KVKK’yı, hukuk ve BT ekiplerinin birlikte yönetmesi gerekir
ISACA Ankara Chapter ve EY Türkiye’nin düzenlediği ‘KVKK ve Her Yönüyle Uyum’ etkinliğine, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ev sahipliği yaptı. ISACA Ankara Chapter adına açılış konuşmasını gerçekleştiren Karel firmasından Volkan Evrin, etkinliğin oluşum süreci hakkında şu bilgileri verdi: “Tüm kurum ve kuruluşların ve bu süreçlerde destek hizmeti sağlayan kişi ve şirketlerin ‘KVKK’ya uyum süreci oluşturma çalışmaları, sadece VERBİS kaydıyla sınırlanabilecek basit ve günlük aktiviteler değil, uzun, detaylı ve çok yönlü süreçlerdir. Bu bağlamda, kurum kültürü haline gelmesi gereken ve süreklilik hedefinde olan KVKK’ya uyum çalışmaları konularında hukuk, teknik, uyum ve denetim bakış açılarını yansıtabilmek amacıyla ‘KVKK ve Her Yönüyle Uyum” toplantısı düzenlenliyoruz.” ‘Yönetişim ve Uyum’ başlığında bir sunum yapan Evrin, yönetişimin içindeki uyum yapısından söz ederek “Yönetişim; paydaş ihtiyaçlarının, koşullarının ve seçeneklerinin dengeli, kararlaştırılmış kurumsal hedefleri belirlemek için değerlendirmesini sağlar” dedi.
Kişisel verilere uyum süreci insanla başlar
TSE’den Dilek Özeren ‘ISO 27701: 2019 Bilgilendirmesi’ yaptı ve TC kimlik kartlarıyla ilgili dönüşüm sürecinde olunduğunu kaydetti. Özeren, “ISO/IEC 27701, kamu ve özel şirketler, devlet kurumları ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar da dahil olmak üzere bir Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi içinde kişisel veriyi işleyen veri sorumluları ve/veya veri işleyenler de dahil olmak üzere her tür ve büyüklükteki kuruluş için geçerlidir” dedi. Avukat ve Hukuk Danışmanı Özgür Eralp, ‘Kişisel Verilere İlişkin Suçlar ve Kabahatler Neticesinde Verilecek Hapis, İdari Para ve Disiplin Cezaları’nı anlattı ve “Kanuna ait idari para cezalarıyla ilgili güncel tablo göremedim. Bir tarife olması gerekir” değerlendirmesini yaptı. Türksat’tan Avukat Başak Deprem ve EY’dan Gökhan Polat, Türksat’taki KVKK uyum çalışmalarıyla ilgili detaylı bilgi paylaşımında bulundular. Deprem, “Bu bir hukuk projesiydi ama genel müdür düzeyinde gerçekleştirilmeseydi, projenin tam anlamıyla hayata geçmesi mümkün olmazdı. Bu yüzden aynı zamanda yönetimsel bir projedir. 1,5 yıl boyunca kişisel veri envanterini oluşturduk ve VERBİS’e de doğru bir şekilde işledik. Uyumlaştırma, dönüştürme çalışmaları bir anda bitecek değil. Proje tamamlanınca bizim sürecimiz başlıyor” şeklinde konuştu.
Hiçbir veri atık değildir!
‘Bilgi Çağının Petrolünü Kullanma Yöntemi: Veriyi Anonimleştirme’ başlığında bir sunum gerçekleştiren Dr. Mustafa Afyonluoğlu, “Kişisel verileri zedelemeden veriden nasıl değer yaratabileceğimizi konuşmaya başladık. Anonimleştirme ile; verinin kişiye ait olan kısmı atılır ve kalan kısım sizin işinizi görür. Tüm süreçlerdeki tüm veriler değerlidir. Hiçbir veri atık değildir! Veri, anonimleştirilerek faydaya çevrilir. Yüksek verim ile anonimleştirme üzerine talepler artacak. Kişisel bilgileri ne kadar ayıklarsak yani ne kadar anonimleştirebilirsek o kadar da değer kaybı oluyor. Peki dengeyi nasıl sağlayacağız? En az kayıpla en yüksek mahremiyeti sağlayacağız. Sentetik veri; gerçek veri üzerinde yapay olarak oluşturulan veridir. Türkiye’de geçen yıl ilk kez sentetik veri üreterek bir çalışma gerçekleştirdik. Verilerimizi bizimle olan işi bitince nasıl hizmete sunabiliriz, en az kayıpla bunu nasıl yapabiliriz? Ne kadar iyi anonimleştirme yapabilirsek Türkiye’nin yüksek çıkarları için o kadar çok verim elde edebiliriz” şeklinde konuştu.