KURUMSAL BT BULUT TEMELLİ YÜKSELİYOR
Bilişim Zirvesi ’19, birçok oturumun yanı sıra “Bulutta Veri Sistemleri Platformu”na da evsahipliği yaptı. Sektörü buluşturan platformun ilk konuşmacısı, Sefamerve.com CTO’su İsa Semih Akçıra oldu. Akçıra, “Büyük Veriyi Kullanarak Konuşmayı Öğrenmek” başlıklı sunumu ile hem Sefamerve’nin inovatif yaklaşımını hem de hedeflerini şöyle anlattı:
“İnsan konuşması çok karmaşık bir sistem. Konuşmayı öğrenme süresi 10 yıl. Çıkardığımız sistemde de benzer bir yapıyı kurguladık. Sefamerve 2007 yılından itibaren sosyal medyada uygulamalar geliştirmeye başladı. Sonra oyun geliştirme ve sosyal e-ticaretin oluşumuna dahil olduk. 5 depo, 74 ülkeye ihracat ve kendi geliştirdiğimiz sistemlerle çalışmalar yapıyoruz. Müşteri temsilcisine yardımcı olacak sanal asistan SM Sanal Asistan yapısını geliştirdik. Çok veri işlemek için geçen yıl buluta geçtik ve geliştirdiğimiz süreci inanılmaz bir hıza ulaştırdık. SM Assist V2.0 ile bot’un müşteri ile konuşma sürecini hızlandırma kararı aldık. Bot üzerinden alınan siparişler gelişti. Üç patent başvurusunda bulunduk, farklı algoritmalarla bot’u eğittik. Müşteri hizmetleri ürünümüz Facebook’ta dünya birincisi seçildi.”
Veri koruma senaryoları şart
“Bulutta Veri Güvenliği” başlıklı sunumu ile Turkcell Bulut ve IoT Servisleri Direktörü Süha Bayraktar, verinin yeni petrol halini aldığı vurgusunu yaparak konuşmasına başladı. 10 yıl içinde veriden değer yaratan firmaların öne çıktığına, kişisel verileri kullanarak ihtiyaç karşılayan ve veriden değer üreten şirketlerle analitik verinin çok değerli hale geldiğine işaret eden Süha Bayraktar, bu veriyi korumanın önemini şöyle anlattı:
“Şirketlerin ürettiği veri artıyor, ama veri üretimini bekleyen tehlikeler de var. Kasıtlı veya kasıtsız insan hatası, cihaz hatası, doğal afetler, hacker saldırıları gibi sorunlar bunun ilk akla gelen örnekleri. Veri koruma senaryolarınız yoksa işiniz zor. Biz Türkiye’de üretilen verinin Türkiye’de kalması için çalışıyoruz. Türkiye’deki verinin Türkiye’de olması birçok açıdan çok önemli. Verinin güvenliği ve iş sürekliliği de kritik. Bu noktada bulutun bir özelliği de yatırım esnekliği sunması. Bulutta geliştirme yapmak isteyenleri de desteklemeye önem veriyoruz.”
Veri merkezinde dönüşüm son derece pratik
Google Cloud Bulut Mühendisi Muharrem Erdoğdu, “Yeni Nesil Hibrit Bulut: Anthos” yapısını anlattığı sunumunda, bulut tabanlı uygulamaların gelişimini de katılımcılarla paylaştı. “Açık kaynak kod ve yönetilen hizmetler paralelinde Anthos ve bulut tabanlı uygulamalar öne çıkıyor. Bulut Google için önemli ve her şey ‘container’ üzerinde çalışıyor” bilgisini veren Muharrem Erdoğdu, ekledi: “Trafik yoğunluğuna göre kubernetes ve container buluşturuluyor ve veri merkezi dönüşümü sağlanıyor. Google da bu container projesini kurumsal hayatla buluşturuyor.” Anthos’u bu yapıda bir şemsiye olarak tanımlayan Erdoğdu, şu bilgileri verdi:
“Anthos tüm platformlarınızı sizin için yönetebilir. Hepsi açık kaynak ve Google bunları yönetilen hizmet olarak sunuyor. Anthos’un 3 farklı platformu var ve her şey açık kaynak temelli olduğu için bir servis sağlayıcı bağlılığı da yok. Bu yönüyle Anthos, bir teknoloji yapısı. Tek merkezden kontrol ve tek platformdan tüm container platformlarını bu yapı ile yönetebiliyorsunuz.”
Yerli bulut kritik bir öneme sahip
Gazeteci Füsun Nebil, “Türkiye Bulut İkilemi” başlıklı sunumu ile 20 yıldır hayatımızda olan bulut ile ilgili güncel bilgileri ve gelecek beklentilerini paylaşırken, Türkiye’deki duruma da şöyle dikkat çekti:
“IDC genel bulut sektöründeki en büyük kategoriyi yüzde 62,4 ile SaaS olarak görüyor. Türkiye pazarında ise durum dünya pazarının binde 1’i ve SaaS payı yüksek. Çünkü Türkiye’de halen bilgi eksikliği var. Maliyet ve bağımlılık başlığında bilinçsiz bulut seçimleri yapılıyor. “Biz yapalım” felsefesi ile Türkiye’de bankalar, kamu gibi sektörlerde şirketler kendi teknolojilerini üretiyor. Servis eksikliği, yani SaaS, PaaS, Iaas modellerinin eksikliği var. Güvenlik ikilemi de cabası. Peki bulut kullanmayalım mı? Tam tersine, bulut kullanmak bir yönüyle bilişim yatırımlarının optimum hale getirilmesi açısından önemli. Bu durum şirketlerin rekabet gücü açısından da önem taşıyor. Çok uluslu firmaların anlattıkları iyi güzel, ama tarafsız, size gerçek ihtiyaçlar paralelinde yol gösterecek kurumlar var mı? Hatta yerli tercihinin neden yapılması gerektiğinin farkında mıyız? İşte tam da bu noktada yerli bulut çok önemli. Verilerimiz yurtiçinde kalmalı, çünkü bu sınırlama Avrupa ülkelerinde de var. Veriler için hem BDDK hem Kişisel Verileri Koruma Kurulu ‘yurtiçi sunucular’ sınırlaması yaptı. Sonuçta ticari veriler, günümüzün ticaret savaşları ortamında bizim tam farkında olmadığımız değerler. Kişisel veriler, aleyhte kullanılabilecek şekilde çalınıyor. Tüm bu tablo karşısında yerli bulut çok önemli ve ülkemizin teknolojiyi kullanması, ama bunu akıllıca yapabilmesi gerekli.”
BT harcamalarının rotası bulut olacak
“Devasa Veri Çağı” başlıklı sunumu ile NGN Veri Merkezi ve Bulut Çözümleri Direktörü Beyazıt Öztürk de dev bir veri çağında herkesin bulut pazarından pay alma isteğine işaret etti. Her işlem bir veri üretirken, bu dev işlem hacminin katlanarak büyüdüğüne dikkat çeken Beyazıt Öztürk’ün belirttiği gibi, Türkiye’de bulut ve yönetilen hizmet pazarı da büyüyor. “2022 yılında BT harcamalarının yüzde 40’ı buluta yapılacak” beklentisini dile getiren Öztürk, çalışmalarını ise şöyle anlattı:
“İşleri outsource etmek önem kazanıyor. Böylece herkes ana iş alanına odaklanıyor. Bu konseptte NGN Managed Service öne çıkıyor ve Star of Bosphorus Veri Merkezi’ni hayata geçirdik. Veri büyüdükçe, veri merkezi de büyüyor. Yerli bulut NGN Cloud’u, PaaS servislerini sunabilir hale getirdik. Fiziksel ve dijital güvenlik üst seviyede. Çevik bir inovasyon yapısına sahip. Size daha iyi müşteri öngörüsü sunuyoruz. Operasyonel yetkinlik de var. NGN’de yerli bulutun avantajları; maliyet, güvenlik, düzenlemelere uyum olarak öne çıkıyor.”
“B2B Ödemelerde Dijitalleşme ve Otomasyon” başlıklı sunumu ile Payfull CEO’su Recep Erdoğan, B2C’ye karşılık, işlemlerde B2B’nin geride kaldığına dikkat çekti. “Biz ise B2B tahsilat süreçlerini düzene sokuyoruz” bilgisini veren Erdoğan, çözümlerini şöyle anlattı:
“Bunu da tahsilatın elektronik yapılması, hesap hareketleri entegrasyonu ve son olarak da otomatik muhasebeleştirme ile ERP sistemlerine entegrasyon ile sağlıyoruz. Tüm bankaların API’ları ile entegre çalışıyoruz. Tek hesap ile ortak internet şubesi sunuyoruz böylece. Yani 21 banka ile entegrasyon sayesinde tek ekranda tüm hareketleri görebilmek mümkün.”
Bulut için stratejiniz de hazır olmalı
Bulutta Veri Sistemleri Platformu, İnovasyonun Önünü Açan Bulut Teknolojileri Paneli ile tamamlandı. Yönetim Danışmanı Sadi Abalı’nın yönettiği panelin katılımcıları ise Google Cloud İş Ortakları Satış Müdürü İbrahim Çınar, Suse Türkiye Ülke Müdürü Seçil Songür ve Netaş Kurumsal Pazarlar Kıdemli Çözüm Direktörü Yıldız Asılyazıcı oldu. Sadi Abalı’nın bulut odaklı değerlendirmelerini sorduğu panelistler potansiyele dikkat çekti. İbrahim Çınar, “Farklı stratejiler var. Uygulamada değişiklik yapmadan buluta taşıyabilirsin ve ilgili upgrade’lerle uğraşman gerekmez. İkinci strateji ise uygulamaların önce modernize edilmesi ve bu noktada kubernetes kullanılması gibi adımlar atılabilir. Üçüncü strateji ise doğrudan uygulamayı tekrar yazmak. Yani tek doğru yok ve herkes kendi öncelikleri ışığında stratejisine karar veriyor” yorumunu yaptı.
Seçil Songür ise bulutun inovasyona etkisinin büyük olduğuna işaret ederek, “Bulutta her şey sanallaştırma serüveni ile başladı. Şu anda akıllı cihazlar ve teknolojiler daha platform bağımsız ve güvenliği ayarlanabilir hale geldi. Artık uygulama sanallaştırmadan bahsediyoruz ve bu da şirketlere kısa bir deneme-yanılma ile pazara hızlı çıkabilme imkanı sunuyor. Sonuçta teknolojiyi en iyi adapte edebile şirketler yükseliyor” dedi. Bulutun sağladığı bu kurumsal esnekliğe Yıldız Asılyazıcı da şu eklemeleri yaptı:
“Müşteri memnuniyeti günümüzde son derece kritik ve yeni teknolojileri buna adapte etmek gerekiyor. Veri değerli ama hepsi değil ve bunları doğru ayıklamak gerek. Bu süreci otomatize ederek gecikmeleri azaltmak, yapay zeka kullanmak konuşuluyor. Bazı şirketlerde bu süreç ilerlemiyor. Bunun bir sebebi nasıl bir geri dönüş olacağını bilmeden ilk yatırım maliyeti çekingenliği. Ayrıca her şirketin büyük BT birimleri de olmuyor. Bulut işte burada fayda demek.”
Bulut dönüşümü bir gereklilik halini aldı
Sadi Abalı’nın bulut odaklı kurumsal çalışmalarını sorduğu katılımcılardan Google Cloud İş Ortakları Satış Müdürü İbrahim Çınar’ın yanıtı şöyle oldu:
“Bulut daha az maliyetle yeniliklerle tanışma imkanı sağıyor ve bulut kendi başına bir inovasyon. Tüm yapının uyumlu işlemesi önemli. Google gelişimi gördü ve 10 yıl önce kendisi container yapısına geçti. Bu altyapıda en temel öğeden başlayarak yapılan bir adım, inovatif yazılımları beraberinde getiriyor. Container yapısını, mobil operatörden numara taşıma imkanına benzetiyorum. Sonuçta bulutun kendisi inovasyon ve kubernetes’in önce Google’da yer alması da önemli.”
Pratik iş uygulamaları ile 4 yıldır Türkiye ofisi ile faaliyet gösterdiklerini, açık kaynak teknolojilerini anlatmanın önemine inandıklarını vurgulayan Seçil Songür ise, “Açık kaynak dev bir topluluk ve farklı noktalarda geliştirilmiş çalışmalar var. Türkiye’de 4 yıl içinde tercih edilen işletim sistemi olduk. Açık kaynak ruhunu yansıtmaya önem veriyoruz. Akademik programlar başlattık” dedi. Yıldız Asılyazıcı ise kurumsal strateji hedeflemede bulutun esneklik sağladığına dikkat çekerek, “Bulutta regülasyonları da konuşuyoruz. Ama bazı konular bulut dönüşümünde durmak için sebep değil. Sadece iyi analiz ve değerlendirme yapmak gerekiyor” vurgusunu yaptı.