Kurumsal itibarın yönetiminde liderin rolü
Liderler sadece kurumun genel işleyişini yönetmekten ve finansal performanstan değil aynı zamanda son yıllarda önemli bir varlık olarak kabul edilen bir diğer olgudan, itibardan ve doğru yönetilmesinden de sorumludurlar. Kocaeli Üniversitesi’nin Mevzuat Dergisi isimli yayınında anlatıldığı gibi, liderin itibarı ile kurumun itibarı arasında azımsanamayacak önemde bir ilişki mevcuttur. Yrd. Doç. Mehmet Emin Okur ve Yrd. Doç. Ali Talip Akpınar’ın hazırladıkları “Liderin İtibarının Kurumsal İtibar Yönetimine Etkisi” isimli çalışmada, liderlik ve vizyonun, kurumu paydaşlarının gözünde itibarlı yapabileceği gibi, liderin yaratacağı bir krizin kurumu önemli bir itibar kaybına uğratabileceğine de dikkat çekilmektedir.
Kurum lideri, şirketin tüm paydaşları nezdinde en fazla görünür olan ve bilinen kişisi olarak bireysel itibarı ile kurum itibarı arasındaki hassas dengeyi gözetmelidir. Hal böyle iken, kurumsal itibarın yönetilmesinde öncelikle kurum liderinin ve üst yönetim kadrosunun konuya ilişkin bilinç ve farkındalık düzeyinin artırılması, kurumsal itibarı korumaya ve güçlendirmeye yönelik çalışmalara öncülük etmeleri şarttır.
Hızla değişen iş dünyasının dinamiklerine geç kalmadan ayak uydurabilen, çevik, inovatif ve hayal güçleri kuvvetli liderler kendi itibarlarını yönetirken kurumun itibarına yapacakları etkilerin de farkında olan liderlerdir. Bu tür liderler değişimin getirdikleri zorluklar ve artan rekabet dünyasında ayakta kalmayı başarırken, kurumsal itibarın da doğru yönetilmesi gerekliliğini kabul ve beyan ederler. Mevcut süreç yönetiminde, stratejik yönetimsel kararlar alınırken ve sosyal paydaşlara ulaştırılan her türden mesajın içeriğinde ve verilme şeklinde liderin gözlemleme, motive etme ve denetleme sorumluluklarının yanı sıra bireysel davranışlarında, hal ve tavırlarında da kurumun itibarıyla çelişmeyen bir görüntü sergilemesi gerekir.
İtibarı yüksek bir liderin, insanları belirli bir istikamete yönlendirebilmesi için önce gidilecek yönü çizmesi, net bir vizyon belirlemiş olması gerekmektedir. İnsanları kolay ulaşılabilecek hedefler yerine, zorlu ama başarılması mümkün hedeflere yönlendirmek ve bu amaca inandırmak ancak itibarı yüksek liderlerin yaratabileceği bir etkidir. Kendi itibarlarını iyi yöneten ve olumlu itibar sahibi liderler iyi bilmelidirler ki, sahip oldukları yüksek itibar sorumlu oldukları kurumun itibarı için de çok büyük önem taşımaktadır. Kurumsal itibar düzeyi yüksek şirketler, en nitelikli çalışanları, en sadık müşterileri, en iyi mali destekçileri ve yine en iyi iş ortaklarını kendilerine çekebilmekte ve sektörlerinde lider konuma gelebilmektedirler.
İtibar yönetimi literatüründe, kurumsal itibar yönetimi kriterleri şu şekilde ifade edilir:
Ürün ve Hizmetler
Finansal Performans
Çalışma Ortamı
Sosyal Sorumluluk
Vizyon ve Liderlik
Duygusal ÖzelliklerYapılan araştırmalarda kurum liderlerinin bireysel itibarlarıyla, kurumsal itibarın birbiriyle çok yakın bir ilişki içinde olduğu tespit edilmiştir. Hatta bazı liderlerin, kendi itibarlarıyla kurumun itibarını aynı şey olarak tanımladıkları dikkat çekmiştir. Liderin kişisel özellikleri, onun iş yapış şeklini de ortaya koyduğundan liderin itibarı kurumun itibarını da aynı şekilde etkilemektedir. Liderin kişiliğindeki negatif yönler, aynı olumlu yönler gibi kurumun kültürünü ve sonuç olarak itibarını doğrudan etkilemektedir.
Net bir vizyonu olan liderlerin yönettiği organizasyonların itibarları, bu vizyonu kurum içinde ve dışında açık bir şekilde paylaşan ve kurumun tüm davranışlarında vizyonuyla uyum içinde hareket etmelerini sağlayan liderlerin yönetiminde daha da artmaktadır. Ancak kurum itibarını oluşturmak kadar onu korumanın da önemli olduğu unutulmamalıdır. Kurumsal itibarın uzun dönemli hedeflenmesi ve yönetimi için liderliğin kurumsal itibar üzerindeki etkisinin gün geçtikçe daha çok öne çıktığı söylenebilir. Şirketlerinin itibarını yükselten liderler, itibarın şirketin en önemli varlığı olduğunu anlayan kişilerdir.
Lider itibarı gibi vizyon da, kurumlar için hayati önem taşımaktadır. Heraklitus’un çok bilinen bir sözünde belirtildiği gibi, “Bir insanın geleceğini, onun karakteri belirler”. Kurumlar için de durum farklı değildir. Kurumların geleceğini de aynı şekilde; dayandığı kültür ve değerlerden oluşan karakterleri belirlemektedir. Kurumların karakterini oluşturan değerlerin başında ise “kurumsal vizyon” ve “kurumsal liderlik” uygulamalarında gösterdiği başarılar gelir. Kurumların belirtilen bu değerlere yaklaşım biçimi, aynı zamanda sahip oldukları itibarın da düzeyini belirlemektedir ve bu nedenle ciddi önem arz etmektedir.
Ümit KÜÇÜK
İletişim Uzmanı
kucukumit@gmail.com