Küreselleşen BT ekonomisinde başarı formülleri-2
İki kısımlı yazımızın 12 Nisan 2010’da yayınlanan ilkinde özetle şöyle demiştik: Ardı ardına hayata geçen yakınsama evreleri BT ekonomisini sessiz ve derinden küreselleştiriyor. Küreselleşme yolunda karşılaşılan tıkanmalar ise açık kaynağa gidilerek veya buluta çıkılarak yeni iş modelleri ve yeni tasarım paradigmaları oluşturulması yöntemleriyle aşılıyor. BT eko-sisteminde değer katma yarışındaki şirketler küreselleşmiş bölgeden fayda sağlarken onun ötesinde oluşan fırsat alanında yapacakları yatırım ve inovasyon ölçüsünde başarılı olabilecekler. (Şekil 1)
Yakınsamanın küreselleştiren etkisi ışığında ileriye bakışımızı tüketici-odaklı sektörlere çevirdiğimizde, şu bariz beklentileri seziyoruz:
• Altyapı maliyetleri düşecek; ya da başka bir perspektif ile fayda-maliyet oranları yükselecek
• İşletmeler altyapı ve müşteriye-dönük hizmet platformlarına bütünleştirecekleri iş zekâsı ve verimlik yönetimi çözümleri ile giderlerini optimize edecek ve verimliliklerini artıracak
• Müşteri hizmetlerinde yeni farklılıklar yaratmak için altyapı gerekli ancak yeterli olamayacak; yeni nesil uygulama yapıtaşlarını etkin bir şekilde değerlendirerek yeni hizmet, iş ve pazarlama modellerini hayata geçirme yarışı başlayacak
Bu en son olgu nispeten uzun soluklu olabilecek. Bu bağlamda küreselleşen BT ekonomisinde hizmet sunan işletmelerin hedef müşteri/pazar yelpazeleri içinde şu hamleleri yapmaları avantaj sağlayacaktır:
• Katma değerli hizmetleri yeni nesil iletişim erişim ve uç noktalarına yatırım yapan kesite odakla. (Örneğin, 3G hizmetinden ve yeniliklerden faydalanmak amacıyla iPhone almak için önündeki 18 aylık sürede 2 bin TL yatırım yapan bir mobil abone bankacılık, sağlık ve hatta bir kuru temizleme hizmetinin telefonuna gelmesinden ek değer sağlayacaktır. İnternet ve mobil erişimde bugüne gelinmesi için iletişim altyapısı üreticileri ve ağ operatörleri tarafından yüzlerce milyar dolar geçtiğimiz 10+ yıl süre içinde sabırla harcanmıştır. Hizmet sektörünün bundan maksimum fayda çıkarması için her geçen saniye bir fırsat kaybıdır.)
• Yeni hizmetler tasarlamak, yaratmak ve sunmak yolunda web, ağ bilgiişlem, sosyal-ağ ve e-ticaret yapıtaşlarını kullan.
• Tüketici davranışına odaklı hizmetler hayata geçir. Bilgi-iletişim ekseni değil bilgi-iletişim-davranış düzleminde inovasyon yap. Niceliğin ötesine geç: kimlik yönetimi ve sosyal medya, katılımcı, paylaşımcı ve etkileşimli uygulamalarla artan nitelik yaratarak kişisel ve kurumsal tüketicilerin davranış özelliklerine değen boyutu yakala.
• Virütik hizmetler yarat. Kullanıcının benimsediği hizmeti hedef kesitteki diğer müşterilere tanıştırmasını öngör. Hizmetleri sadece tüketiciye sunmayı değil, tüketiciler arasında hizmet oluşmasına aracı olmayı ön plana çıkar.
• Pazarlamayı artçı değil öncü unsur olarak tasarım surecine bütünleştir. Bunu şirket organizasyonuna yansıtmak ötesinde kurumsal kültürün içine yerleştir.
• Sadakat ve ortaklık programlarıyla tüketici-odaklı eko-sistemi oluştur; tüketicinin vazgeçemeyeceği alışkanlık ve yöntemleri tek başına sağlamak yerine bunu tüketiciyi paylaşan ortak pazarlama yöntemleriyle başar.
• Yelpazenin diğer yarısındaki kuyruk ekonomisini (Long Tail) göz ardı etme. Web 3.0 ve sosyal-ağ tekniklerini kullanarak niş tüketim gruplarını adresle.
Yakınsama tüm gücüyle BT değer merdiveninin yukarı basamaklarına doğru atağına devam etmek istiyor. Ancak bu tırmanış yepyeni yapıtaşları ve artık çok geniş ve yüksek bir platform üzerinden tüketici davranışına değiyor. Bilgi-iletişim ikilisine davranış öğesinin eklendiği bu platformda olası inovatif hizmet permutasyonlarının logaritmik artışı uzunca bir süre bu kırılım düzleminde zaman geçireceğimiz sinyallerini veriyor. Jeopolitik küreselleşme surecinde gördüğümüz yan etkileri ve denge değişikliklerinin benzerlerini BT dünyasında da görecek miyiz dersiniz?