Marifet iltifata tâbidir
Atasözleri kadar az kelime ile çok şey anlatan resim dışında pek az şey vardır. Ancak atasözleri dilden dile yayılmış, nesilden nesile taşınmıştır. Öyle atasözleri de var ki başka atasözlerinin söylediklerinin tam tersini söylemiş. Farklı zamanlarda farklı durumlar karşısında dile gelmiş bunlar. Geçtiğimiz haftalarda bir söyleşide çok güzel bir cümlenin varlığı tekrar dile geldi. Marifet iltifata tâbidir. Daha önce defalarca kez duyduğum bu atasözü üzerine düşündükçe ne kadar gizli bir anahtarı altın tepsi de sunduğunu fark ettim. Konuştukça da anlamı derinleşiyordu.
Oysa, iltifatın ne kadar güçlü bir silah olduğunu bu söyleşiden çok önce kişisel bir eğitim sırasında şahsen yaşamıştım. İkişerli gruplar halinde bir etkinlikti. Birbirimize tam iki dakika boyunca iltifat edecektik. Önce ben iltifat etmiştim. Karşımdaki arkadaşım giderek gülmeye başlamıştı, mutlu olduğu her halinden belliydi. Sıra arkadaşıma gelmişti, bana iltifat edecekti. Özgüvenimin arttığını, mutlu olduğumu, kendimi çok iyi hissettiğimi deneyimlemiştim. Mutluluktan uçuyordum desem çok az abartmış olurum. Ayrıca karşımdaki arkadaşıma sarılasım gelmişti, bir anda sevmiştim onu. Hem mutluydum, hem de iletişim kurduğum kişiyi başka hiçbir neden yokken sevmeye başlamıştım.
Psikologlar bunun nedenini kendi terimleriyle açıklamışlar. Sadece insanlara özgü bir durum değil, hayvanlar için de geçerliymiş. Edimsel şartlama dedikleri tam da buymuş. Bir insanda bir beceri geliştirilmek istendiğinde o insana iltifat etmenin işleri hızlandırdığı ispatlanmış. Ancak bunu çocuklara daha ilk yaşlarda uyguluyor ve zamanla dış kaynaklı pekiştiren unsurların iç kaynaklı aferinler ile yer değiştirmesini sağlamalıyız diyorlar. Çünkü dışarıdan verilen aferinlerin süreklilik problemi olabilirmiş.
Tabii ki bu kadar önemli bir konuda düşünürler mutlaka bir şeyler söylemiştir diye sağa sola bakındım. İltifatın değeri konusunda batılı düşünür William James “İnsanın doğasının en derin ilkesi takdir edilmeye duyulan iştahtır” diyor. Takdir edilme doğamızın gereği bir ihtiyaçtır diye düşünüyor. Günümüzün önemli bir kısmı başkalarının bizi beğenmesi için harcadığımız çabalarla geçiyor. Bu nedenle iltifat yanımızdakilerin amaçlarına da hizmet ediyor aslında. Motive etmenin en ucuz ve maliyetsiz yolu bu olsa gerek.
İşin ilginç olan yanı ise bazı düşünürlerin hiç olmayan bir becerinin bile iltifat ederek karşı tarafta oluşturulabileceği yönünde. Bu sihri kullanmak ise bizim elimizde. Ben çoğu kez deneyip etkisini gözlemledim. Henüz denemediyseniz belki vesile olur.