Masaüstünde Philips zerafeti
Her ne kadar günümüzde “teknoloji” dendiğinde 3 lafın 2’si akıllı telefona bağlanıyor olsa da ofislerde ve evlerde hala sabit telefonların kullanımına devam ediliyor. Alexander Graham Bell’in 100 küsür yıllık icadı, evlerimizde ve ofislerimizde hala boy gösteriyor. Elbette ki bu telefonlar da şekil değiştiriyor. Çok da fazla işlev eklenemeyen sabit telefonlar, işlev konusunda kendi çapında doyuma ulaşmış durumda. Philips Linea ise masanızın üstüne aynı zamanda bir “zerafet” katmayı hedefleyen bir kablosuz sabit telefon. Şimdi bu ürünü biraz yakından tanıyalım.
Son derece şık
Philips Linea arka tarafı eğimli, ön tarafı ise düz bir sabit telefon. Ön yüzeyinde yer alan ekran sayesinde cihazın işlevleri ve menüleri arasında rahatlıkla gezinebilir, numarayı doğru tuşlayıp tuşlamadığınızı görebilirsiniz. Tuşlarının iri olması, gözlerinde problem olan kullanıcılar için de ekstra bir avantaj sağlıyor.
Linea’nın masa üstünde kalan istasyon parçası, telefonun kendisini tasarımsal anlamda tamamlar nitelikte. Telefonu bu istasyona yerleştirdiğimizde komple ince bir silindir haline dönüşüyor. İstasyona telefon hattı ve adaptör bağlantılarını yapıyoruz. Linea, bu istasyon üzerinde şarj oluyor. İstasyon üzerindeki tek tuş, Linea’yı kaybettiğimiz zaman ses çıkarması için telefonu çaldırmaya yarıyor.
25 dakika ses kaydı
16 saat konuşma ve 180 saat bekleme süresi vadeden Linea, 50 telefon numarasını hafızasına kaydedebiliyor. Son aramalar listesinin büyüklüğü ise maksimum 20 çağrı. “Caller ID” olarak bilinen, gelen aramalarda numaranın gösterilmesini sağlayan teknolojiyi destekleyen ürün, aynı zamanda telesekreterlik de yapabiliyor. Telesekreter olarak kullanıldığında ise 25 dakikaya kadar çağrı ses kaydı alabiliyor.