Kurumsal departmanlar için birlikte vakti!
Artık veri, ekonominin yakıtı vazifesi görür hale geldi. Türkiye’deki şirketler de bunun bilincinde olarak, sahip oldukları veriden en yüksek değeri elde ederek, yeni ürün ve servisler geliştirmek, müşterileri ile gerçek zamanlı diyalog kurarak yeni gelir alanları oluşturacak şekilde yatırımlarına yön vermeye başladılar. “NetApp Data Fabric, kurumların kendi içinde ya da bulut üzerinde yaptığı analitik çalışmalarını sorunsuzca yürütmelerine yardımcı oluyor bilgisini veren NetApp Türkiye Çözüm Mühendisliği Takım Lideri Levent Kaptanoğlu, böylece veriler bilinç kazanıp giderek çeşitlenirken, üst veri dediğimiz yapı sayesinde önceden hareket ederek kendini farklı yerlere nakledebiliyor, kategorilere ayırılıp, analiz ve kendini koruma gibi görevleri gerçekleştirebiliyor. Bu arada IoT de birçok farklı kullanım alanı ile kurumlarda yeni ticari modellere ilham kaynağı oluyor ve IoT’nin yayılması da kaçınılmaz bir hal alıyor. Çünkü sensörler gün geçtikçe küçülüyor, enerji ihtiyacı azalıyor ve en önemlisi ucuzluyor. Verinin akacağı internet hızları da her geçen gün artıyor.
“Türkiye’de yapay zeka teknolojilerinin kullanımı konusunda henüz farkındalık yaratma aşamasındayız. Bununla birlikte, ekosistem oluşturma, ticarileşme ve teknik konularda yapılan çalışmalar da mevcut. Ayrıca Kalkınma Bakanlığı’nın yapay zeka teknolojileri için verdiği teşvik, girişimci firmalar için destek sağlayacaktır” bilgisini veren Levent Kaptanoğlu’na göre, yapay zeka ile başarı elde etmek, şirketlerin veri yaklaşımlarına bağlı. Yani günümüzün yapay zeka kullanımlarının etkili olması ve yeni yapay zeka uygulamalarının gelecekteki değişimlerden etkilenmemesi için kuruluşların uçtan merkeze ve buluta tüm verilerinde görünürlüğe ve kontrole ulaşması gerek.
“NetApp’ın bulut bağlantılı veri çözümleri ve NVIDIA DGX özellikli yeni mimarisi yapay zeka için tek bir veri ortamı yaratıyor. Bu sayede müşteriler, NetApp Data Fabric ile tamamı ölçeklendirilmiş, entegre, yönetilen ve korunan yapay zeka uygulamaları için doğru yerde, doğru zamanda ve doğru veri sağlamada ihtiyaç duydukları kontrol, erişim ve performansa ulaşabiliyor” bilgisini veren Levent Kaptanoğlu, beklentilerini şöyle anlattı:
“Uygulandığı sektörlerde büyük kolaylıklar yaratan IoT, yapay zekayla birlikte sağlık sektörünü dönüştürmeye başladı bile. Yakın gelecekte erişilebilecek cihazlarla tedavi alan kişinin ev ortamında kullanacağı cihazlar aracılığıyla takip edileceği ve oluşacak verilerle kişisel tedavilerin ön plana çıkacağı da tahminler arasında. IoT’ye geçiş, veriyle değil kağıt ve kalemle başlar. Şirketlerin ulaşmak istedikleri hedefin ne demek olduğunu anlamaları gerek. Bu durum, beraberinde başka soruları getiriyor ve ‘Hangi veriye ihtiyacım var, bu datayı nereden bulabilirim ve ona nasıl ulaşabilirim? Toplanan veriler bulutta mı, yoksa şirket içinde mi analiz edilmeli? Nerede ve ne kadar süreyle verilerimi saklamak isterim?’ diyerek planlamaların kusursuz yapılabilmesi için BT ile operasyon departmanının yakın çalışması gerek. BT yöneticileri teknik konularda her ne kadar yetkin olsa da bütün süreçlere dahil olan diğer bölümlerden ve çalışanların ihtiyaçlarından habersiz olabiliyorlar. Şirketler, bu sorulara cevap bulacak temel koşulları sağlar sağlamaz bir pilot proje ile ilk deneyimlerini edinebilir, tek makineden gelen sensör verilerini okuyup analiz edebilirler. Bu noktada altyapının büyüklüğü de önemli. Çünkü proje, bütün sistem üzerinden çalışmaya başladığında veri akışındaki büyük patlama sorunsuz çalışabileceği bir altyapıya ihtiyaç duyacak. BT ortamının verileri daha fazla işleyemediği ya da kaydedemediği durumlar, gereksiz harcamalar ve artan masraflar demek. Proje sorumlularının daha yolun başında güvenlik sorunlarını dikkate alması gerek. 4-6 hafta arasında bir sürede gerçekleştirilebilecek böyle bir proje için iyi hizmet veren bir IoT sağlayıcısı, kendi iş ortaklarıyla beraber şirkete her aşamada yardımcı olabilir.”