KOBİ’ler ekonominin lokomotifi olma yolunda (1)
Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler nam-ı diğer KOBİ’ler, ABD, AB ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerde gerek istihdamın gerekse üretimin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Son yıllarda Türkiye’de KOBİ’lerin ekonomideki önemini fark ederek bu alana hem teşvik mekanizmaları hem de stratejiler geliştiriyor. Son olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın da hazırladığı KOBİ’lere yönelik strateji ve eylem planı bunun en önemli göstergesi.
KOBİ’lere yönelik hem bilgi ve iletişim sektörü değerlendirmelerinin yer alacağı hem de 2011-2013 Strateji ve Eylem Planı çerçevesinde hedef ve uygulamaların inceleneceği yazı dizimizin ilk bölümüne bu haftaki sayımızda yer veriyoruz. Konumuz ise Türkiye’deki KOBİ’lere genel bakış ve istihdam sorunu.
Esnek KOBİ’ler
KOBİ’leri ekonomilerde bu kadar önemli kılan ne diye baktığımızda ise, büyük işletmelere göre yapılarındaki esneklik – ihtiyaca göre şekillenebilen üretim, değişimlere daha hızlı uyum sağlayabilmesi, küçük yatırımlarla bu değişimleri geçirebilmesi, istihdama toplamda sağlayabildiği katkı payı ve inovasyon başlıkları karşımıza çıkıyor.
Gelişmiş ekonomilere baktığımızda KOBİ’lerin ekonomilerde toplam işletmelerin yüzde 98’ini, toplam istihdamın yüzde 65’ini, toplam yatırımların yüzde 50’sini, toplam üretimin yüzde 50’sini ve toplam ihracatın yüzde 50’sini gerçekleştirdiğini görüyoruz.
Türkiye’de ise KOBİ’lerin toplam işletmelerin yüzde 99’unu, istihdamın yüzde 78’ini, toplam katma değerin yüzde 55’ini, toplam yatırımların yüzde 50’sini, toplam ihracatın yüzde 59’unu oluşturduğunu görüyoruz.
KOBİ’lere yeni vizyon gerekli
Rakamların bize gösterdiği Türkiye’deki KOBİ’lerin birçok alanda gelişmiş ülkelerle aynı düzeyde olduğunu gösteriyor. Gerek araştırmalar gerekse Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı KOBİ’lere yönelik 2011-2013 Strateji ve Eylem Planı ise KOBİ’lerin bu rakamları gelişmiş ülkelerin çok daha üzerine taşıyabilecek potansiyeli olduğunu gösteriyor.
Türkiye’deki KOBİ’lerin temel eksikliklerini ise, pazarlama ve satış yöntemlerini tam anlamıyla kullanamaması, insan kaynakları yönetiminin verimli hale getirilememesi ve bilgi ve iletişim teknolojilerinin yetersiz kullanımı olarak karşımıza çıkıyor.
İstihdamda nitelikli
eleman sorunu
Strateji ve eylem planında dikkat çekilen konulardan biri insan kaynakları ve bu konuda atılması gereken adımların başında ise profesyonel yöneticilerin şirket yönetimlerine getirilmemesi olarak gösteriliyor. KOBİ ölçeğindeki işletmelerin yüzde 65,24’ünün işletme sahibi lise ve altı eğitim düzeyinde. İşletme sahipleri, profesyonel yöneticilere yetki devretmekten kaçınmakta, yanlış kararlarla esnekliklerini ve başarılarını kaybedebilmektedirler.
KOBİ’lerde işletme sahiplerinin yaş ortalaması 41 iken bu KOBİ’lere hem avantaj hem de dezavantaj getiriyor. Yönetim kademesinde ağırlıklı olarak genç kişilerin bulunması KOBİ’lere yeniliklere açıklık ve çevresel değişikliklere çabuk tepki verme gibi katkılar sağlasa da, küresel değişimler ve Gümrük Birliği kapsamında gelişen ekonomik koşullar, yeni teknoloji ve üretim sistemleri, KOBİ yöneticilerinin daha yüksek bilgi seviyesinde olmalarını zorunlu kılmakta, bilgi ve öngörüye dayalı karar alma ihtiyacını doğurmaktadır.
Ya maliyet yüksek ya da nitelikli eleman yok
KOBİ’lerin, istihdam alanında en büyük sıkıntısı nitelikli eleman temininde yaşanıyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan strateji ve eylem planında da bu noktaya dikkat çekiliyor. KOBİ ölçeğindeki işletmelerin faaliyetlerinde emek yoğunluğunun yüksek olması ve alınan siparişlere göre farklı işler yapma zorunluluğundan dolayı çok yönlü nitelikli elemana ihtiyacı var. Ancak, bu özellikteki elemanların maliyetleri KOBİ’ler için yüksek, bazı bölgelerde ise maliyet göze alınsa dahi eleman bulmak mümkün değil.
KOSGEB tarafından yapılan bir anket çalışmasına katılan KOBİ’lerin yüzde 38’i istihdam maliyetlerinin yüksekliğini, yüzde 20’si nitelikli insan kaynağı yetersizliğini en önemli iki sorun olarak sıralıyor.