Küreselleşme, yerelleşmeye (mi) dönüşüyor?
Accenture Digital Ortadoğu ve Türkiye Ülke Lideri ve Yönetici Ortağı Xavier Anglada,
Bilişim Zirvesi ‘17’de ilk günün uluslararası açılış konuşmacılarından biri oldu ve ‘Digital
Transformation Journey’ (Dijital Dönüşüm Yolculuğu) sunumuyla hem Accenture’ın küresel
çalışmaları hakkında bilgiler verdi hem de dijital gelecek odaklı beklentilerini paylaştı.
Çok uluslu bir şirket olan Accenture’ın 150 ülkede ofisi olduğunu belirten Xavier Anglada,
“Dijital ve küreselleşmeyle ilgili her şey bizim yaptığımız işlerin de merkezinde” dedi ve
ekledi: “Murat Göçe, Bilişim Zirvesi 2018’i tanıtırken, duvarları yıkmaktan bahsetti. Ben de
sunumumda bu duvarlardan bahsedeceğim.”
BT anlamında çok uluslu şirketlerin ve yerel şirketlerin deneyimlediği zorluklara değinen
Xavier Anglada, yaptıkları bir araştırma ile pek çok ülkede CIO ve CTO’larla görüştüklerini,
sonuçta şirketlerin yüzde 86’sında BT stratejileri ve sistemlerinin küreselleşmenin ortaya
çıkardığı bariyerlere karşı son derece hassas olduğunu gördüklerini belirtti. Bu sonucu,
“İnsanları, ürün, hizmet ve veriyi sınırlar içerisinde hareket ettirmek gittikçe zorlaşıyor ve
küreselleşme ulusallaşma ve çok ulusluluk kavramlarında fikirler değişiyor” şeklinde
yorumlayan Xavier Anglada’ya göre, bu da geleneksel küreselleşmeden bahsettiğimizde, son
15-20 yılda yaşadığımızdan farklı bir trende ilerleme demek. Küreselleşme 2.0’dan
bahsederken, aslında bunun ‘globalleşmeden uzaklaşma’ olarak adlandırılabileceği yorumunu
yapan Anglada, bu tezini şöyle detaylandırdı:
“Korumacı politikalarda büyük değişiklikler ve bunun önemli sonuçları var. Ticareti
sınırlandıran tedbirlerin sayısı arttı ve artmaya devam ediyor. Evet duvarları yıkıyoruz, ama
toplam ticaret faaliyetine baktığımızda durum farklı. Bir önemli nokta da doğrudan yabancı
yatırımları. 2013’lerde bu başlıkta küresel bir gerileme yaşandı, ama 2016’da da yabancı
doğrudan yatırımın istediğimiz hızda büyümediğini görebiliyoruz. Küreselleşmeyi
yönlendirenler dijital şirketler. Mesela Amazon, çok uygun ve erişilebilir fiyatlarda hizmetler
sunuyor ve bahsettiğimiz sınırlar ortadan kalkıyor. Küresel ticarette her şey çokuluslu
şirketlerce yönetiliyor. Yoksulluğu azaltma çabalarına rağmen, piramidin üstünde 0,1’lik bir
yatırım, piramidin alt tarafındakilere çok daha az etkide bulunuyor. Son 20 yılda dijital dünya
sayesinde fakirlik hattında azalma, bu anlamda politikalarda yeni bir açılım, küresel bir geçiş
var. Piramidin bu alt kısmına daha fazla ürün ve daha fazla hizmet sağlanması noktasında
dijital şirketler ciddi katkılarda bulunuyorlar. Ama bu devrim, yani korumacı politikaların
artırılması, veri akışlarını yasal kurumlarca daha fazla düzenlenir hale getirdi. ‘Veri yeni
petrol’ diyoruz, ama sadece yeni petrol değil, çünkü veri tekrar kullanılabilir, artırılabilir,
değer yaratılabilir. Bu noktada dünyanın iki tarafı var: Bir taraf politikaları oluşturuyor, öbür
taraf da daha açık bahçeleri yaratmaya çalışıyor.”