Küresel rekabet artıyor yasalar belirleyici oluyor
Küresel bulut sağlayıcıları ülkelerde yerelleşme şansını yakalayabilmek için iş ortaklarından destek alıyor. Bulutun gelişimiyle küresel şirketlerin ülkelere gelişi hızla artarken, bulutun doğası gereği kendi operasyonlarında kısıntıya gidilecek mi? Kısıntıya gidildiği takdirde yerel bulut sağlayıcılarının önü açılacak mı? Bu soruların yanında ülkemizdeki yasalar bulut kavramının gelişimin ne yönde etkileyeceğini sektörün uzmanlarından dinledik.
Glasshouse Türkiye Teknik Danışmanı Fuat Altındal’a göre, bulut sağlayıcılarının ülke içindeki varlıkları ilerleyen zamanlarda da küçülmeyecek. Yerel iş ortaklarının iş yoğunluğunun artacağını belirten Altındal, “Ama bu çok uluslu sağlayıcının varlığının küçülmesi anlamına gelmez. Tam aksine ne kadar çok ve büyük iş ortaklarınız olursa o kadar çok büyürsünüz. Ülkemizde de iş ortağı sayısı fazla olan çok uluslu bulut sağlayıcıları iş ortaklarıyla birlikte büyüyecektir” dedi.
Herkesin ulaşabildiği genel bulut tarafında Amazon, Google ve büyük hizmet sağlayıcıların bu noktada ciddi bir pazar payı alacağını öngördüklerini aktaran İnnova Bilişim Çözümleri Finans ve Genel Sektörden Sorumlu İş Geliştirme Grup Yöneticisi Bilgehan Baykal, “Öte yandan standart dışkaynak hizmeti veren çok uluslu şirketlerin rolü oldukça azalacak. Bunun en büyük nedeni ise iş uygulamasının sahibi olan şirketlerin gücünün bulut tarafında artması olacak” dedi.
Yerel kanunların etkisi çok önemli olacak
Yerel kanunların çok uluslu şirketlerin müşteri verilerini yurtdışında saklamaları ile ilgili hususların incelenmesi gerektiğini belirten KoçSistem Ar-Ge ve İş Uygulamaları Danışmanlık Direktörü Ömer Özgür Çetinoğlu, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda bu konuda kurumsal verinin Türkiye’de tutulması prensiplerinin oluşturulmaya çalışıldığından söz etti.
Çok uluslu bulut sağlayıcılarının iş kritik olmayan alanlarda küçük ve orta ölçekli şirketlere sunduğu çözümlerin devam edeceğini belirten Çetinoğlu, “İş kritik olup yüksek hizmet seviyeleri ile Türkiye kanun ve yönetmeliklerine uygun bulut çözümleri için, şirketlerin bulut altyapısı, platform ve SaaS hizmeti sağlayan bulut sağlayıcılarla işbirliği içinde çözümlerini bulutlaştırarak hizmet sunması kurumlara büyük avantaj sağlayacaktır” dedi.
Yasalarla veri merkezi sağlayıcılarının Türkiye’de yer alması zorunlu hale geliyor
Türkiye’de bulutta iş uygulamalarının başarılı bir şekilde sağlanması ve satılmasının, uluslararası kuruluşların işbirliği ile gerçekleşebileceğini belirten Scalaris Pazarlama ve Satış Yöneticisi Philipp Sander, “Teorik olarak pek çok uluslararası bulut bilişim sağlayıcıları hizmet dünyanın herhangi bir yerinden sağlanabilmekte olduğundan, Türkiye’de satış ve pazarlamaya ağırlık vermektedir” dedi.
İşin aslının sadece satış ve pazarlama konusu olmadığını dile getiren Sander, “Bulutta hangi iş uygulaması olursa olsun, öncelikle yapısallaştırılmamış içerik ve belgenin bütünleştirmesi kritiktir. Türkiye’deki yasalar uyarınca, iş temelli dokümanların ülke içinde saklanması zorunludur. Bu bağlamda pek çok veri merkezi sağlayıcılarının Türkiye’de yer alması zorunlu hale gelmektedir. Ancak önümüzdeki beş yıl, bulut bilişim konusunda deneyim kazanmak ve sadece uluslararası sağlayıcılara bağımlı kalmamak Türkiye için önemlidir” ifadelerini kullandı.
ESET Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, “Başlangıçta başarılı mevcut uygulamaları bulunan küresel bulut sağlayıcılarına olan talep artacaktır. Ancak kullanıcılardan gelen hız ve erişilebilirlik talepleriyle birlikte yerel sağlayıcılara doğrudan hizmet ve küresel sağlayıclarla işbirliği şansı doğacaktır” dedi.
Oyuncu sayısının azlığı avantaj
Bulut bilişimin alt kolu hizmet olarak altyapının, Türkiye ve dünya için yepyeni bir alan olduğunu dile getiren Cloudturk Genel Müdürü Mustafa Yazıcı, “Şu an itibariyle oyuncu sayısının oldukça az olmasının, yerli şirketler için büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum” dedi. Yazıcı, Bu şirketlerin dünya genelinde büyüme hızlarını göz önüne aldığımızda, barındırma pazarını çok hızlı bir şekilde sürükleyeceklerini tahmin ettiklerini sözlerine ekledi.
Türkiye’de ise pazarın halen geleneksel barındırma şirketlerinin elinde olduğunu belirten Yazıcı, Türkiye’de faaliyet gösteren bu şirketlerin, bulut teknolojilerine gerekli yatırımı henüz yapmadığını vurguladı.
Küresel anlamda bu teknolojinin uyumu oldukça hızlı bir şekilde gerçekleştiğini aktaran NetApp Türkiye Teknik Müdürü Lütfi Yunusoğlu, özellikle de bulutu hizmet olarak vermek isteyen servis sağlayıcıları tarafında hızla gelişim görüldüğünü aktardı.
Türkiye de ise bunun biraz daha zaman alacağı inancında olduğunu belirten Yunusoğlu, “Şu an Türkiye de bilfiil, kısmen de olsa bu teknolojilere geçmiş şirketler bulunuyor ama yine yurtdışında olduğu gibi servis sağlayıcısı ağırlığında” diyerek görüşlerini belirtti.
Bilişim altyapıları için ayrılan finans ve işgücü olanaklarını en düşük seviyeye indirme hedefi ile kullanıcılara sadece bir web tarayıcıyı açabileceği bilgisayarda, bulutta bulunan herhangi bir uygulamayı kullanabileceklerini hatırlatan Sisoft Genel Müdürü Fatih Şahin, bunların başında da finansal yönetim ve iş zekâsı uygulamalarının öne çıktığını belirtti.
Ülkemizde tam olarak istenilen talebi göremediği için yerel servis sağlayıcılar yatırımlarını tamamlamadıklarını vurgulayan Şahin, “Bu yüzden ilk önce gerekli hız ve güvenliğin sağlanabilmesi için kullanıcılar dünya pazar payını değerlendireceklerdir. Bununla birlikte yerel iş ortakları da alternatif sunmak adına paralel gelişim gösterecek ve pazarın çeşitlenmesini sağlayacaklardır. İstenilen seviye yakalandığında olumlu sinyaller netleşmiş olacaktır” dedi.