Kurumsal gücün temelinde ‘anlık analiz yetkinliği’ var
Sosyal medya takibinde yüzeyselliğin ötesine geçen Semanticum, çözümleri ile Türkiye pazarında fark yaratmayı, aynı zamanda küresel bazda kapsamını genişletmeyi hedefliyor.
Related Digital Group’un ilk şirketi olan euromessage, 1999’da bir e-posta servis sağlayıcısı olarak kuruldu ve zaman içinde önce çok kanallı pazarlama teknolojileri ve servisleri veren bir şirkete, sonra da veriye dayalı pazarlama otomasyonu platformuna (Related Marketing Platform) sahip, büyük bir dijital gruba dönüştü. Dijital alanda teknolojiden tasarıma, stratejiden operasyona kadar her türlü hizmeti veren Related Digital Group, tüm dijital pazarlama servislerini, uzman ekiplerin danışmanlığı çerçevesinde sunuyor. “Şirket satın almalarıyla yapımızı ve hizmetlerimizi güçlendirdik” bilgisini veren Semanticum Kurucu Ortağı Mustafa Bilge, bu stratejiyi şöyle örnekledi: “Related Marketing Cloud platformunun veri tarafını içimizde oluşturmak yerine, bu işi Türkiye’de en iyi yapan visilabs şirketini, sosyal medya tarafındaki hizmetlerimizi genişletmek hedefiyle semanticum şirketini satın aldık. Satın aldığımız tüm şirketleri kendi yapılarını bozmadan içimize entegre ediyor ve küresel hedefimize hizmet edecek şekilde yeniden şekillendiriyoruz.”
Bu yapıda yer alan Semanticum da 2010’da kuruldu. İlk dönemde sosyal medya takibi ve analizi yapan, kendi sistemini geliştirerek Mustafa Bilge’nin tabiriyle ‘küresel bazda bu sektörün ilklerinden’ olan şirket, bugün Almanya, Dubai ve İngiltere ofisleri ile küreselde müşterilere hizmet vermeyi hedefliyor. Bu yolda planları Mustafa Bilge ile konuştuk:
Bu satın alma, gruba neler kazandırdı?
Semanticum’un satın alınması ile Related Digital’in 360 derece omni-channel pazarlamada sosyal medya bacağının tamamlanması adına önemli bir adım attık. Sitedeki veriler, profillemeler ve segmentasyonların yanı sıra sosyal medyadaki konuşmalar veya sosyal medya profilleri üstünden farklı araçlarla kişiye ulaşma düşüncelerimiz var. Tüm grup şirketlerinde herkesin BT uzmanlığı kendine göre şekilleniyor. Çünkü grup şirketlerinin her birinin önceliği kendine has. Bunlarla beraber, strateji geliştirip önümüzdeki yılın sonuna doğru bu anlamdaki ilk betayı yayına alma hedefimiz var. Ortaya bir çalışma planı koymak önceliğimiz. Çünkü bunun bir örneği yok. Ürünleşmiş ve hayalini kurduğumuz örnek şu: Twitter hesabından dediniz ki ‘oğluma mavi bir bisiklet alacaktım bir türlü karar veremedim’. Biz sizi oradan bulabiliyoruz, ek olarak siz aynı zamanda bir alışveriş sitesinin kullanıcısınız, sistemde beklentiniz ve mesajınız siteye ulaşmış, alışveriş sitesinin mobil uygulamasına girdiğiniz zaman size özel bir teklifi sunuyor. Yasaya bağlı olarak bilgilerinizi zaten siz siteye vermiştiniz ve bilgileriniz ile kendi isteğinizle sosyal medya hesaplarınızı bağlıyorsunuz. Site de size özel bir teklifte bulunuyor, çünkü ihtiyacınızı biliyor. Bunu yaparken, küresel anlamda bu ürünlerin hepsinin birlikte veya ayrı ayrı satılmasının gündemimizde olduğunu belirtmem gerek. 2017 yılında bu çözümlerle entegrasyona da, her birini ayrı ayrı sunmaya da hazırız. Teknik olarak hem yerelde hem küreselde tanıtım ve satışa yönelik operasyonlarımız var.
Yeni yurtdışı ofisler olacak mı?
Related Digital Group olarak İngiltere, Almanya ve Dubai’de varız. Londra farklı coğrafyalar arasında bir merkez ve farklı coğrafyalardaki fırsatlar da ofisleşmek adına gündemimizde. Londra performansı belirleyici olacak çünkü kolay bir operasyon değil. Süreç içinde Social Aware CRM gibi kavramlar öne çıkacak. Birçok kurumun kullandığı geleneksel CRM sistemleri sosyal medyada çok etkili olmuyor. Sosyal medyadan beslenmesi gerek ve bu konuda çalıştığımız firmalar var. Semanticum; sosyal medya ile dijital medyanın kontrolü ve analizi üstüne kurulu. Dolayısıyla şu anda sosyal medya izleme ve analiz firması olmaktan ziyade ‘sosyal medya süiti’ olma yolunda ilerliyoruz.
Bunun için neler yapıyorsunuz?
Dijital dünyayı dinledik, analizler çıkardık. Misal, şirket olarak bünyenizde birçok marka, her markanın farklı platformlarda sosyal medya hesapları var. Söz konusu şirket, bunların bir bölümünü kendi yönetiyor, bazılarını ajansına veriyor ve bu da kopukluk demek. Konsolide performans raporu çıkartmak imkansız hale gelebiliyor. Aylık raporlarda en güncel ve doğru verilerle doğru zamanda raporlama yapılamıyor. Bunun çözümü için Social Media Account Management Tool'u geliştirdik. Instragram ve Twitter’daki hesaplarınızı Semanticum kullanarak tek panelden yönetebiliyor, şifreleri ajansla paylaşmıyor, her şeyi kendi içinizde en güncel haliyle tutma imkanına sahip oluyor, sürekli akan verileri merkezileştiriyorsunuz. Bunu yaparken, gizlilik ve güvenlik de sağlanıyor doğal olarak. Reklamlarınızı programlı bir biçimde yapma imkanına sahip oluyor, tek bir tıkla tüm raporu alabiliyorsunuz. Kullanım kolaylığı ve entegrasyon da cabası. Küreselde de takip ve analitik hizmeti sunan bu gibi çözümler gelişim aşamasında. Biz ise sosyal medya kullanıcılarının profilini alıp, Facebook mesajının altına bir mesaj yazmak, yorumla ilgili kişiyle iletişime geçildiğini bilip marka sahiplerine bunu ileterek, bu yorumun altına ‘Probleminiz çözüldü’ yazısının otomatik olarak gelmesine kadar giden bir süreçten bahsediyoruz. Ayrıca Social Customer Service aracı ile sosyal medyadaki şikayet, öneri, memnuniyet konularında son kullanıcının marka ile ilgili tüm paylaşımlarını ele alıp, gerekli çalışmaları marka içinde gerçekleştirip, yine aynı platform üzerinden kullanıcı ile iletişime geçilebilen platform haline gelebiliyoruz. Bu yapı ile sosyal medyadaki bu iletişimin performansını ölçümleme ve konsolide rapor alma şansı sağlıyoruz.
Çalışmalarınızda hangi sektörler ön planda ve yurtiçi-yurtdışı farkı nasıl?
Semanticum olarak son kullanıcıya dokunan ürün ve markalar bizim için öncelikli. Dikeyde ise ilaç, hızlı tüketim ürünleri, telekom, bankacılık, elektronik ticaret gibi sektörler hedefimiz. Yurtiçinde genelde bu hizmet; platform ve platformu kullanarak markalara hizmet vermek şeklinde konumlanırken, yurtdışında tamamen platform kullanarak otomatik bir takım rapor ve bilgilendirmeler şeklinde konumlanıyor. Zaten yurtdışı hedefimizle Semanticum’un BT altyapısı ile tamamen SaaS platformu haline gelmesi ve bir ‘Sosyal Medya Süit’ olması yönünde çalışmalarımız sürüyor.
2017 hedef ve beklentileriniz neler?
Semanticum özelinde Sosyal Medya Süiti’nin betada pilot kullanımlarını artırıp, yıl içinde tamamen kullanıma sunacağız. 18 aydır ürünü tekrardan yazıyor, arka taraftaki verilerle yeni bir ürün çıkartıyoruz. 2017’de ürün ve bunun paralelindeki yeni çözüm ve hizmetlerle Türkiye’de pazarın minimum yüzde 50’sini hedefliyoruz. Bu da Semanticum için 2017’de Türkiye pazarında ciddi bir büyüme demek.
Bu yapının farkları ne olacak?
Sosyal Medya Süit olarak izleme, tüm sosyal medya hesaplarının yönetimi, sosyal medya şikayet yönetimi, konum bazlı dinleme ve analiz çalışmaları ile dijital süreçler yaratılabilen uçtan uca sosyal medya süiti ile her şey bütünleşik olacak. Küreselde izleme yapan bir ürün, hesap yönetimi yapan başka bir ürün, şikayet yönetimi yapan başka ürün var. Ama biz tüm bunları ve daha fazlasını oluşturacağımız bu süitte sunuyoruz. Bu yönüyle küreselde de iddialı olacağına inanıyoruz. 2017’de Türkiye pazarı için hedefimiz; merkezi sosyal medya iletişimi süitini sunmak, yaklaşık 2 katı büyüme ile pazarda farkındalık geliştirmek. Aldığımız geri dönüşler doğrultusunda bunun sektörde ihtiyaç olduğunu gördük. Bir büyük marka ve bünyesindeki 8 ayrı marka, bu markaların her birinin farklı platformlarda milyonlarca takipçisi var. Bunlarla ilgili kurumsal bir fayda yaratmak istediğinde, bizimle bunu yapması çok daha kolay ve ölçülebilir. Müşteri segmentasyonu, değerlendirme, kişiselleştirilmiş mesajlar ise 2017 yılı sonunda gündeme gelecek ve sonuçta marka, kendi ihtiyacına göre pratik bir aracı kullanabilecek. ‘Sosyal medya süiti’ gibi iddialı bir tanımı kullanmayı bu nedenle yerinde buluyoruz.