı faydayı, “Performans anlamında çok büyük bir katkısı oldu. 12-13 saat süren bir raporu artık 2 saat gibi bir sürede alabiliyoruz” sözleri ile özetledi. “Fabrikadan, ofislerimizden, sahada dağıtım yapan arkadaşlarımız tarafından sürekli sisteme erişim söz konusu. Bu anlamda tüm sistemlerin herhangi bir performans sorunu yaşamadan ayakta olması büyük önem arz ediyor. Bunu da çok düzgün ve etkin bir monitoring ile sağlayabilirsiniz” saptamasını yapan Mert Yücel, hedeflerini şöyle anlattı:
“Dijital dönüşüm projelerimize odaklanmış durumdayız. BT ekiplerimiz geri planda sistemlerin çalışma durumunu, yedeklemelerin düzgün bir şekilde alındığının bilinci ile kafalarında hiçbir soru işareti kalmadan neyi daha iyi yapabileceklerine, hangi sürecin dijitalleştirebileceğine, üzerine ne katabileceklerine odaklanıyorlar. Bu, çalışan memnuniyeti açısından da güzel bir oluşum oldu. Personelimiz sistemlerden kaynaklı binlerce çağrı kaydı arasında boğulmaktansa dijitalleşen dünyanın içinde yeni roller, görevler bularak kendilerini geliştiriyorlar. GlassHouse ile başladığımız bu yolculuk, uzun soluklu olacak. Uygulama katmanında da birçok şeyi projelendirmeye başladık. Yönetmekte olduğumuz uygulamaların hangilerini kendilerine devredebileceğimizi konuşuyoruz.”
Temel amaç farkındalığı önemini artırıyor
“Tutarlı Altyapı ve İşletim Modeliyle Çoklu Bulut Karmaşasını Yönet” sunumu ile Dell Technologies Kıdemli Sistem Mühendisi Ergün Çelik, küresel dijitalleşme beklentileri hakkında detaylar paylaştı. “Bulut bu noktada, bu resmin bir parçası haline dönüşüyor” diyen Ergün Çelik, bu ülkelere ve bölgelere göre farklılık gösterse de üç temel kuralın ön planda olduğuna işaret etti. Bunlardan bir tanesi; fizik kanunları. “Hala kendi veri merkeziniz ile bulut yapınız arasında kurduğunuz network birçok müşteri tarafından göz önünde bulundurulan, problem haline dönüşen bir gerçek olarak önümüzde duruyor” açıklamasını yapan Ergün Çelik, “İkincisi; ekonomik kanunlar. Bulut her ne kadar tüketildiği kadar ödenmesi mantığına dayansa da dolar üzerinden maliyetlendirildiği, özellikle bizim ülkemizde küresel servis sağlayıcıların fiyat politikaları döviz kuru üzerinden olduğu için her servisin buluttan kullanılmasının müşterilere finansal anlamda bir kazanç getirmediğini görüyoruz” dedi. Üçüncü konu ise ülke kanunları ve regülasyonlar. Bu noktada güvenlik ön plana çıkıyor. Hem devlet, hem de işletme düzeyinde birçok güvenlik politikası nedeniyle bulut adaptasyonu bir miktar yavaşlıyor. Ergün Çelik, şu bilgileri verdi:
“Strateji oluştururken temel parametreler net: Buluttaki temel amaç; kullanıcıları bir şekilde dijital servislerin bir parçası haline getiren bulut çözümleriyle birlikte daha iyi bir uygulama deneyimi sunmak, elde ettiğimiz verilerden maksimum faydayı çıkarmak, bu dijital servisleri 7/24 şekilde her zaman erişilebilir kılmak ve güvenlik, veri koruma çözümleriyle bu değerli varlıkları korumak. Veriyi çok uzun yıllardır üreten ve depolayan sistemlere sahip bir firma olarak ürün geliştirme motivasyonlarımızda her ürünün içerisinde bir bulut entegrasyonu var. “Cloud First” stratejisini tüm ürün geliştirme aşamaları içerisinde şirket olarak ekledik. Elinizde olan herhangi bir veri depolama sistemini buluta entegre edebilirsiniz. Bu; arşivleme, uzun süre saklama, yedekleme olabilir, birçok ihtiyaca yönelik kendi veri merkezlerinde yer alan verileri buluta bağlayabilirsiniz. Her veri sisteminizi ihtiyacınıza bağlı olarak buluta bağlayabilir ya da bunları bulutta kullanabilirsiniz. Dijital servislerin her yerden kullanabilmesi konusunda kast ettiğimiz şey esasında network. Uygulamaların birçoğu artık bulutta. Verinin korunması da bir diğer önemli başlık. Bulutta ürettiğiniz verinin korunması sorumluluğu müşteride. Bu noktada uzun yıllardır müşterilere sunduğumuz veri koruma çözümleriyle hem özel bulutta, hem de genel bulutta müşterilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri veri koruma çözümlerini müşterilere sunuyoruz. Dell Technologies, bu temel motivasyonları sunabilen endüstrideki belki de tek firma. Tutarlı bir bulut altyapısından bahsediyoruz. Çok ciddi bir iş ortağı ekosistemimiz var. Bu adaptasyonu hızlandırabilecek hem danışmanlık servisleri, hem profesyonel hizmetler, hem de destek hizmetlerimiz var. Bu operasyonlara başlamak isteyen müşterilerimizin bizimle temas kurması yeterli. Üç temel kategoride iş önceliklerini anlıyor, uygulamalarını analiz ederek hangilerinin buluta uygun olduğunu tespit ediyor ya da hangilerinin buluta uygun hale gelmesi gerektiğini belirliyoruz. Ardından bulut stratejisini inşa ederek, tüm mevcut tanımları yeniden değiştiriyoruz, iş ortaklarıyla ciddi bir strateji işbirliği yapıyoruz.”
Platform, “Verimlilik için Bulut” paneli ile tamamlandı. BThaber Gazetesi editörü Handan Aybars’ın yönettiği panelin katılımcıları ise Netaş Test Merkezi Grup Direktörü Hasan Kaya, LC Waikiki BT Sistem ve Datacenter Müdürü Kemal Tümhan Demirkan, GlassHouse CTO’su Lütfi Yunusoğlu, Tegsoft Kurucu Ortağı ve CTO’su Mehmet Eray Gürsoy ve GarantiBBVA Teknoloji Bulut Veri ve Saklama Teknolojileri Birim Müdürü Tuna Özken oldu. Farklı sektörlerde bulut ve bulut tabanlı uygulamaların kullanımı, sağladığı faydalar ve kurumsal stratejiler konuşmacılar tarafından ele alınırken, bulutun ölçeklenebilirlik, maliyet kontrolü ve güvenlik temel başlıklarında sağladığı faydalara vurgu yapıldı. Konteynır teknolojilerinin bulut bilişime sağlayacağı katkıya da panelde dikkat çekildi.