Londra’daki gençler ne istiyor?
2011’in ilk yarısına damga vuran ve Kuzey Afrika ülkelerinde hükümetlerin değişmesine, NATO müdahalesine, hatta iç savaşa sürüklenmesine yol açan Yasemin Devrimi’nde de halkın ayaklanması görülmüştü. Batılı devletlerin kışkırtmalarını bir kenara bırakırsak, ayaklanmalarda ilk gerekçe ‘demokrasi kaygısı’ olarak ortaya çıkmıştı. Peki, Londra’dakiler ne istiyor?
Tottenham’da 29 yaşındaki siyah Mark Duggan’ın bir polis tarafından öldürülmesinin ardından başlayan olaylar, toplumda büyük bir infiale
yol açtı. Birçok şirketin doğrudan
zarar etmesine sebep olan olayların ardında bir ırk ve insan hakları savunmasının ötesinde hükümetin kemer sıkma politikaları sonucunda zor durumda kalacak gençlerin ayaklandığı görüldü. Sokak çetelerinin de olayları ateşlediği, sokaktaki insanlara saldırılmaya başlandı.
Bu sebeplerin yanında, pek de görünmeyen tarafta hala sosyal medya ya da Blackberry Messenger üzerinden haberleşen gençlerin ‘tüketim çılgınlığı’ yatıyor. Gençler mağazalara girerek sadece ortalığı ateşe vermiyor. Yapılan yağmalarda birebir kıyafetler deneniyor, önemli markaların nispeten pahalı ürünleri tercih ediliyor.
Gelir seviyesi Yasemin Devrimi’nin görüldüğü yerlere göre oldukça yüksek olan Londra’da yaşananlar aslında liberal ekonomik modelde gençlerin tüketime ne denli özendirildiği ortaya çıkıyor.
Öyle ki, gençler bu kargaşadan yararlanarak günlerce mağazaları, depoları yağmalıyor ve orayı ateşe veriyor.