Kitlesel değil, bireysel teklifler bekleniyor
Uluslararası tasarım ve marka deneyim ajansı I-AM’in 2017 yılı öngörülerine göre; tüketicilerin kişiselleştirilmiş marka deneyimlerine her zamankinden daha fazla önem verdiği bir döneme giriyoruz. Araştırmalar, tüketicilerin yaklaşık yüzde 70’inin, memnun kalmadıkları bir durumda hızla yeni bir markaya geçiş yapabildiğini gösteriyor. Marka sadakatinin azalmasında tüketicinin bilgiye kolay ve hızlı erişebilmesi, ayrıca çok az zamanı olması temel gerekçeler. Tüketicilerin yüzde 73’ü bireysel bilgilerine dayanarak, onlara özel kurgulanan ürün ve hizmetleri tercih ettiğini belirtirken, yüzde 81’i de daha iyi bir deneyim için daha fazla para ödemeye hazır olduklarını vurguluyor. Öte yandan, tasarım; çalışan memnuniyetini de etkiliyor ve örneğin iyi tasarlanmış ofisler, çalışan memnuniyetini ve verimliliğini yüzde 88’e kadar artırabiliyor. I-AM Kurucu Ortağı Ertuğrul Yurdakul, bu sonuçları şöyle değerlendirdi:
“Kullanıcı odaklılığın yükselişi ile birlikte marka kimliği çalışmalarının ana belirleyicisi artık ‘tüketici’. Tüm ekosistemin veri ile desteklenmiş ve insan odaklı tasarlanmış olması ise iş sonuçlarını birebir etkiliyor. Markanın stratejisi doğrultusunda hedef kitleye özel deneyimler yaşatan projeler böylece başarılı oluyor.”
Milenyum kuşağı ne isterse…
Bu arada, insan odaklı tasarımda bankacılık sektörü, yenilikleri daha hızlı hayata geçirebilme yetkinliği ile bir adım önde. Bankacılık müşterilerinin yüzde 69’u danışmanlık alabileceklerine inandıkları noktada, bankalarıyla tüm kaynaklarını paylaşmaya hazır olduklarını ifade ediyor. Ancak, yine araştırmalara göre, müşterilerin yüzde 77’si bankalarının beklentilerini karşılayamadığı kanısında. Bankacılıkta farklı temas noktalarında ‘insan odaklı’ geliştirilecek pek çok tasarım alanı olduğuna işaret eden I-AM Kurucu Ortağı Emre Kuzlu, şu bilgileri paylaştı:
“Bankacılık sektörü özellikle yeni nesil müşterileri kazanabilmek için dinamizm ve yenilikçilik sergileyen tasarımlara ihtiyaç duyuyor. Yaşları 20-35 arasında değişen Milenyum kuşağının da alım gücü hızla artıyor ve pazarlama stratejilerinin temel belirleyicisi haline dönüşüyorlar. Milenyum kuşağının en önemli etkisi esnek, bireysel ve özgür olma ihtiyaçları doğrultusunda kolektif ve paylaşımcı çalışma ve yaşam alanlarının yaratılmasını talep etmeleri. 2017 yılının en önemli gündem maddelerinden biri, deneyim meraklısı Milenyum kuşağı için yaratıcı alanlar tasarlamak olacak.”