Katma değerin temelinde analitik olmazsa olmaz…
Her sektörde her ölçekte şirketin öncelikli yatırım başlığı halini alan analitik, BTvizyon Dijital’in 11 Mayıs’da düzenlediği “Analitik Veri” etkinliğinde ele alındı. Dijital etkinliğin ilk konuşmasını Me Consultancy Kurucusu Murat Erdör, “Markalar Verilerle Neler Yapabilir?” başlıklı sunumuyla yaptı. “Hayatımız verilerle dolu” diyerek konuşmasına başlayan Murat Erdör, 20 senelik kurumsal hayat sonrasında kendi firmasının kuruluş hikayesini anlattı. Dijital dönüşüm ve agile ilgili eğitimler düzenleyen, organizasyonlar yapan Murat Erdör, e-posta pazarlama şirketlerinde yürüttüğü genel müdürlük görevleri paralelinde verinin ne kadar önemli olduğunu gördüğünü belirtti. Günümüzde şirketlerin insanların verilerini alarak milyar dolarlar kazandığı gerçeğini de hatırlatan Murat Erdör, şu örneği paylaştı:
“Verinin ne kadar önemli olduğuna ilişkin husus; ABD seçimlerinde oldu. Cambridge Analytica, Facebook’taki verileri analiz ederek insanların Facebook’taki hareketlerinden elde ettiği sonuçları, Trump’u öne çıkaracak reklamlar yapıyor. İnsanların bilinçaltına yönelik bu reklamlarla Trump’ın karşısında olanlar bile Trump’a oy verdi. O dönemde Facebook’ta kişi başına 236 tane veri olduğunu okumuştum. Benim bile kendi hakkımda bildiğim 25-30 veri varken, Facebook hakkımda ortalama 236 tane bilgiyi bünyesinde barındırıyor. Facebook, bu tip verileri alarak size yönelik öngörülerde bulunuyor. Verinin kuvveti bu noktada ortaya çıkıyor.”
Şirket içi bilgiye uyum esas olmalı
MicroStrategy Satış Mühendisi Seçkin Özel, “Analitikte Yeni Çağ: HyperIntelligence” başlıklı sunumuna MicroStrategy ve iş zekası çözümleri hakkında bilgi vererek başladı. Günümüzde analitik istikrarlı büyümesine küresel bazda devam ederken, Seçkin Özel, bu gelişimi rakamsal verilerle de destekledi. Buna göre, küresel BT harcamaları, 3.7 trilyon doların üzerinde ve iş zekası 18 milyar doları aşan bir sektörü temsil ediyor. “Tüm bu yatırımlara rağmen analitiğin benimsenmesi geride kalmaya devam ediyor” eleştirisini yapan Seçkin Özel’e göre, analitik yatırımlarında gerçek başarı analitiği yeniden düşünmeyi gerektiriyor. “Tasarım noktamızı değiştirmemiz önemli” diyen Seçkin Özel, günümüzde kuruluşlar muazzam miktarda bilgiye sahip olmalarına rağmen bunu düzgün bir şekilde operasyonel hale getirmek adına mücadele ettiklerine dikkat çekti. Burada amaç da veriyi kullanarak ‘teknolojiyi enformasyona dönüştürmek’, bilgiyi insanlara en çok ihtiyaç duydukları yerde sunmak olmalı. Kurumlardaki analitik kullanımın toplam çalışanların sadece yüzde 30’u seviyelerinde kalması kritik ve Seçkin Özel’e göre önemli bir nokta. Çünkü bu veri, çalışanların yüzde 70’inin analitik bilgiden yoksun bir şekilde karar aldığını gösteriyor. “Çoğu çalışan bilgiyi kendi başına bulmak için zaman, beceri veya istekten yoksundur” saptamasını yapan Seçkin Özel, şöyle devam etti:
“Enformasyona erişim; her yerden, zahmetsiz, güvenilir, kişiselleştirilmiş olmalı. HyperIntelligence sıfır tıklama kullanıcı deneyimleriyle insanların yanıt bulma yöntemlerini değiştiren tamamen yeni bir uygulama sınıfını temsil ediyor. Bu uygulamalar enformasyonu doğrudan kullanıcıların mevcut iş akışlarına enjekte ederek, tanıdık yüzleri sorunsuz bir şekilde akıllı araçlara dönüştürerek, her kişiyi her uygulamayı ve cihazı daha akıllı hale getirir. HyperIntelligence, günlük iş hayatınızda kullandığınız pek çok uygulama, hatta iş zekası uygulamaları üzerine analitik bilgileri getirerek şirketinizin bilgiye erişim oranını ve hızını artırıyor. Böylece şirket içi bilgiye adaptasyonunuz yüzde 100’lere çıkarılır. Her uygulama, iş zekası çözümünüzün üzerine ekstra bilgiler katarak analitiğe erişimi çok daha rahatlatmış olur.”
Analitik olmadan olmaz!
Dijital etkinlik, “Dijital Dönüşüm Çağında Analitik Verinin Yeri” başlıklı panelle tamamlandı. Pazarlama eğitmeni ve yazar Dr. Evrim Derinözlü‘nün yönettiği panelin katılımcıları ise MicroStrategy Ülke Müdürü Evren Eray, Assan Bilişim Kurumsal Uygulamalar ve Dijital Teknolojiler Direktörü Gökhan Öncü, Hayat Holding Global CIO’su Gülsün Akhisaroğlu, Shell International B.V. Kıdemli Veri Bilimi Mühendisi Müge Güçlü ve Bilişim A.Ş. Teknoloji ve Ar-Ge Direktörü Ulaş Kula oldu. Analitik veri, dijitalleşmenin en önemli yapı taşı ve Evren Eray’a göre, veriyi ‘dijitalleşmenin yakıtı’ olarak görmek mümkün. Veri akışının anlamlı hale getirebilmesi için veri analitiğine ihtiyaç var ve bu platformlar aracılığıyla kullanıcı üzerindeki veri analizleriyle olabilir. “Analitik olmadan verileri anlamsız kümeler ve rakamlardan başka bir şey değildir. Verileri anlamlı bir hale getirmek için veri analitiğine ihtiyacımız var” yorumunu yapan Evren Eray, şöyle devam etti:
“MicroStrategy kurumsal bir veri analitiği platformu ve şirket Türkiye’ye çok inanıyor. 2013 yılında Türkiye’de ofisimizi kurduk ve 50 tane firmaya 100 bin kullanıcıya verilerinin analizini platform üzerinden çıktı olarak vererek, doğru zamanda doğru karar almalarını sağlıyoruz. Burada anahtar kelimeler; en hızlı ve en doğru kararları alabilmek. Pandemi döneminde dijitalleşme ve veri analitiği konusunda yatırımlar çok arttı, neredeyse iki katına çıktı. Bulut bilişim orada öncül rolü üstleniyor. Türkiye’de insan kaynağımız çok değerli, verimli. Dijitalleşmenin en önemli yapı taşlarından biri, insan. Kendini geliştiren bir insan kaynağımız var. Gerek eğitim, gerek ürünlerle ülkemizdeki insanları, şirketleri geliştirmeye çalışıyoruz. Analitik alanında yetiştirilmek üzere bizimle çalışmak isteyenler özgeçmişlerini bana gönderebilirler. Bizim ABD dışında Çin ve Polonya’da iki tane R&D Center’ımız var. Polonya’daki genel başkan ile görüştüğümde Türkiye’den gönderdiğimiz arkadaşlardan çok memnun olduklarını söyledi. Tekrar böyle bir şeye başlamak istiyoruz. Dünyanın en büyük 100 firmasının 80’i ile çalıştığımız için çok fazla iş olanakları oluyor.”
Veriyi değere dönüştürüyoruz
Tüm Kibar Holding şirketlerine BT ve dijitalleşme konularında hizmeti sunduklarını belirten Gökhan Öncü, “Bir metalin altına dönüştürülmesi gibi analitikte de verinin değere dönüştürülmesi adına çeşitli çalışmalar yapılması gerekiyor” vurgusunu yaptı. Günümüzde teknolojilerin gelişmesi, yapay zekanın katkısı ile birlikte daha çok tahminleme, ileriyi görme, öngörücü aksiyonların alınması konusunda da yardımcı oluyor. Bu yorumu yapan Gökhan Öncü, şöyle devam etti:
“Geçmişte verileri insanlar değerlendirip birtakım tahminlemeler ve sonrasında bunun nasıl aksiyona dönüştürüleceği söz konusu iken, günümüzdeki teknolojiler sayesinde hem tahminlemenin, hem de bazı noktalarda aksiyonların yapay zeka veya analitik uygulamalar tarafından belirlenmesi söz konusu. Böylece aksiyonların daha hızlı bir şekilde alınması ve daha doğru tahminlerin yapılması mümkün. İş analitiği konusu gün geçtikçe önemli bir hale geliyor. Bunun içerisinde iş zekası ve uygulamalar yoğun olarak kullanılıyor. Bütünsel bir çalışma yaparak Kibar Holding olarak neleri hedeflememiz, neleri ortaya koyabilmemiz gerektiğine ilişkin bir çalışma yapmayı öngördük ve bunu, 2020 içerisinde bir proje ile hayata geçirdik. “Kurumsal Büyük Veri Projesi” adı altında tüm gruplar için ya da bağımsız bir büyük veri mimarisi oluşturmak, aynı zamanda aktif bir şekilde analitik ve yapay zeka ile verimliliğimizi artırmak doğrultusunda projeyi hayata geçirdik. Projenin çıktılarından birisi; verinin hangi noktalardan toplandığı ve toplanan verilerin analitiğe giden yolda nasıl bir altyapıda yer alması, ne tür analitik uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiği konusunda bir yol haritası oluşturulmasıydı. Bir çıktısı da; analitik yapıyı desteklemek adına analitik bir organizasyona ihtiyacımız söz konusu. İnsan kaynağı olarak da ileri analitik ve veri mimari organizasyonu oluşturup veri bilimi, veri mühendisliği gibi konulara odaklandık. İş ortaklarından aldığımız destekle de projeleri hayata geçirme hedefimiz söz konusu. Verinin toplanmasından analizine dek giden süreçte veriden değer yaratmayı sağlayacak bir mimari oluşturduk. Özellikle üretim, tedarik zinciri, yürütülmesi planlanan use-case’leri belirledik. 2021 yılını Kibar Holding bünyesinde ‘Analitik Yılı’ olarak ilan ettik ve analitik projeleri hayata geçirmek yönünde çalışmaları yol haritasına uygun bir şekilde gerçekleştiriyoruz.”
Tüm süreçler dijitalleşme ile zenginleşiyor
Veriyi kullanarak ve süreçleri değiştirerek şirketlerde dönüşüme öncülük etme hedefine dikkat çekerek sözlerine başlayan Gülsün Akhisaroğlu’na göre dijital dönüşüm sadece veri, süreci sayısallaştırmak değil, süreçleri değiştirerek işletmelerdeki iş-yapış şekillerini değiştirmek. Artık sadece işletmelerin değil, ekosistemlerin dönüşümünden bahsediyoruz. Dijital dönüşümde teknolojinin süreç ve insan boyutu var ve Gülsün Akhisaroğlu’na göre, bu noktada analitik uygulamalar dönüşümün teknoloji boyutunda yer alıyor. Analitik uygulamalarla sayısallaştırılan bilgi şirketlere geleceği gösteren, geleceği tahminlemeyi sağlayan bir değer haline geliyor. Bu yüzden çok önemli ve çok anlamlı ve Gülsün Akhisaroğlu bu vurguyu şöyle detaylandırdı:
“Bulut teknolojileri, IoT’ler gibi yeni gelişen teknolojilerle verilerin sahadan sensörlerle toplanması, bunların büyük veri platformlarında saklanmasıyla birlikte bu veriler daha teknolojilerine uygun alanlara yerleştirilmeye ve daha uygun fiyatlarla işlenebilmeye başladı. İleri analitik uygulamalarla birlikte uçtan uca optimizasyon projelerini konuşmaya başladık. Üretim alanında da artık verinin kullanılmasıyla ve uzaktan kontrol edilebilmesiyle çok ciddi bir dönüşüm olduğunu görüyoruz.”
Her alanda dijitalleşme esas!
Shell’de verinin tutulmasının çok değişik olduğunu, zira çok fazla alan ve veri olduğunu hatırlatan Müge Güçlü, en önemli şeyin bu kadar veriden bir çıkarım elde etmek ve bunu aksiyona çevirebilmek olduğunu söyledi. “Shell’de şu andaki en büyük proje, her alanda dijitalizasyon projesi” vurgusunu yapan Müge Güçlü, şöyle devam etti:
“Evden işlerini üreten arkadaşlarımızın iş tanımı, tüm veri tabanında hangi iş tanımlarıyla benzerlikteyse ona göre hangi işlerin evlerin yürütülebileceğini belirliyoruz. “Pandemi geçince hangi ofisler ayakta kalmalı, hangi ofisler kapatılmalı, ofis mantığını mı değiştirmeliyiz?” gibi konularda çalışmalarımız devam ediyor. Veri bilimi anlamında en çok kullandığım; ofislerin kullanım oranları. Ofise aslında çok da gidilmediğini gördüm. Türkiye’de daha farklıydı. Bu biraz da kültürle alakalı. Malezya ile Hollanda aynı değil. Asıl amaç; maliyeti düşürerek evden çalışmaya daha fazla imkan tanımak. Tüm dünya buna doğru gidiyor. Farklı planlar var. Bu kararlar ileride ülke bazlı değil, bölgesel bazlı ilerleyecek. Bazı ülkeler için nasıl alışılageldiyse öyle gidecek. Adaptasyon süresinin biraz süreceğini, hemen olmayacağını düşünüyorum.”
Verinin değerlendirilmesi, dijital dönüşümün kalbi
Entegre teknolojik çözümleri hem müşterilerine sunabilmek, hem de kendi iş süreçlerini çok daha iyileştirebilmek için şirketlerin dijital dönüşüm yaptığına dikkat çeken Ulaş Kula, sözlerine şöyle devam etti:
“Dijital dönüşümün en önemli basamağı da bilgi. Bilgiye de veriden ulaşabiliyoruz. Verinin değerlendirilmesini dijital dönüşümün kalbi olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Müşteri ile etkileşimlerde, iç süreçlerin iyileştirilmesinde, kararların alınmasında, sonuçların alınmasında veri ve veriden üretilen kaliteli bilgi var. Dijital dönüşümde tüm şirketlerimizin erişmeye çalıştıkları nokta kaliteli bilgi ile rekabette üstün hale gelebilmek. İnsanlık tarihi de kaliteli bilgi ile doğa, diğer şeylerin üstesinden gelebilmeye dayanır. Bilişim A.Ş. olarak yerli bir iş zekası ve veri analitiği üretici firmasıyız. ERP, iş zekası, veri analitiği, İK alanlarında ürünleşerek ülkemize katkı sağlamaya çalışıyoruz. Çok farklı sektörlerde, çok farklı büyüklükteki firmalara yazılım ürünü veren bir firmayız. Veri analitiği alanında zengin bir ürün gamının sahibiyiz. ‘Bilişim BI’ dediğimiz bir veri platformu ürünümüz var. Bunu buluta taşıma çalışmaları yapıyoruz. Sonbaharda bu ürünümüz Türkiye’deki ilk bulut iş zekası ve veri analitiği platformu olarak Public cloud’larda yer alacak. Şu anda özellikle Türkiye’de buluta doğru çok önemli bir gidiş görüyoruz. Küçük ve orta boy sektörlerde bile maliyetlerin azaltılması anlamında önemli ölçüde bir gidiş var. Biz de bu anlamda hem Türkiye hem de globalde bir bulut iş zekası yazılımı olarak BringYourOwnLicence, Premium ve SaaS modellerimizle üçüncü çeyrek sonunda bulutta yer alacağız.”