Mağaza karneleri ile performans ölçülüyor
Mağaza yönetiminde disiplini sağlamak için her zincirde standart operasyon kuralları olması gerektiğini belirten Obase Genel Müdürü Dr. Bülent Dal da, artık disiplini sağlamak için standart operasyon kurallarının yanı sıra ulaşılan neticelere göre yönetim ön plana çıktığını ve mağaza performansının ölçümünün önemi bu noktada arttığını belirtti.
Her mağazanın performansını ölçmek için mağaza karnesi diye nitelendirdiğimiz içinde çeşitli başarı göstergelerinin yer aldığı ölçüm sistemleri kullanıldığını dile getiren Dal, konuyla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Mağaza karnesi gösterimi; müşteri, operasyon, insan, tüketici segmenti, finans ana başlıkları ve ilgili alt başlıklara göre tasnif edilmiş bir bakışta anlaşılması son derece kolay göstergelere göre trafik işareti renkleri ile yeşil, sarı ve kırmızı ile renklendirilen, kırmızı renkli göstergelerin hedefin altında kaldığını takip edenlerin dikkatine sunan bir perfomans ölçüt sistemidir. Bir perakende zinciri için mağaza karnesinin herkese açık olması ve mağazanın performansını anlık olarak takip edip sıkıntılı giden konuları algılayıp ona göre hareket etmesi önem taşır. Bu şekilde tüm mağaza çalışanlarının başarıya katılımı sağlanmış olur. Aynı zamanda bölge müdürü tarafından da takip edilen mağaza karnesi ile bölge müdürü mağazayı ziyaret ettiğinde mağaza müdürü ve çalışanlarla problemli konuları anlamak ve çözüm bulmak için aynı sayfa üzerinde tartışmaya başlayarak daha hızlı sonuç alabilirler. Bölge müdürü bir mağazadaki iyi göstergenin sebebini hemen anlayarak, başarılı tatbikat ya da deneyimi diğer emsal mağazalara önerebilir. Bazı başarı göstergeleri tüm çalışanların ortak hedefine konarak örneğin raf bulunurluğunu artırmak gibi bir hedefte kenetlenebilirler.”
Perakendecilerin bundan birkaç yıl öncesinden tamamen farklı bir ortamda çalıştığını belirten SAP Türkiye Perakende ve Lojistik Sektörleri Çözüm Yöneticisi Hakan Yakıcı, “Kullanılabilir bilgilerin fazlalığı ve küresel rekabet gibi zorlayıcı pazar koşulları sonucunda müşteriler hiç olmadıkları kadar güçlü hale geldi. Bunlara ek olarak yeni yasal düzenlemeler ve artan sosyal ve çevresel bilinç, perakendecilerin sürdürülebilirlik açısından daha bütünsel bir yaklaşım benimsemelerini gerektirdi. Yoğun rekabet ve değişen teknoloji sonucunda her perakendeci yenilikçi olmak ve farklılaşmak adına mümkün olduğunca hızlı ve verimli bir şekilde yeni ve etkili yollar bulmak zorunda kalıyor” diye konuştu.
Müşteriler mağaza deneyiminin teknoloji kullanılarak zenginleştirilmesini talep ediyor
Veri ağları konusunda dünya lideri olan Cisco, küresel perakende pazarlama ekibi ve İnternet İş Çözümleri Grubu (IBSG) işbirliğiyle ABD ve İngiltere’den tüketicilerle yeni alışveriş eğilimlerine yönelik olarak yürüttüğü araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırma, perakendecilerin büyümeyi sağlamak ve marka bilinirliğini artırmak için web ve mağaza içi deneyimleri birleştirerek yeni bir alışveriş deneyimi yaratmaları ve bununla teknoloji meraklısı müşterilerine ulaşmaları gerektiğini ortaya koydu.Bu yeni alışveriş deneyimi fiziksel ve sanal dünyaların en iyi özelliklerini bir araya getirerek müşterilere hem web ortamlarındaki kadar rahat ve pratik bir şekilde bilgiye ulaşma, hem de ürünlere dokunma şansını sunuyor. Bu tür bir deneyimi sunmak isteyen perakendeciler, sayısal ekranlar, videolar, sosyal ağ teknolojileri ve Wi-Fi ağları kullanarak müşterilerinin sürekli bağlı kalmasını sağlayabiliyor. Cisco’nun ABD ve İngiltere’den 1000 alışverişçi ile anket yaptığı araştırmada tüketicilerin alışverişte teknolojiden nasıl yararlandığı ve mağazada teknoloji deneyimine nasıl baktığı sorgulandı. Buna göre, tüketicilerin yüzde 50’si en iyi fiyatı bulmak için teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanmaya devam edecek.
Gelecek sayısal mağazacılıkta
Visa’nın “Geleceğin Mağazası 2012-2015” araştırmasına göre, 7 yıl içerisinde internet kanalıyla gerçekleşen satışlar toplam cironun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturacak. Mağaza sayılarında azalma yaşanacak, teknoloji uygulamaları artacak. Ödeme yolu olarak temassız kartlar, kredi kartı ve banka kartının yanı sıra ön ödemeli kartlar, anahtarlıklar ve cep telefonları tercih edilecek. Araştırmanın işaret ettiği bir diğer nokta da, bilgiye dayalı olmaktan çıkarak işleme dayalı gelen web siteleri nedeniyle, sektörde teknoloji uygulamalarının daha da yaygınlaşmasına bağlı olarak otomatik taramalarda artış yaşanacak olması. Keza, stoklarında RFID (Radyo Frekansı Tanımlama) adı verilen uygulamayı kullananların ürün takibi de artacak. Perakendeciler mağazalarındaki bilgisayar ve web tabanlı uygulamalarla ürün hakkındaki müşteri görüşlerini daha fazla değerlendirecekler.
Önemli bir nokta da, küçük mağazaların yüksek miktarda stok bulundurmak yerine hizmet ve bilgiye odaklanacak olması. Bu sayede müşteriler web sitesi üzerinden sipariş verebilecek ve bunları teslim alabilecekler. Ön plana çıkan bir diğer gelişme de otomatik tarama. Araştırmaya göre “Otomatik tarama” hizmeti sunacak perakendeciler artacak. Avrupalı perakendecilere göre 2012-2015 arasında satışların yaklaşık beşte biri internet üzerinden gerçekleştirilecek. Perakende cirosunun ortalama yüzde 18,8’lik bölümü çevrimiçi kanaldan sağlanırken, bu oran bazı ürünlerde yüzde 40’ın üzerine çıkacak. Perakende mağazaların sayısında önemli düşüşler olacağı ve mağazacılığın daha teknoloji yoğun hale geleceği tahmin ediliyor. Diğer taraftan perakendeciler, 2015 itibariyle mağazaların yüzde 48’inin, tüketicilerine “Elektronik kiosklar” ya da etkileşimli bilgisayarlar gibi elektronik cihazlar sağlamasını bekliyor.
Kasiyersiz alışveriş 7 yılda yüzde 22’ye ulaşacak
Araştırmanın işaret ettiği bir başka önemli eğilim de müşterinin sepetindeki ürünleri kasiyer olmadan ödemesi anlamına gelen otomatik tarama veya otomatik ödeme sistemleri konusundaki gelişmeler. Araştırmaya göre bu sistem önümüzdeki 5-7 yıl içinde perakendecilerin yüzde 22’si tarafından kullanılacak.