Kaskoda elektrikli araç dönemi
Ülkemizde sayısı giderek artan elektrikli araçlar ve şarj istasyonları karşısında sigorta sektöründe de yeni ürünlere ihtiyaç duyuluyor. Elektrikli araçların kaskosu, diğer araçların kaskosundan farklı olarak arıza durumunda yüksek maliyet riski barındıran unsurları teminat altına alıyor. Elektrikli araca sahip olan tüketicilerin poliçelerine dikkat etmesi gerektiğini aktaran Sigortambir Genel Müdürü Kürşat Köz, “Elektrikli otomobillerin fosil yakıtla çalışanlara göre farkı, elektrik sistemiyle çalışan batarya ve motor donanımları. Bunların teminat altına alınması önemli. 2030 yılında Türkiye’deki elektrikli araç sayısının ortalama 1 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Çevreye duyarlı elektrikli araçları güvence altına alarak sürdürülebilirlik denkleminde sigorta sektörü de pay sahibi oluyor. Sürdürülebilirlik adına alınan kararlar sigorta sektörüne de esneklik kazandırıyor” açıklamasında bulundu.
Elektrikli araç satışlarının artışıyla sigorta ürünlerinde de yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmaya başladı. Ancak, birçok Kasko ve Zorunlu Trafik Sigortası’nda elektrikli araçlara özel şartlar bulunmazken, bazı poliçelerde bu araçlara özel teminatların da sunulduğu görülüyor. Kürşat Köz, elektrikli araçlarda güç kablosu ve pil-batarya gibi parçaların konvansiyonel araçlarda olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, bu araçlar için ayrı teminatlar sunan poliçelerin gerekliliğinin ortaya çıktığını söyledi.
Bazı sigorta şirketleri tarafından Elektrikli Araç Kaskosu ürününün sunulduğunu ifade eden Köz, “Ek teminatlarla artık elektrikli araçlara özel olarak muafiyetsiz batarya teminatı, şarjsız kalma durumlarına karşı mobil şarj hizmeti ve yol yardımı, araca ait şarj ekipmanları teminatı, yanlış şarj dolumlarına karşı teminatlar sunulabiliyor. Elektrikli araç sahiplerinin Kasko ve Trafik Sigortası yaptırırken ek teminatların detaylarına dikkat etmesini tavsiye ediyoruz” dedi.
Elektrikli araç kullanımının hayatımıza entegre olması ile birlikte evde şarj etme uygulamasının da yaygınlaştığını vurgulayan Köz, “Ev ortamında aracın sağlıklı bir şekilde batarya dolumunun gerçekleştirilmesi için ev tipi ünitelerin kullanılması gerekiyor. Bataryanın tam kapasitede dolması için ise evde elektrikli araç şarj etme süreci düzenli bir şekilde takip edilmeli. Tabii bununla birlikte güvence altına almamız gereken alanlar da genişlemiş oluyor. Konut Sigortası, evde meydana gelebilecek risklere karşı geniş kapsamlı bir güvence sağlıyor” dedi.
Yeni teknolojinin ürünü elektrikli otomobillerle ihtiyaçların değiştiğine dikkat çeken Köz, sigorta sektörünün önemli bir role sahip olduğunu belirtirken, “2030 yılında Türkiye’deki elektrikli araç sayısının ortalama 1 milyon seviyesine ulaşacağı öngörülüyor. İklim krizine karşı sürdürülebilirlik adına alınan kararlar da sigortacılığın esneklik kazanmasını sağlıyor; elektrikli araç kaskosu da bu duruma bir örnek ve iklim krizi, geleceğin değil, bugünün de en önemli problemi. Elektrikli araçların kullanımını teşvik ederken, bir yandan da tüketicileri bilinçli sigortalı yapmalıyız” dedi.