Kurumsal verim artışına büyük destek
Günümüzde kiralanabilir bir yazılım işlevi gören SaaS bu anlamda şirketlere müthiş avantajlı bir alternatif sunuyor. Artık şirketler internet aracılığıyla paylaşımlı altyapılara bağlanıp buradan ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetlere erişebiliyorlar. SaaS ile ihtiyacınız kadarını ödüyor, maliyetlerinizi büyük ölçüde aşağı çekebiliyorsunuz. Yeni uygulamalarınızı barındıracak herhangi bir donanım satın almanıza gerek kalmıyor. Yazılımı yüklemek için dâhili kaynakları kullanmak yerine, hizmet sağlayıcı size API temin ediyor ve yazılımın çalışması için gereken iş yükünü üstleniyor. SaaS hem yönetim hem de kaydolma maliyetlerinin öngörülebilmesine yardımcı oluyor. “Zaman içinde bir ölçekleme yapmanız gerekse bile, maliyetleriniz hakkında önceden fikir sahibi olabiliyorsunuz. Bu da bütçelendirmenin daha doğru yapılmasını sağlıyor” yorumunu yapan NetApp Ankara Bölge Müdürü Burak Koç, şu bilgileri ekledi:
“SaaS modelinde yazılım uygulaması hâlihazırda yüklü ve yapılandırılmış oluyor. Kullanıcılar bulut için sunucu sağlayabiliyor ve çok kısa sürede uygulamayı kullanım için hazır hale getirebiliyorlar. Bu da daha kısa sürede SaaS'ın faydalarını görmenizi, bekleme sürelerini azaltmanızı ve prototip oluşturma sürecinin daha kısa sürmesini sağlıyor. Tüm bu özellikler hibrit bulut ile entegre halde çalışan SaaS çözümlerinin şirketlerin hem finansal hem de operasyonel performanslarındaki verimi artırıp geleceğin teknolojisini yakalamalarını sağlayacak.”
Danışmanlık desteği kritik önemde
Burak Koç’a göre, şirketlerde bazı güvenlik endişeleri olduğunu görüyoruz. Şirket bir SaaS uygulaması kullanmak istiyor ama güvenlik endişesi yaşıyor. Bu durumda SaaS hizmet sağlayıcısı, kendi güvenlik duvarının içinde, yalnızca şirkete özel bir özel bulut ortamı oluşturuyor. Ek güvenlik için de müşterisine bir VPN sağlıyor. Ya da şirket farklı dikey pazarlar için tasarlanan hizmetler sunuyor. “Bu durumda müşterileri ile etkileşime geçebilmek için genel bulutu kullanabiliyor ama verilerini özel bulutta güvenlik altında tutabiliyor” diyen Koç, bu örneklerden de görüldüğü gibi, yalnızca genel veya özel buluta odaklanmak yerine, şirketine ve iş hedeflerine en uygun hibrit bulut uygulamasını seçerek bu tercihlere uygun, daha odaklı yüksek güvenlik önlemleri alınabildiğini vurguladı. “Böylece veriler üzerinde daha fazla kontrol sahibi olabiliyor. Altyapı sorumluluğunu üstlenen küresel çaptaki hizmet sağlayıcıların sunduğu hibrit bulut sistemlerinde şirketler fiziksel altyapılarını, güvenlik denetimlerini ve güvenlik uzmanlıklarını artırıp güçlendirerek güvenlikte bir adım daha ileri gidebiliyorlar” analizini yapan Burak Koç, bu başlıkta danışmanlık hizmetlerini ise şöyle değerlendirdi:
“Danışmanlık konusu, SaaS konusunda gerçekten kritik bir role sahip. Hibrit bulut ve SaaS konusunda danışmanlık hizmeti verecek, çözüm üretecek ve servis sağlayacak iş ortağı ile çalışmak önemli. Yeni teknolojilerin hayatımıza girmesinin etkisi ile Türkiye’deki kurumların danışmanlık alma konusunda bilinçlenmeleri ve ilgilerinin artırması devam ediyor. Kurumların bulut sistemleri ile ilgili projelerini hayata geçirmeden önce, kendi mevcut altyapılarını ve ihtiyaçlarını çok iyi analiz etmeleri önemli. Bu nedenle BT altyapıları konusunda danışmanlık desteği şirketler için hayati öneme sahip. Kurumlar doğru danışmanlık desteği ile BT altyapılarını maliyet avantajı ve esneklik açısından iyileştirebilir ve geliştirebilir.”
Hibrit bulut yolculuğunda doğru iş ortağı şart
“NetApp olarak Data Fabric vizyonumuz ile hızlı ve güvenilir hibrit sistemleri inşa etmek için en doğru mimarileri kullanıyoruz” diyen Burak Koç, şöyle devam etti:
“Geliştirdiğimiz çözümler ile kurumlara ihtiyaçları değiştiğinde, bu ihtiyaçlarına uygun bulut sistemlerine kolaylıkla geçiş yapabilecekleri esneklik katıyor ve kurumların da ihtiyacı doğrultusunda özelleştirilebiliyor. Yazılım bulutta olduğu ve internet üzerinden yazılıma erişebildiği için kullanıcılar mobil cihazlarından veriye ve uygulamalara her an her yerde erişebiliyor. Bu ve bunun gibi birçok nedenden ötürü SaaS yapısı önümüzdeki yıllarda kurumlar BT altyapılarından çok daha fazla kullanılacaktır. Türkiye’deki gelişmeler de kurumların yaklaşımı konusunda oldukça olumlu sinyaller veriyor. Örneğin, veri ayıklama hizmeti vermeyen SaaS tedarikçileri zor durumda kalırken, tek bir bulut üzerinde çalışan PaaS katmanları da daha az rağbet görecek. Hem yerinde hem de farklı bulut ortamlarında çalıştırılabilen yazılım teknolojileri, BT modelleri konusunda stratejik ilerlemeye düşünen işletmeler için yeni fırsatlar doğuracak. Yazılım Tanımlı Depolama’nın (SDS) sanallaştırma ve bulut mimarisinin evrim sürecindeki bir sonraki adım olacağını, flaş teknolojisinin çok büyük öneme sahip olacağını ve politika bazlı yazılımın geleneksel altyapı bileşenlerinin önüne geçeceğini düşünüyoruz. Şirketlerin de karşılaşacağı en büyük zorluklardan bir tanesi hibrit bulut yolculuklarında onlara eşlik edecek, yardımcı olacak doğru iş ortaklarını bulmak olacak.”