Lenovo, veri merkezi alanında ilk üçe girmeyi hedefliyor
Başarılı her BT biriminin arkasında esnek ve ölçeklenebilir yapıya sahip bir veri merkezi bulunuyor. Böyle bir veri merkezi olmadan dijital yarışta başarı mümkün değil.
Pandemi süreci ile birlikte kurum ve şirketlerin veri merkezi eğilimlerinde de gelişmeler yaşanıyor. Arkasında esnek ve güçlü bir veri merkezi altyapısını hissetmeyen şirketlerin dijital dönüşüm yarışında geri kalacaklarını kaydeden Lenovo Data Center Group Türkiye Genel Müdürü Burç San, sorularımızı yanıtladı:
-
Veri merkezlerine yönelik eğilimler ne yönde gelişiyor? Pandemi süreci ile birlikte bu eğilimler nasıl şekillenmeye başladı?
Pandemi ile birlikte tüm dünyada dijital dönüşüm ivme kazandı. Bu bağlamda BT altyapıları, dijital dönüşümün sağlanmasında önemli bir role sahip. Başarılı her BT’nin arkasında esnek ve geleceğe yönelik bir veri merkezi bulunuyor. Böyle bir veri merkezi olmadan dijital yarışı geçebilmek mümkün değil.
Müşterilerimize proaktif hizmet verebilmek için sektörden sektöre değişkenlik gösteren büyüme, genişleme, optimizasyon, küçülme senaryoları için simülasyonlar yapıyoruz. Örneğin, online satış şirketleri sanal marketler büyüme eğilimi gösterirken, turizm, havayolu, eğitim şirketleri pandemiden en çok etkilenen ve en son toparlananlar olarak belirgin bir çizgi çiziyor.
-
Bu doğrultuda veri merkezleri, altyapılarını nasıl dizayn etmeye başladılar?
Big data (Büyük veri), günümüzün ileri teknolojilerinin birçoğunun temeli diyebiliriz. Lenovo’nun tüm bu teknolojiler için müşterisine çeşitli avantajlar da sunan çözümleri bulunuyor. Lenovo olarak firmalara, iş yükleri arttıkça büyüyebilmeleri için olağanüstü ölçeklenebilirlik sağlıyoruz. Dizayn açısından da hibrit bir kurulum ortamı; kritik öneme sahip verilerin şirket içinde saklanmasını sağlıyor. Veri yönetimini ve iletişimini iyileştiriyor. Daha az hassas olan verilerin buluta gönderilip burada saklanmasını mümkün kılıyor. Ayrıca hibrit yaklaşım ne kadar esnekse, BT çevikliği o kadar artar ve toplam sahip olma maliyeti o oranda düşer. Örneğin Lenovo, SAP ile çalışarak yeni nesil bulut uygulamaları sunarken, işletme maliyetlerini düşürüyor.
-
Lenovo, bu doğrultuda veri merkezleri için nasıl altyapı çözümleri sunuyor?
Müşterilerimizin veri yönetimi sorunlarını en basit şekilde çözmelerine yardımcı olacak yeni ve esnek iş zekası çözümleri sunmayı sürdürüyoruz. Pazarda artık geleneksel veri merkezi çözümlerindense, yazılım tanımlı yani software defined veri merkezi çözümlerinin öne çıktığını söyleyebiliriz. Lenovo olarak bu alanda ThinkAgile ile iddiamızı ve farkımızı ortaya koymuş durumdayız. Bunun yanı sıra geçtiğimiz sonbahar tanıttığınız ThinkSystem SE350 ürünümüze kurumlar büyük talep gösteriyorlar. Özellikle büyük kurumlar ve güçlü markalardan siparişler alıyoruz. Güvenlik açısından kurumsalda üretilen verilerin doğru sunucuyla güvende olması çok önemli. Bu anlamda ThinkSystem SE350 dayanıklılığı ve her konuma sığabilen ölçüleriyle büyük bir avantaj sunuyor.
ThinkSystem SE350 Edge Server, edge hesaplama ve depolama gereksinimlerini karşılamak için özel olarak tasarlanmış kompakt bir edge sistemi olarak karşımıza çıkıyor. Lenovo’nun sunucu standardının çok altında boyutlarda ve çevre şartlarına dayanıklı olarak kurumlara büyük avantaj sağlıyor. Çok yer kaplayan Server (Sunucu) cihazlarının konulabildiği ortamlarda değişen sıcaklıklar, yüksek nem, toz, dar alanda titreşim gibi riskler varken, SE350 tüm bunlara çok daha dayanıklı bir server cihazı olarak karşımıza çıkıyor. ThinkSystem SE350, Intel’in 256 GB RAM ve 16 TB dahili depolamaya sahip işlemcisine dayanan yüksek performanslı bir sunucu olarak kurumlara sunuluyor. Kablosuz bağlantı da sunan ThinkSystem SE350, kablolu Ethernet, Wi-Fi ve hücresel LTE dahil olmak üzere birden fazla bağlantı seçeneği sunuyor.
Bunun yanı sıra Lenovo olarak yeni kurulan IoT bölümümüzle de müşterilerin geleneksel cihazlarını, akıllı ve birbirleri ile konuşan cihazlara dönüştürmesi sağlanıyor ve daha çok üretkenlik ve verimlilik sunmak için çözümler üretiyoruz.
-
Sunduğunuz çözüm ve hizmetlerinizi yapay zeka gibi teknolojilerle nasıl destekliyorsunuz?
DCG olarak müşteri deneyimini iyileştiren ve onları güçlendiren yenilikçi teknolojilere yatırım yapmayı sürdürüyoruz. Geleceğe yatırım ve inovasyon kalemlerimizin başında gelen konu “yapay zeka.” Bu alana yılda 1,6 milyar dolar yatırım yapıyoruz, araştırma merkezlerine, “Müşteri İnovasyon Merkezleri’ne” yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Şu an yapay zekanın en önemli ticari ya da insani sorunların çözülmesine yardımcı olması için üç yeni yapay zeka inovasyon merkezini işletiyoruz. Morrisville (ABD), Stuttgart (Almanya), Pekin’de (Çin) bulunan bu merkezlerde, Lenovo’nun 100’den fazla veri bilimi uzmanı ve uzman yapay zeka geliştiricisi çalışıyor.
-
Lenovo Data Center Group olarak 2021 hedef ve stratejileriniz konusunda bilgi verebilir misiniz?
Öncelikle amacımız, dünyanın ilk üç en büyük data center sağlayan üreticisinden biri olmak. Müşteri memnuniyeti ve güvenilirliği konusundaki liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Lenovo olarak inovasyona bağlılığımız doğrultusunda herkes için daha akıllı teknolojilere odaklanmayı sürdüreceğiz. Son kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayabilmenin ve teknolojik gelişmelere ayak uydurmanın bu sektörde başarılı olabilmenin temel şartlarından biri olduğunu düşünüyoruz. Bu yönde yenilikçi adımlar atıyoruz, yapay zeka yatırımlarımızı sürdürüyoruz