Kitabın sonu hakkında birkaç yazı (2)
Bu satırları yazdığım dakikalarda (27 Ocak, 10:39 Pasifik Standart Zamanı), Apple şirketi, San Fransisko mağazası önünde toplanmış ‘Tokyo Metrosu Kalabalığı’ kadar bir topluluğa ve içeriye girmeyi başarmış şanslılara Apple iPad’i tanıtıyordu. iPhone işletim sistemi üzerinde kurulu 9.7 inç siyah LED ekran, 0.5 inç kalınlığı, 680 gram ağırlığı, ve 10 saatlik pili ile iPad, Apple-severlerin gönlünü kazanmışa benziyor. Bana öyle geliyorki, Apple ne yaparsa yapsın, Apple-severler sevmeye hazır!!
Ancak, başka gelişmelerde var. McGraw Hill yayınevi, dün bir açıklama yapıp, yayınlarının yüzde doksanını iPad üzerinde aktardıklarını, özellikle üniversiteleri hedeflediklerini ve Course Smart isimli ders kitapları serisinin tamamının iPad üzerinden erişilebileceğini söyledi. Amazon veya Barnes Noble, ortalama yaşın daha yüksek olduğu genel okuyucu kitlesini hedeflerken, McGraw Hill üniversite öğrencilerinin kitap ihtiyacı ve iPad üzerine kurulu bir strateji başlattı. Birçok öğrencinin zaten laptop kullanmayı ve laptop üzerinde PDF kitaplar ve ders notları tercih ettikleri iyi bilinen bir şey. McGraw Hill’in nasıl bir satış stratejisi izleyeceğini bilmiyorum ama eğer abonelik sistemi yaratıp (tek bir fiyat üzerinden bütün kitaplara ulaşma), üniversite kütüphaneleri ile özel anlaşmalarlarla bunu kuvvetlendirirse, başarılı olacaklarını tahmin ediyorum.
Sizi bilmem ama ben hala asitsiz beyaz kağıda basılmış, yumuşak kapaklı ve güzel fontlarla yazılmış kitapları seviyorum. Böyle yüzlerce (birkaç bin) kitabım var. Ama diğer yandan, 200 GB’lık laptoptum sonuna kadar on binden fazla PDF kitap ve notlarla dolu. Yazdığım herşey zaten öyle. Yazarlığını veya editörlüğünü yaptığım 8 kitabın hem klasik kitap ve hemde e-kitap halleri var. Yeni bir dünyaya girdiğimize hiç şüphe yok.
Ancak, hiç unutmamamız gereken bir şey var: Kitabı içeriği belirler, fiziksel varlığı değil. Kerpiç tabletlerden, papirüse, ve bambu ağacına, oradan parşimente ve değişik malzemelerden (saman, ağaç, plastik) yapılan kağıda ve nihayet elektronik varlığına kadar bütün kitaplar aslında bu kurala bağlı. Nasıl bir fiziksel malzeme olarak elinize almış olursanız olun, umarım ‘bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti’ demek size de nasip olur!!
