Küresel büyüme yayılıyor
Geçen yılın son çeyreğini karla kapatan AMD için 2010’un ilk çeyreği de olumlu geçti. Büyüme eğilimini tüm dünyadaki yapılarına yaymayı hedefleyen şirket özellikle ATI ve AMD tarafında yeni ürün ve platformlara imza atıyor. Bilişim şirketlerinin 2009 yılında kar edebilmelerinin önemli bir başarı sayılması gerektiğini ifade eden AMD Türkiye Genel Müdürü Bahadır Erbaş, “Özellikle geçen sene 2 milyon adet DirectX11 destekli ekran kartı sattık. DirectX 11, hem grafiklerin görünüşü ve verdiği his hem de oyun hızında dev bir adım oldu. Oyuncular oyun hızındaki farklılığı orijinal Doom ile Doom 3 arasındaki fark gibi görebiliyor. DirectX 11, oyuncuyla bağlantı açısından bu seviyede bir değişiklik sağlayacak. Daha önceleri oyuncular ve programlayıcılar ya performans ya grafik seçimini yapmak zorundaydılar, şimdi ise DirectX 11 bu zorunluluğu ortadan kaldırıyor. AMD, ATI HD 5970’i dünyanın en hızlı grafik kartı olarak tanıtıyor, bunu da söylemekte fayda var” dedi.
Çekirdek ve işlemci teknolojilerinin hızla değiştiğini belirten Erbaş, dünyanın en iyi beş süper bilgisayarının dördünde AMD teknolojilerinin kullanıldığını da söyledi. AMD olarak Vision Programı’nı başlattıklarının da altını çizen Erbaş, “Kendimizi son kullanıcı tarafında daha rahat ifade edebilmek adına başlattığımız bir program AMD Vision. Her zaman otomobil örneğini veriyorum. Nasıl otomobil alırken motorunun, bujisinin ya da balatalarının markasına değil ana üreticisine bakıyoruz, işte bunun bilgisayar tarafında da hayata geçirmek istiyoruz. Kısaca kullanıcıların kendi ihtiyaçlarını tanıyıp bu ihtiyaçları çerçevesinde ürünler seçmelerini hedefliyoruz. Bunu perakende pazarda ve Fusion Partner Program ile de kanal tarafında anlatmaya çalışıyoruz” dedi.
Kamu tarafı çetrefilli
Kamu tarafında bazı engelleri zor da olsa aşmayı başardıklarına değinen Bahadır Erbaş, sözlerine şöyle son verdi:
“Uzun uğraşlar sonunda kamu tarafında ihalelere girmeyi başardık. Hatta aldığımız büyük bir ihale de oldu. Ancak bir senedir bu projeyi bitirmeye çalışıyoruz. Umarım tüm sorunları ortadan kaldırıp bu projeyi tamamlayacağız ve sonrasında da Ankara tarafında daha güçlü olabilmek adına çaba sarf etmeye devam edeceğiz.”
Intel ile karşılıklı lisans anlaşması yaptıklarını ve aradaki sorunu sulh yoluyla çözdüklerinin altını çizen Erbaş, “Intel’den 1,25 milyar dolarlık bir ödeme geldi. ATI tarafında da 5900 serisiyle iyi bir ivme yakaladığımıza inanıyorum. Ayrıca altı çekirdekli Phenom işlemcileri piyasaya sunduk. Altı çekirdeğin getirdiği avantajları da masaüstü tarafında sunmuş olduk. Altı çekirdek desteğini sunucu tarafında daha önce İstanbul kod adlı işlemcilerimizle sağlamıştık. Artık bu teknoloji masaüstünde de var diyebiliriz. Unutmadan İstanbul kod adlı ürünümüzün yeni adı Magny Course oldu. AMD, Formula1 yarışı yapılan pist ve şehir isimlerini ürünlerinde kullanmaya devam ediyor diyebilirim” şeklinde konuştu.