Kurumlar daha çok vergi verecek mi?
Yüzde 20 olan kurumlar vergisi, 1 Temmuz 2021 itibaren verilmesi gereken beyannamelerle başlamak üzere 2021 yılı kazançları için yüzde 25’e, 2022 yılı kazançları için yüzde 23’e yükseltildi.
Kurumlar Vergisi 2017’de yapılan yasa değişikliği ile 2018-2020 yılları için yüzde 20’den yüzde 22’ye çıkarılmıştı. 2021 için ise tekrar yüzde 20 uygulanmıştı.
Ortalamada yüzde 22 tutturulmaya çalışılıyor gibi. Bu oran Dünya genelinde 80’li yıllarda yüzde 40 civarında iken şimdilerde yüzde 24 küsur. Yani bizim vergi oranımız Dünya ortalamalarına yakın bir yerlerde hatta ortalamadan biraz daha düşük.
Bu oran Birleşik Arap Emirlikleri’nde yüzde 55’miş ama bu vergi yabancı bankalara ve petrol şirketlerine uygulanıyormuş. Orada hiç vergi yok denilir, araştırmadım. Diğer yüksek kurumlar vergisi alınan ülkeler Çad %35, Kongo %35, Malta %35, Sudan %35 ve ilginç Fransa %34.43.
Az kurumlar vergisine sahip ülkeler ise Barbados %5.5, Özbekistan %7.5, Türkmenistan %8, Macaristan %9 ve Türk şirketlerin akın ettiği Karadağ’da da %9.
Hiç kurumlar vergisi olmayan ülkeler de var; Bahamalar, İngiliz Virgin Adaları, Turks ve Caicos adaları ve Isle of Man gibi. Vergi kaçırmak isteyenlerin neden bu adalarda yatırımları var anlamak kolay.
Ara sonuçlar:
- Dünya genelinde kurumlar vergisi oranı düşme eğiliminde
- Vergi oranı ile ülkenin gelişmişliği arasında bir bağ yok
Nedir bu kurumlar vergisi?
Bir ürünü 80 TL’ye aldınız, KDV ekleyerek 94.4 ödediniz. Aynı ürünü 100 TL + KDV bedelle sattınız. Öncelikle katma değer vergisi farkını devlete verdiniz, yani aldığınız KVD miktarı 18 TL’den ödediğiniz KDV 14.4 TL’yi düşerek 3.6 TL’yi devlete vereceksiniz.
Sonrasında üründen kazanılan kar miktarı olan 20 TL’nin içinden kira, eleman, SGK, elektrik, internet gibi giderleriniz düşülür, kalan paranın %25’i daha devlete verilir. Bu işlemlerin sonucunda size kalan kasadaki para vergilendirilmiş net kazancınızdır. Bütün bunlar bittikten sonra kasada kalan para vergisi ödenmiş ve alın teri karşılığı olsa da şirket ortakları o parayı almak isterse %20 civarında olan bir de gelir vergisi ödemek zorundadırlar.
Ödenecek vergiyi hesaplarken giderlerin düşürüldüğünü bilen işletmeci mümkün olduğu kadar giderlerini belgelemek için resmi evrak almak zorundadır. Alabileceği belge tutarı az ise daha çok vergi öder, işi gereği çok belge alırsa az vergi ödeyecektir.
İşte bu aşamada bazı işletmeler maalesef gerçeği yansıtmayan belgelerle vergilerini düşürmeye çalışırlar. Bunun riski çok büyüktür ve cezası ağırdır. Tespit edildiğinde düşülen vergilerin 3 katından fazlası ceza olarak istenir ayrıca bu işlem bilinçli yapıldıysa ceza davası açılır. Organize yapılması durumunda ise cezalar iki haneli yıllarla telaffuz edilir.
Şimdi ara sonuçlar ile yeni yorumlarımızı harmanlayalım.
- Vergi oranını arttırmak ile daha çok vergi toplanamıyor. Öyle olsa Dünya genelinde ülkeler kurumlar vergisi oranlarını düşürmezdi. İyi vergi topladığı bilinen ülkelerdeki oran bizimkine benzer, yüksek değil.
- Vergiyi çok düşük tutmak da çözüm değil. Devletin kendine düşen eğitim, sağlık, adalet ve ulaştırma gibi birçok hizmeti verebilmesi paraya ihtiyacı var. Çok düşük oranlara sahip ülkelerde bu hizmetlerin iyi verildiğini söyleyemeyiz.
- Asıl mesele vergi vermeyenleri sisteme dahil edebilmek. Bunun için de oranları arttırmak pek cazip değil.
Gelelim vergi kaçakçılığı konusuna; bundan 30-40 yıl önce ne doğru dürüst bir muhasebe sistemi vardı, ne de düzgün bir takip sistemi. Önce standart bir sisteme geçiş sağlandı. Sonra BA-BS formları ile evrakların takibinde önemli bir aşama kaydedildi. Akabinde geçici vergi sistemi ile vergiler önceden toplanmaya başlandı. Şimdi e-Fatura var. Faturaların kontrolü kolaylaştı. Herkes e-Fatura mükellefi olduğunda sahte fatura da olmayacak.
İyi ki teknoloji üst başlığı altında Bilgi Teknolojileri var. Geriye kalan ahlaklı yaklaşım. Bu da apayrı incelenmesi gereken bir konu ama en önemlisi bu çünkü ahlak yapısı oturmadıkça kaçakçılığa ne teknoloji ne yasalar çözüm olabilir. Gelişmiş ülkelere baktığımızda özellikle vergi ahlakı kavramı var. Orada kafalar vergi kaçırmaya değil daha çok kazanmaya çalışıyor.
Ezcümle çözüm vergileri arttırmakta değil, ödemeyenleri sistem içine almak, vergide ahlak bilincini yerleştirmek ve en doğrusu da toplanan vergilerle daha iyi ve daha şeffaf hizmet sunabilmek.
Yazdım…