Kültürel Zekayı Geliştirmek
BThaber Köşe Yazısı: M. Efsun Yüksel Tunç
Eğitmen ve Yönetim Danışmanı, Yaşam ve Yönetici Koçu
efsun@indus.com.tr
Dünya düzdür, mini minnacık bir köydür desem nasıl tepkiler alırım acaba. 2010 yılında oğlumu kucağıma aldığım günlerde okuduğum kitaptır “Dünya Düzdür”. Thomas L. Friedman’ın 21. Yüzyılın başlarını vurgulayarak küreselleşmedeki değişimi inceleyen kitabıdır. Kitapta 2000’li yılların başında internetin hızla yayılmaya başlamasıyla dünyanın nasıl küçük bir yer haline geldiğini, herkesin her yerde olabildiğine ve çalışmanın – iş yapmanın – rekabetin nasıl değiştiğini anlatıyor. Bu küçücük köyde farklı kültürler artık daha yakın ve etkileşimli bir haldeyiz.
Tam da bu noktada Kültürel Zeka devreye giriyor. Kültürel Zeka, diğer kültürlerden insanlarla etkili bir şekilde etkileşim kurma becerisidir. Kültürel farklılıkları anlamayı ve takdir etmeyi ve kendi davranışlarımızı bu farklılıklara uyum sağlayacak şekilde uyarlayabilmeyi içerir.
Genel anlamda Kültürel Zekası yüksek olan insanlar:
- Kültürel farklılıklara saygılıdır. Rahatlıkla uyum sağlayabilir.
- Farklı kültürlerin karmaşıklığını kolayca çözümleyebilir.
- Hızlı bir şekilde yakınlık kurabilir.
- Farklı kültürdeki insanlarla rahat iletişim kurabilir ve etkileşim sağlar.
- Kültürleri anlamak ve tanımak için meraklıdır.
Kültürel Zekanın bileşenlerini farklı şekillerde tanımlayanlar var. Bir tanımlamaya göre Kültürel Zeka 4 bileşene sahip; bunlar:
- Motivasyon
- Bilgi
- Strateji
- Aksiyon
Önemli bir HBR makalesinde bu bileşenler Kafa, Vücut ve Kalp diye ifade edildi. Her iki türlü de diğer kültürleri anlamak için merak ve motivasyona ihtiyacımız var; bilgimizi artırmak ve doğru iletişim ve etkileşim için stratejiler oluşturup harekete geçmemiz gerekiyor.
Kültürel Zekayı geliştirmek için yapabileceklerimizi sıralarsak:
- Önce kendi kültürel geçmişimizi anlamakla işe başlayabiliriz. Türk olmanın çok büyük bir avantajı var, Türkiye’de sayısız farklı kültür iç içe geçmiş ve kültürel zenginlik bakımından dünyadaki en güçlü coğrafyalardan birinde yaşıyoruz. Kendi kültürümüz ve Türkiye’deki farklı kültürleri anlamak için bilgimizi artırmak ilk adımımız olabilir.
- Diğer kültürleri anlamak için çaba gösterebiliriz.
- Daha meraklı olmak
- Okumak, araştırmak
- Gezmek, seyahat etmek
- Filmler izlemek
- Farklı kültürlerden insanlarla konuşmak
- Kendi kültürel önyargılarımızın ve varsayımlarımızın farkına varmak için kendimizi analiz edebiliriz. Tepkilerimizi gözlemleyip gelişim alanlarımızı listeleyebiliriz.
- Açık fikirli ve esnek olmak Kültürel Zekayı geliştirmek için çok önemli bir adım. Doğrusu ve normali, olması gerekeni etiketlerinden sıyrılmak ve akışı farklı kültürlerin perspektifinden görmeye çalışabiliriz.
- Her şeyden önce kendimiz için etkili bir iletişimci olabiliriz. Farklı kültürlerle iletişimdeyken açık – net – doğal olmak, etkili dinlemek, soru sormak, varsayımlardan uzak durmak, empatik olmak, geri bildirim alıp vermek için çaba gösterebiliriz.
- Belirsizliklere hazırlanabiliriz; her kültürü bilme ve tanıma şansımız olmayabilir o yüzden griliklere hazırlanıp nötr düşünme, nötr iletişim kurma, nötr davranma becerilerimizi geliştirebiliriz.
Kültürel Zekamızı yükselttiğimizde farklı ortamlarda, farklı kültürlerden insanlarla beraber daha kolay iş yapabilir hale geliriz. IESE işletme Okulu’nun da söylediği gibi “Küreselleşme iş ortamını daha karmaşık, dinamik ve rekabetçi hale getirdiğinden, Kültürel Zeka (CQ) olarak adlandırılan farklı kültürel bağlamlarda etkili bir şekilde işlev görme yeteneği, kuruluşlar için hiç bu kadar önemli olmamıştı.” İş hayatının sürprizlerle dolu yollarında hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir kültürün içine düşebilir ve aynı dili – dini – gelenek ve görenekleri paylaşmadığımız insanlarla çalışmak durumunda kalabiliriz. Bizi kurtaracak olan Kültürel Zekamız olacaktır.