Kuzey Ege Otoyolu IT Müdürü Çağatay Sözer: “Her yatırım, güvenli bir sürüş için”
Uzun süredir sektördeyim. Yaklaşık 3 senedir de Kuzey Ege Otoyolu’ndayım. Çok ciddi anlamda IoT yatırımları olan bir şirketiz. Kuzey Ege Otoyolu’nu aktif kılan en önemli unsurlardan bir tanesi budur. Trafik kazalarında her yıl binlerce vatandaşımız yaralanmakta veya hayatını kaybetmektedir. Buna ek olarak maddi kayıplar meydana gelmektedir. Yollar kapanmakta ulaşım durabilmektedir. Kuzey Ege Otoyolu olarak akıllı ulaşım sistemlerine ilişkin çeşitli projeler yürüterek ülkemizin bu sorununa çözüm bulmak istedik.
Akıllı ulaşım sistemleri, otoyolumuzun her noktanın kamera ile izlenmesi, ölçülmesi, meteoroloji sensörlerinin ve trafik sayım sensörlerinin olması, gişe noktalarında ayrıca farklı ölçümlemeler yapılması, araçlardan tahsilatın yapılması gibi pek çok iş kalemi mevcut. Her noktamızda enerji SCADA’sı var. Enerji SCADA’sının ölçümlerini yapıyoruz. Şu anda 7 tane gişe noktamız var ve her birinde ayrı ayrı ücret toplama sistemleri, akıllı ulaşım sistemleri ve idari taraf olmak üzere ayrı sistem odaları mevcut. Sıcaklığı, nemi, hava kalitesini oradan görüyoruz. İki veri merkezimiz var. Bunlardan bir tanesi felaket kurtarma merkezi. Burada otoyol aktifken sistemleri bir anda kapatıp felaket kurtarma merkezinin aktif hale gelip gelmediğini test edebildik. Bir senaryo uyguladık. Bu anlamda da şu anda Türkiye’de ilkiz. Tünelde ciddi bir SCADA sistemimiz var. Tamamen IoT mantığında çalışıyor. Tünele girdiğinizde kocaman Jet Fanları görürsünüz. İçerisinde VTS adını verdiğimiz değişken trafik işaretleri vardır. Tüm otoyol gibi, Tünel de 7/24 izlenebiliyor. Tünelde oluşabilecek herhangi bir hava bozulmasında, sorunda otomatik olarak Jet Fanlar devreye girer ve oradaki havanın kalitesini belirli bir seviyeye getirene dek kendi ayarlamasını yaparak çalışır. Meteorolojik sensörler de sis anında ‘sis savarların’ devreye girmesi, otomatik olarak değişen mesaj işaretlerine yazıların gelmesi gibi unsurlarla aktif olarak çalışıyor. Bunlar düzenli olarak kalibre ediliyor, bakımları yapılıyor. Bu da bizim IT süreçlerindeki en büyük başarılarımızdan. Çünkü bunu 1-3-6-12 aylık olmak üzere düzenli bakım haline getirdik. Bu da cihazların ömrünü uzatmakla birlikte, bize ciddi anlamda verimlilik kazandırıyor. Kurduğumuz sistem, araçların üzerindeki yüklerin yüksekliğini ve enini ölçen bir yapı. Buna kısaca gabari sistemi deniyor. Her gişe noktasına IoT sistemi ile ölçüm yapan sistemler koyduk. 7/24 izleme monitörleri üzerinden bunun takibi yapılabiliyor. Araç, aşırı yüklü olması durumunda geçiş noktalarına zarar verebiliyor. Onları tünele girmeden önce belirli noktada yakalayıp engelleyerek müdahale etmemiz gerekiyor ve bunu başarıyla gerçekleştirebiliyoruz. Bu araçların geçiş noktalarına zarar vermesinden ziyade üzerindeki saman, pamuk, hurda gibi en problemli yükler başta olmak üzere her türlü yükün yola savrulması diğer sürücülerin sürüşünü etkileyerek akan trafiği engelliyor. Bu riskleri engelleyebildik. Cumhurbaşkanlığı Dijitalleşme Ofisi ile birlikte E-Devlet üzerinden araçların tüm borçlarının görüntülenmesi ve ödenmesi noktasında dijitalleşmeyi gerçekleştirdik. Bizim için en önemli şey, otoyoldaki sürücülerimizin trafik güvenliğinin tamamen sağlanması ve güvenli bir sürüş gerçekleştirmeleri. Pandemi sonrasında yapılan en büyük etkinliklerden biri olan Hamburg’taki IT Fuarı’nda çok güzel bir soru geldi. Almanya’da otoyolun bir kilometresine yapılan yatırımla bizim otoyolun bir kilometresine yapılan yatırım arasındaki fark soruldu. Biz herhalde 10 katı yatırım yapıyoruz. Dijitalleşme, IoT, akıllı sistemler anlamında kendi otoyolumuz açısından konuştuğumda, kilometre başına 10-20 katı yatırım yapıyoruz.