KOBİ’ler dijitalleşerek rekabete hazırlıyor
Avrupa ülkelerine bakıldığında, kurum kaynaklarının neredeyse yüzde 40’ını kurumsal yazılımlar oluşturuyor. Firmaların hem kendi pazarlarında hem de küresel pazarda var olabilmeleri ve rekabet edebilmeleri bilişim teknolojilerini iş süreçlerinde verimli ve etkin kullanmalarına bağlı. Ülkemizde de durum çok farklı değil.
Kurumsal ve ticari yazılımlar, işletme verimliliğini önemli ölçüde artırarak, doğru verilerin toplanmasını, bilgi bilgiden ise strateji üretilmesini sağlamakta. Ayrıca etkin planlama (İnsan Kaynakları, finansal akış, üretim, vb.) ile verimlilik artışı elde edilmekte. Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş’un verdiği bilgilere göre şirketlerin yatırımları sonucu elde ettikleri faydalar, genel olarak şu başlıklar altında toplanıyor. Maliyetlerde azalma, gelirlerde iyileşme, gelişmiş nakit yönetimi, envanter ve personel sayılarında azalma, sipariş termin sürelerinin azalması, üretkenlik ve sipariş yönetiminde iyileşme, bilgi ve süreç akışlarıyla müşteriye hizmet sürelerinde iyileşme.
Sundukları çözümlerle KOBİ’leri dijitalleştirerek rekabete hazırladıklarını kaydeden Alpaslan Tomuş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Özellikle KOBİ’lere odaklanan kurumsal çözümlerimiz ile büyümek isteyen şirketleri dijitalleştirerek, hem ulusal hem uluslararası rekabet ortamında şirketlerin ellerini güçlendiriyoruz. Mikro Yazılım’ın kurulduğu günden bu yana genişleyen ve büyüyen müşteri portföyü ve bayi ağı, başlı başına ülkemizdeki kurumsal yazılım sürecinin geliştiğinin önemli bir göstergesidir. Bugün, Mikro Yazılım çok geniş yelpazede bir ürün portföyüne sahip ve farklı sektörlerden pek çok şirketin, kurumsal, ticari ve e-devlet uyumlu süreçlerini hayata geçirmeye devam ediyor.”
KOBİ’lerin e-dönüşüm ve dijitalleşme yolculuğunda kurumsal ve ticari yazılımların önemli bir boşluğu doldurduğunu belirten Alpaslan Tomuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her sektörün ticari yazılımı ihtiyacı var. Özel bir sektör ayrımı yapmak çok doğru değil. Nasıl yaşamak için yemek yemek, su içmek lazım ise işini büyütmek isteyen şirketler için de ticari yazılıma ihtiyaç var. Maalesef Türkiye ticari yazılım kullanma oranı, gelişmiş ülkelerin çok gerisinde. Bizde yüzde 23, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 50’nin üzerinde. Türkiye’de hala ticari işletmeler Excel tablolarla şirketlerini yönetmeye çalışıyorlar. Günümüz ekonomisinde bu olanaksız, elbette bir yerden sonra şirket takip edilemez hale geliyor. En kötüsü de bu durum, geri dönülemez noktada fark ediliyor ve pek çok işletme faaliyetlerine son vermek zorunda kalıyor. Ticari yazılımlar, işletmelerdeki sorunlara erken teşhis konmasına ve sıkıntılar ilerlemeden çözülmesine olanak sunuyor.
Kurumsal yazılım yatırımları sürecinde karar verme noktasında yalnız KOBİ’lerin değil, büyük şirketlerin bile zorlandığını görmekteyiz. Bu noktada firmalar, kendi iş süreçlerine en uygun yazılımı seçmek adına, öncelikle kendi iş süreçlerini ve iş süreçleri ile ilgili ihtiyaçları net olarak ortaya koymak durumunda.
Mikro Yazılım olarak, firmaların elindeki çeşitli uygulamalardan elde edilen ham verinin analizi için gerekli araçlar ile kurum içi ve kurum dışı verileri tek bir platformda toplayarak verilen bilgiye, bilgilerin de kararlara dönüştürülmesini sağlıyoruz. Böylelikle bilgiye en hızlı şekilde ulaşılması, kurumun gelir ve performansının en üst düzeye çıkarılması hedeflenmekte. Burada en önemli fayda, firmaların stratejik planlarını en doğru şekilde oluşturabilecekleri projeksiyonların onlara doğru ve hızlı bir şekilde sunulmasıdır. Mikro Yazılım mühendisleri, bu noktadan sonra, şirketin var olan işlerini en üst düzeyde yönetecek ve verimli büyümelerini sağlayacak nitelikte kurumsal, ticari ve e-dönüşüm yazılımları geliştiriyorlar.”