Küresel olarak gerçekleştirilen ileri seviyedeki siber saldırıları daha sık göreceğiz
Dijital dönüşüm artık her işletmenin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Pazarlamadan üretime, finanstan İK süreçlerine kadar oldukça kapsamlı bir niteliğe sahip bu değişim süreci kurumların tüm işleyişine etki ediyor. Dijital dönüşümü doğru bir şekilde gerçekleştiren kurumlar, operasyonel verimliliği sağlarken, gelirlerini ve karlarını da, yeni satış kanallarını bünyelerine katarak ve yeni müşterilere ulaşarak, artırıyorlar. Dijital dönüşüm sayesinde işletmeler daha pozitif bir müşteri deneyimi sunarken, markalarının itibarını da artırıyorlar.
Intel Security Türkiye – Azerbaycan Bölge Direktörü İlkem Özar’ın verdiği bilgilere göre dijitalleşme süreci hayatımıza nüfuz ettikçe, ilgili güvenlik riskleri de paralel olarak artıyor. Dijital saldırıların boyutu ve sıklığı da günden güne artmaya devam ediyor. Küresel olarak gerçekleştirilen ileri seviyedeki siber saldırıları daha sık görüyoruz. Veri güvenliği, verilerin şifrelenmesi, mahremiyet ve gözetleme konuları, şirketler için hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldi. Riskleri azaltmak için şirketler güvenlik durumlarını iyileştirmeli, son güvenlik teknolojilerini kullanmalı, siber güvenlik konusunda yetenekli ve deneyimli uzmanlarla çalışmalılar. En önemli konu ise şirketlerin güvenlik konusunda etkili politikalar oluşturması ve operasyonlarını belirlenen güvenlik kurallarınca sürdürmesi. Bu konularda şirketlerin çalışanlara düzenli eğitim vermesi ve ofis sistemleri kadar ev sistemlerini de korunması büyük önem taşıyor. Ayrıca mobilleşen dünyanın dinamiklerine uygun olarak mobil cihazların ve bulut platformlarının da güvenliği en etkin şekilde sağlanmalı.
2 binden fazla dijital dönüşüm lideri pozisyonu var
Dünyada yaşanan dijital dönüşümle beraber kurumlar da tüm iş süreçlerini yeniden gözden geçiriyorlar. Müşterilerin beklentileri artıyor ve bu da kurumları iş yapma biçimlerini değiştirmeye zorluyor. Artık müşteriler zaman ve lokasyondan bağımsız olarak tüm iletişim kanallarından anında hizmet almak istiyorlar ve bu da dijital dönüşümü kaçınılmaz hale getiriyor. Kurumlar dijital dönüşümü doğru yönetebilmek için organizasyonlarında Dijital Dönüşüm Lideri pozisyonu atıyorlar. 2016 yılı itibarıyla, CDO Club’ın verilerine göre dünyada 2 binden fazla Dönüşüm Lideri pozisyonu o olduğunu belirten İlkem Özar, şunları kaydetti:
“Intel Security olarak, dijital dönüşümle beraber ortaya çıkan siber tehditlere yönelik güvenlik çözümlerimizle, bu dönüşümün güvenlik ayağına katkıda bulunuyoruz. Entegre güvenlik sistemlerimizle daha fazla tehdidi, daha hızlı ve daha az kaynak kullanarak çözebilmeleri için kurumları güçlendiriyoruz. Her büyüklükteki kuruma ve tüketicilere, sistemlerin ve ağların korunmasına yardımcı olan proaktif ve başarısı kanıtlanmış çözümler sunuyoruz. Kurumlar ve KOBİ’ler için Veri Koruma ve Şifreleme, Veritabanı Güvenliği, Uç Nokta Koruması, Ağ Güvenliği, Güvenlik Bilgi ve Olay Yönetimi (SIEM), Sunucu Güvenliği ve Web Güvenliği ürünlerimiz bulunuyor.”
Güvenlik konusunda daha fazla bilgilenmeye ihtiyaç var
Şirketler bu değişime kolay adapte olsalar da, dijitalleşme süreçlerindeki çözümler ve güvenlik tehditleri konusunda daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyaç duyuyorlar. Siber güvenlik konusunda yasal mevzuat gelişiyor ve standartlar oluşuyor. Siber güvenliğin entegre bir şekilde sağlanması konusunda yatırımlar da artıyor. Bunlar sevindirici. Ancak, yatırımların yanında siber güvenlik alanında kurumsal eğitimler verilmesi ve BT çalışanlarının iyi yetişmiş olması çok önemli. Geçtiğimiz yıllarda, sadece büyük kurumlar değil, KOBİ’ler de siber saldırılara maruz kaldı. İtibar ve gelir kaybı yaşamamak, ve operasyonel verimliliğin güvenlik nedeniyle sekteye uğramaması için, KOBİ’lerin de büyük şirketler gibi sürdürülebilir bir savunma stratejisine sahip olması, entegre çözümler kullanarak sistemlerini ve hizmetlerini olabilecek en güvenli hale getirmesi gerekiyor” dedi.
Yöneticilerin beklentileri kadar korkuları da var
Yöneticilerin dijital dönüşüm sürecindeki temel beklentileri operasyonel verimlilik, etkin yönetim ve müşterilerine daha çok kanaldan hizmet verebilmek. Yöneticilerin en büyük ve haklı endişesiyse güvenlik konusu. Bu, dijital dönüşümün benimsenmesi için tam olarak güvenli bir ortama ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Kurumlar dijital dönüşümü gerçekleştirirken, ortaya çıkabilecek riskleri azaltmak için güvenlik durumlarını iyileştirmeli, son güvenlik teknolojilerini kullanmalı, siber güvenlik konusunda yetenekli ve deneyimli uzmanlarla çalışmalıdır. Kurumların güvenlik konusunda yetkin politikalar oluşturması ve iş süreçlerini belirlenen güvenlik kurallarınca sürdürmesi çok önemli. Çalışanlara düzenli siber güvenlik eğitimleri verilmesi, BT uzmanlarının güvenlik konusunda düzenli olarak destek ve bilgilendirme hizmeti alması, ve ofis sistemleri kadar ev sistemlerinin ve mobil cihazların da korunması büyük önem taşıyor. Ayrıca dijital dünyanın dinamiklerine uygun olarak bulut platformlarının da güvenliği de en iyi şekilde sağlanmalı.