Küresel standartlar için Sesli Adımlar!
Güz günlerinden merhaba,
Yeni eğitim dönemine geri sayımda bir burs bilgisi ile haftaya başlayayım. Burs programını kuruluş yılı 1979’dan bu yana aralıksız sürdüren, bugüne kadar 28 binden fazla üniversite öğrencisine eğitim desteği veren Anadolu Vakfı’nın 2018-2019 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Programı başlıyor. Anadolu Vakfı’ndan eğitim desteği almak isteyen öğrenciler de 30 Eylül’e kadar www.anadoluvakfi.org.tr adresinden başvuruda bulunabilecek. Çevremizi de bilgilendirelim.
Sırada, ilgini çekeceğini bildiğim bir etkinlik haberim var. Türkiye Teknoloji Takımı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 20-23 Eylül 2018 tarihlerinde İstanbul Yeni Havalimanı’nda düzenlenecek Türkiye’nin ilk havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, en hızlıların yarışacağı World Drone Cup’a (Dünya Drone Kupası) da ev sahipliği yapacak. World Drone Cup organizasyonuna 25’den faza ülkeden toplam 64 sporcu katılacak. Dünya’da ilk defa en fazla ülkenin katıldığı yarışma rekorunu kıracak olan WDC, 250 km hıza ulaşabilen drone’lar ile Dünya’nın en iyisini İstanbul’da belirleyecek. Bu arada TEKNOFEST İstanbul; teknoloji yarışmalarının yanı sıra havacılık gösterileri, seminerler, uluslararası girişim zirvesi ve aktiviteleri de sunacak. Katılım ücretsiz ve detaylı bilgi için adresimiz www.worlddronecup.com.
Şimdi sırada gurur veren bir haberi paylaşmak istiyorum. Zira Turkcell, araç haberleşmesi konusunda yaptığı 5G çalışmaları ile Avrupa Birliği’nin Ar-Ge ve inovasyon projelerinin değerlendirildiği Horizon2020’den hibe almaya hak kazanmış. Turkcell’in 5G-MOBIX isimli projesi otonom teknolojileri ve sürücüsüz araçlar konusunda Türkiye’nin de söz sahibi olabilmesi demek. Bu proje, zorlu rekabet koşulları yüzünden çok düşük bir kabul oranına sahip Horizon2020’den 5G araç haberleşmesi konusunda destek alan Türkiye’deki ilk ve en kapsamlı çalışma olacakmış. Biraz detay vereyim: 5G MOBIX’in uluslararası düzeydeki çalışmalarının Türkiye ayağında, konvoy (platooning) servisine odaklanılıyor. Proje ile belirli rotalar üzerinde giden TIR’ların kendileriyle aynı rotada ilerleyen diğer TIR’larla konvoy oluşturması, arkadaki şoförlerin dinlenmesi ve araçların öndekilere yaklaşarak yol rüzgarından daha az etkilenmesiyle yakıt tasarrufu yapılması sağlanıyor. Burada araçlar arası iletişim kullanılarak TIR’ların birbirlerini yakın bir mesafeden takip edebilmesi söz konusu. Türkiye-Yunanistan sınırında test edilecek sistem, en öndeki TIR’ın yol görüntülerini arkadaki TIR’lara gönderecek ve şoförler en öndeki aracı kullanıyormuş gibi yolu izleyebilecek. Bu arada, 5G-MOBIX projesinde Ericsson ve Nokia gibi telekom altyapısı üreticilerinin yanı sıra Daimler, PSG ve Renault gibi araç üreticileri, telekom operatörleri COSMOTE, KPN ve Telefonica var. Türkiye’den de Turkcell’in yanında Ford Otosan, Aselsan ve Ericsson Türkiye bu çalışmalarda.
Turkcell’den bir haber daha, bu sefer çevresel gündemde gelsin. Sürdürülebilir çevre konusunda yatırımları olan Turkcell, “Sıfır Atık” dönemini başlatmış. Şirket bünyesinde kurulan Atık Yönetim Merkezi ile yemekhane ve ofis katlarında toplanan katı yemek atıkları kompost makinesiyle yerinde dönüştürülerek, toprak iyileştirici organik gübre elde edilecekmiş. Atıklardan elde edilen organik gübre de İstanbul Küçükyalı’daki Genel Müdürlük binasının bahçe alanlarında kullanılacak ve şirket çalışanlarıyla paylaşılacakmış. Sıfır atık seferberliği adına çok yerinde bir destek, değil mi?
Bu sefer haberim uzak gurbetten, Çin’den. Zira büyük şehirlerde farklı başlıklarda çevre kirliliğine karşı belli adımlar atıldı, ama daha fazlası için Çin yeni bir adım atmış, önemli bölgelerde kirli havayı uzaktan algılayan uydu aracılığıyla daha iyi izlemeye ve kontrol etmeye yönelik bir plan uygulamaya başlayacağını duyurmuş. İzleme ağı kapsamındaki bölgeler her biri 3 km’ye 3 km’lik ızgara birimlerine bölünecek. Pekin’deki merkezde bulunan görevliler uzak bölgelerdeki çevre problemlerini uzaktan algılama teknolojileri sayesinde anında keşfedip derhal harekete geçebilecekmiş. Bizde bayram tatili ertesi ortalığı kaplayan çöp yığınları sonrası bu gibi haberler dilerim sağa sola ibret olur. Tam yerinde kamu spotu yapıp, ‘eğitim şart’ demek de boynumun borcu.
Bu hafta tek ödülüm var, daha doğrusu tek vuruşta tam 17 ödül. Akbank, uluslararası iş dünyasının en prestijli ödüllerinden International Business Awards (Uluslararası İş Dünyası Ödülleri) kapsamında, 6 kategoride 17 Stevie ödülünün sahibi olarak Türkiye’den katılan şirketler arasında en çok ödül alan marka olmuş. Akbank, bu yıl 74 ülkeden 3 bin 900 katılımın yapıldığı Stevie Ödülleri’nde 4 Altın, 5 Gümüş ve 8 Bronz olmak üzere toplam 17 ödül birden kazanmış. Sırada, ödülden ödüle koşmaya devam edeceğine inandığım bir haberim var. Türk Telekom’un Kurumsal Sosyal Sorumluluk projesi Sesli Adımlar, Tüketici Teknolojisi Derneği (CTA) tarafından düzenlenen ve engellilerin hayatını kolaylaştıran teknolojiler alanında standartların belirleneceği “Erişilebilirlik” çalıştayına davet edilmiş. Türk Telekom’un Boni Global işbirliği ile 2014’te hayata geçirdiği Sesli Adımlar uygulaması, CTA tarafından düzenlenecek uluslararası çalıştayın “Az Gören ve Görme Engellileri de Kapsayan, Ses Temelli Network Navigasyon Sistemleri” Komitesine üye olarak davet edilmiş. Dünyadan yaklaşık 25 öncü kuruluşun yer alarak teknoloji standartlarının belirlenmesine katkıda bulunacağı bu özel çalışma grubunda Türk Telekom da yer alarak, engellilere yönelik teknolojilerle ilgili dünya standartlarının oluşturulmasında rol alacak.
Sırada sanatsal gündem başlıklarım var. Avrupa’nın önde gelen yüksek teknoloji şirketi Cambridge Consultants’ın makine öğrenme yöntemiyle geliştirdiği yapay zeka sistemi Vincent, sanat eserlerini analiz edebilmek için derin öğrenme yöntemini kullanarak geliştirilmiş. Vincent’a resim yapmayı öğretmek, 8 GPU ve milyonlarca çizim örneği ile birlikte yaklaşık 14 saatlik bir eğitim süreci gerektirmiş. Vincent’ın temeli derin öğrenme yöntemine dayanıyormuş. Derin öğrenmenin tüm depolama gerekliliklerini de NetApp karşılıyor. Veriler için ileriye dönük bir yaklaşım kullanıldığında her dosyaya düşük gecikmeyle erişmek gerek.
Sanatsal içeriğim, bu haftanın da tamamlanması demek. Contemporary Istanbul çağdaş sanat fuarında Siemens Ev Aletleri’nin ikinci defa sponsorluğunu üslendiği Plugin Yeni Medya Bölümü, bu yıl extra/ordinary (olağan/dışı) teması altında ziyaretçileriyle buluşacakmış. Teknolojinin sanatta yarattığı sıradışı etkiye ayna tutan Plugin bölümü, Ceren ve Irmak Arkman küratörlüğünde dünya çapında eserlere ev sahipliği yapacakmış. Siemens Ev Aletleri’nin özel olarak sergileyeceği Daniel Iregui’nin “Control, No Control” eseri ise interaktif özelliği ile günümüz teknolojisinin tek dokunuşla sonsuz olasılıkların kapısını araladığına vurgu yapacakmış. 23 Eylül’e kadar ziyaret etmek, gündemimizde yerini alsın.
Haftaya yine buluşalım.
İTİRAZIM VAR
İletişim tarifelerinde, yeni gelecek kullanıcılara sunulan avantajların, eski kullanıcılara sunulmamasına ve onlara “Önce rakibe git, oradan gel” mantığında yaklaşım sergilenmesine itirazım var.