Kurumsal sürdürülebilirlik için robotlara güven artıyor
Oracle ile Harvard Professional Development Eğitmeni ve Bilgi İşlem Daire Başkanı (CIO) Danışmanı Pamela Rucker tarafından yürütülen yeni bir araştırmaya göre dünyanın dört bir yanındaki insanlar sürdürülebilirlik ve sosyal çabalar konusunda daha fazla ilerleme talep ediyor ve bu konuda işletmelerin adım atmasını istiyor. 15 ülkede 11.000’den fazla tüketici ve işletme yöneticisiyle anketler düzenlenerek yürütülen “No Planet B” (B Gezegeni Yok) araştırması, insanların toplumun sürdürülebilirlik ve sosyal girişimlere yönelik attığı adımların yetersizliğinden memnuniyetsiz olduğunu, işletmelerin sözlerini eyleme dökmesini istediğini ve insanların başarısız olduğu yerde teknolojinin başarılı olmalarına yardımcı olabileceğini düşündüğünü gösterdi.
• İnsanların yüzde 93’ü sürdürülebilirlik ve sosyal faktörlerin her zamankinden daha önemli olduğuna inanıyor ve yüzde 80’i son iki yılda yaşanan olayların kendi eylemlerini değiştirmelerine neden olduğunu söylüyor.
• Yüzde 94’ü toplumun yeterli ilerleme kaydetmediğine inanıyor. Yüzde 42’si bu yetersiz ilerlemeyi insanların diğer konulara öncelik vermesine bağlıyor, yüzde 39’u nedenin kısa vadeli kârın uzun vadeli faydalara göre daha önemli görülmesi olduğuna inanıyor ve yüzde 37’si insanların dünyamızı kurtarmaya yardımcı olmayacak kadar tembel veya bencil olduğuna inanıyor.
• Yüzde 45’i sürdürülebilirlik ve sosyal faktörler için tek başına bireylere veya hükümetlere göre işletmelerin daha anlamlı bir değişiklik yaratabileceğini düşünüyor.
• Yüzde 78’i işletmelerin bugüne kadarki ilerlemesinden hayal kırıklığı ve memnuniyetsizlik duyuyor, yüzde 89’u ise işletmelerin Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim (ESG) konularına öncelik verdiklerini söylemelerinin yeterli olmadığına, bu yönde eylem ve kanıt görmeleri gerektiğine inanıyor.
• Yüzde 84’ü işletmelerin yapay zekanın yardımıyla sürdürülebilirlik ve sosyal hedefler konusunda daha fazla ilerleme kaydedeceğine inanıyor. Yüzde 61’i insanların başarısız olduğu alanlarda robotların başarılı olacağını bile düşünüyor.
• Yüzde 92’si sürdürülebilirlik ve ESG programlarının, organizasyonlarının başarısı için kritik olduğuna inanıyor. İdari pozisyondakiler en önemli üç avantajı markayı güçlendirmek (yüzde 40), üretkenliği artırmak (yüzde 39) ve yeni müşterilerin ilgisini çekmek (yüzde 38) olarak belirledi.
• Hemen hemen tüm işletme yöneticileri (yüzde 91), sürdürülebilirlik ve ESG insiyatiflerini uygularken büyük engellerle karşılaşmaktadır. En büyük zorluklar arasında iş ortaklarından ve üçüncü taraflardan ESG ölçümleri alabilmek (yüzde 35), veri eksikliği (yüzde 33) ve zaman alıcı manuel raporlama işlemleri (yüzde 32) yer almaktadır.
• İşletme yöneticilerinin yüzde 96’sı insanların önyargısının ve duygularının çoğu zaman onları nihai hedeften uzaklaştırdığını kabul ediyor ve yüzde 89’u sürdürülebilir iş uygulamalarına yön vermek için teknolojiyi kullanan kuruluşların uzun vadede başarılı olacağına inanıyor
• İşletme yöneticilerinin yüzde 93’ü sürdürülebilirlik kararları ve sosyal kararlar almak için bir insan yerine robota güveniyor. Robotların hata yapmadan farklı veri türlerini toplama (yüzde 43), rasyonel ve tarafsız kararlar verme (yüzde 42) ve ölçümleri/geçmiş performansı baz alarak gelecekteki sonuçları öngörme (yüzde 41) gibi konularda daha iyi olduğuna inanıyor.
• İşletme yöneticileri insanların sürdürülebilirlik ve sosyal insiyatiflerin başarısı için hala önemli olduğunu düşünüyor ve insanların pay sahiplerinin geri bildirimlerine göre değişiklikler uygulama (yüzde 48), karar vermek için gereken bilgileri başkalarına aktarma (yüzde 46) ve bağlama göre stratejik kararlar alma (yüzde 42) hususlarında daha iyi olduğuna inanıyor.
• İnsanların yüzde 94’ü daha sağlıklı yaşama alışkanlıkları oluşturmak (yüzde 50), gelecek nesiller için dünyamızı kurtarmak (yüzde 49) ve dünya çapında daha fazla eşitlik yaratmaya yardımcı olmak (yüzde 46) için sürdürülebilirlik ve sosyal faktörler konularında ilerleme sağlamak istiyor
• İnsanların yüzde 70’i sürdürülebilirliği ve sosyal insiyatifleri ciddiye almayan bir marka ile ilişkilerini kesmeyi düşündüğünü ve yüzde 69’u bu çabalara daha fazla odaklanan bir marka için çalışmak üzere mevcut şirketlerini bırakabileceğini söylüyor.
• Organizasyonlar çevresel ve sosyal konulardaki ilerlemelerini net bir şekilde gösterebilirse insanlar ürünleri ve hizmetleri için prim ödemeye (yüzde 87), bu şirketlere yatırım yapmaya (yüzde 83) ve bu şirketler için çalışmaya (yüzde 83) daha istekli olmaktadır.
• İşletme yöneticileri bu alanın önemini ve aciliyetini anlıyor. Yüzde 94’ü geleneksel iş metriklerine yön vermek için sürdürülebilirlik ve toplumsal metriklerin kullanılması gerektiğine inanıyor ve yüzde 91’i sürdürülebilirlik alanındaki yatırımlarını artırmak istiyor.
Bu global rapor hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için: www.oracle.com/noplanetb