Köpeğim bir filozof
İsveç’li bir yenilikçi buluşlar şirketi, tam ismiyle N2rdic S0ciety for Invent1on and Discov3ry (İskandinav İcat ve Buluş Derneği- NSID) köpeğin aklından geçeni ingilizceye çevirip ses olarak yansıtan bir sistem geliştirdi. Yakında Mandarin Çincesi, Fransızca ve İspanyolca da “konuşacak” köpekler.
Tamamen deli saçması bir “proce” gibi görünse de hiç değil. Köpekler de insanlar gibi zeki veya salak, akıllı veya aptal. Bazısı saldırgan, bazısı sakin. Bazısı oyuncu, bazısı uyuşuk. Yüksek oktanlı duyguları var.
İşte bu duyguları, EEG, mikro bilişim ve beyin-bilişim arayüzü (BCI) yazılımıyla çözecek bir sistem geliştirildi. Köpeğin kafasına, bu sistemi içeren cihazı takınca köpeğin duygu ve düşünceleri sesli olarak duyuluyor. Cihaz henüz çok kaba-saba. Nasılsa yakında, bunu da gözle görülmez bir şeye dönüştürür, köpeğin tüyleri arasına saklarlar.
Cihazın adı da anlamlı: “Artık Hav! Hav! Yok.” Evet, bu cihazla dolaşacak bazı köpeklerin “aslında” filozof olduklarını, bazısının roman yazacak kadar zengin imge dünyasına sahip olduğunu anlayacağız. Ama acaba bu cihaz vasıtasıyla “konuşacak” köpekler, sahiplerinde aşağılık duygusu da yaratacak mı? Eh, öyle ya, “Ben, senin gibi sersem bir sahibe layık mıyım?” diye düşünebilir? Ya da, “Bana durmadan kızım, oğlum, canım diyor. Benim bir köpek olduğumu ne zaman anlayacak bu?” diye düşünse yüksek sesle? Cihaz, sahipleriyle köpekler arasında binlerce yıldır süren dostluk ve dayanışmayı yok etmeye yönelik bir komplo bence.