Kriz sonrası yenilikçilik
Sanki kriz bitti de, yenilikçilik mi eksik kaldı? demeyin. Kervanı, kriz bittiğinde düzmeye kalkarsanız, o sırada herkes aynı telaşta olacağından at da, deve de bulamayacaksınız. Başta AB, tüm dünya bu günlerde, kriz sonrası inovasyon (yenilikçilik) ve KOBİ’lerin durumunu konuşmakta, düşünmekte ve planlamakta.
Avrupa Bankacılık Birliği KOBİ Çalışma Grubu, Kasım sonunda yaptığı değerlendirmede, finans piyasalarındaki koşulların kriz öncesi durumuna döndüğünü ama banka kredilerinde bankalardan kaynaklanan sorunlar nedeniyle bir tutukluk bulunduğunu belirlemiş. Türkiye’de bu açıdan bir sıkıntı zaten pek yaşanmamıştı. AB bu alanda devlet müdahalesi olmadan inovasyona yatırım yapılamayacağı ve bu nedenle teknoloji yarışında geri kalacağı endişesini taşıyor. Bizim pek öyle bir endişemiz olmamasına karşılık yetersiz de olsa mevcut inovasyon hareketimizin iyicene körelmemesi için ek devlet desteğine gerek olduğunu düşünüyorum.
TÜBİTAK TEYDEB’in hibeleri bu açıdan bir can simidi. Temasta olduğum bilişim şirketleri eskiden ihtiyaç duymadıkları bu kaynağa ilgi duyuyorlar ve yöneliyorlar. Ancak, bu hafta bir 1507 (KOBİ) başvurusu yapsanız, ancak 1 Nisan 2010’dan sonra yapacağınız harcamalarınız destek kapsamına giriyor. Sanki, “sen şimdi başvur da, 4 aya kadar batmaz ayakta kalırsan destekleriz” der gibi! KOBİ’ler bu destek olmadan geliştirmeye, inovasyona başlayamıyorlar. Krizden çıkarken 4 ay sonrası için planlı ve rahat hareket etmek de olası değil. TEYDEB desteklerinin geçici bir süre, 2010 boyunca, başvuru yapılan aydan başlaması, o “kervanı yolda düzme” eylemine olanak sağlayacak. KOBİ’lerin neredeyse tek ümidi olan bu desteği yerinde ve etkin kılacak bu değişikliği esirgemeyelim derim.
KOBİ’lere yol gösterme açısından bir başvuru belgesi olan vizyon çalışmalarını düzenli yapmıyoruz. Vizyon 2023’ten sonra ortaya bir çalışma çıkmadı ve 2003’te yapılan bu çalışmada ise, en uzak kestirim 2010 yılına idi, daha uzağı görememiştik. Kısaca haritanın dışına çıktık, devamı gerek.