Kurum ve işletmeler için farklı bir destek kanalı
Kalkınma ajansları bu yıl yaygın olarak bölgesel kalkınma için proje çağrılarını oluşturdu. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın da 70 milyon TL’lik hibe desteğini yönlendireceği projeler Haziran ayında ortaya çıkacak.
Türkiye, bölgesel kalkınmayı destekleyecek, yerel zenginlik ve yetenekleri bölgesel kalkınmada öne çıkaracak yapılanmalar olan Kalkınma Ajansları ile yeni bir döneme girdi.
İlk örnekleri İzmir ve Çukurova’da pilot uygulamalar olarak 2007 yılında başlayan Kalkınma Ajansları yapılanması bugün 26 bölgede faaliyet gösteriyor. Toplam 700 kişilik personelin çalıştığı ajanslar, toplamdaki 600 milyon TL’lik bütçelerini bulundukları bölgeleri öne çıkaracak projelere aktarmayı amaçlıyor. Kalkınma Ajansları içinde en önemli bölgelerden birini temsil eden İstanbul Kalkınma Ajansı’nın Genel Sekreteri Doç Dr. Abdülmecit Karataş, Türkiye için yeni olan bu konseptin yerel potansiyelin genel ekonomik yapıya katkısı ve bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltma amacıyla oluşturulan yapılar olduğunu vurgulayarak DPT’nin bütün ajanslardan kendi bölgeleri için bir bölge planı yapmalarını istediğini belirterek şöyle konuştu:
“Bölge planı derken bahsettiğimiz de sorumlu olduğu bölgeye hedef koyan, bölgedeki kurum ve kuruluşlar stratejik planlarını yaparlarken referans alabilecekleri üst ölçekli makro bir plan. Bütün ajanslar için de çok önemli bir strateji belgesi.”
Kendilerinin de İstanbul Kalkınma Ajansı olarak bu doğrultuda 2010-2013 İstanbul Bölge Planı’nı yaptıklarını ve 1 Aralık 2010 tarihinde planın kabul edildiğini belirten Karataş, “Bölge planında bölgenin vizyonu var. Gelişme eksenleri belirlenmiş durumda. Her gelişme ekseninin altında stratejik amaçlar var. Dolayısıyla bu bölge planında ortaya çıkan yapıyı desteklemek üzere de tüm ajanslar, teknik ve mali destek kullandırıyorlar. Biz de planlama çalışmalarını bitirdik. Bölgesel planımız doğrultusunda program başlıklarımızı belirledik” diye konuştu.
Artık Kalkınma Ajansları yapılarının hayata geçtiğini vurgulayan Karataş, tüm kurumları ve işletmeleri de hayatlarının bir parçası olarak ajans faaliyetlerini takip etme çağrısı yaptı. DPT sitesinde de ajansların faaliyetlerine yönelik duyuruların yapıldığını belirten Karataş, kurum ve işletmeler için bu faaliyetleri takibin rutin haline gelmesi gerektiğine dikkat çekti.
Üç ana temada baş farklı programla, 70 milyon hibe desteği
Bölge planı ekseninde üç ana temada beş adet farklı program kurguladıklarını ifade eden Karataş, amaçlarının bu alanlara müdahale ederek İstanbul’daki kalkınmayı hızlandırmak olduğunu belirtti. Programları bir taraftan işletmelere açtıklarını bir taraftan da sosyal içerikli konuları da düşündüklerini dile getiren Karataş, “Bu nedenle programları; bilgi odaklı ekonomik kalkınma, sosyal içerme ve toplumsal bütünleşme, yaratıcı endüstrilerin geliştirilmesi olarak üç başlıkta topladık. Bunlardan bilgi odaklı ekonomik kalkınma ve yaratıcı endüstrilerin geliştirilmesi alanlarını da kar amacı gütmeyen kurumlara yönelik ve işletmelere yönelik olarak ayırdık ve ortaya beş başlıktan oluşan program başlıklarımız çıktı” diye konuştu.
Daha önce destek mekanizmalarının doğrudan bu alanları kapsamadığını belirten Karataş, programlarda çerçeveyi geniş tutan yaratıcı alanlar oluşturmaya çalıştıklarını da vurguladı. Kalkınma Ajansları’nın ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın da bir kurumun ya da şirketin rutin günlük faaliyetleri için bir finansman sağlamadığının altını çizen Karataş, “Biz; çağrılara uyan, amacı, bütçesi, takvimi, somut çıktısı belli olan projelere destek sağlıyoruz. Desteklerimizi de hibe olarak veriyoruz” dedi.
Yeni destekleme programları bu yılın geri dönüşüne göre şekillenecek
Her proje başlığı için proje başvuru süreci, duyurusu sonrasında 90 günle sınırlı. Karataş bu nedenle tüm başlıklardaki projelerin başvurularının 24 Mart 2011 tarihi itibarıyla sona ereceğini de hatırlatarak şöyle konuştu: “Ocak ayında proje duyuruları ardından 9 farklı ilde birer günlük proje hazırlama eğitimleri ve İstanbul’da da bilgilendirme toplantıları yaptık. Şimdi projeleri bağımsız denetçilerle projeleri değerlendirme sürecine geçeceğiz. Kaynaklarımızı ne kadar etkin kullanırsak Kalkınma Ajansları olarak her ajansa ayrılan bütçe de o kadar artacak” dedi.
Başvurudan sonra tamamen bağımsız değerlendiriciler tarafından değerlendirme sürecinin başladığını belirten Karataş, proje değerlendirme süreci ile ilgili olarak da şöyle konuştu: “Proje değerlendirilmesinde ön inceleme, idari kontrol, uygulama kontrolü, mali ve teknik değerlendirme yolu izleniyor. Değerlendirme sürecini geçebilmek için yüz üzerinden 75 almak gerekiyor. 20 puan değerindeki mali ve işletme kapasitesi alanında 12, 25 puan değerindeki ilgililik alanında 18 alınırsa ve 30 puan değerindeki yönetim, 15 puan değerindeki sürdürülebilirlik ve 10 puan değerindeki bütçe ve mali etki alanından 45 puan toplanabilirse değerlendirme sürecine tabi tutulabiliyor proje. En yüksek not alan projeden başlayarak da ayrılan fon da dağıtılıyor. Bu yıl Nisan ayında bağımsız değerlendirme süreci başlayacak. Biz Haziran ayında kazanan projelerle sözleşme imzalamayı planlıyoruz.”