Proteam Bilgi Teknolojileri, IBM’in Maximo ürünü ve servis yönetim
çözümlerinin sunumundaki yetkinliği ile IBM’in takdirini topluyor.Kognitif çözümler, küresel bazda önemli bir gelişim sergiliyor ve her ölçekte her sektörden tüm şirketler bu çözümleri en doğru biçimde konumlandırma çabasında. Bu noktada Proteam’in stratejisi, mevcut ve kendini kanıtlamış çözümlerle kognitif çözümleri en doğru biçimde entegre etmek. Kurulduğu 2013 yılından bu yana IBM iş ortağı olarak çalışmalar yürüten Proteam Bilgi Teknolojileri, bu strateji paralelinde varlık ve servis yönetiminde kapsamlı çözüm sağlayan Maximo ürününün desteği ile öne çıkıyor. Proteam Genel Müdürü Mert Gökaşan’ın da dikkat çektiği gibi, kognitif çözümler, IoT ve bulut bilişim gibi güncel BT başlıklarında her şirketin hedefi çok net: Kurumsal kârlılığı artırmak için nasıl daha akıllı çözümler geliştirilebileceğine odaklanmak. “Biz de bu eksende sağladığımız çözümleri daha zeki ve daha verimli kullanılabilir kılmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz” diyen Mert Gökaşan, gerek Maximo gerekse Anywhere eklentisi hakkında şu detayları paylaşıyor:

Türkiye’de ilk proje

“Maximo, kendi içinde varlık ve servis yönetimi başlıklarında iki ayrı lisanslama ile geliyor. Temeldeki yaklaşım da ‘enterprise asset managment’ ve ‘control desk’ yazılımı. Bu iki çözümü entegre biçimde sunan Maximo, sektördeki diğer BT şirketlerinden farkını da böylece ortaya koyuyor. Çünkü normalde bu iki başlık, ayrı yazılımlar şeklinde pazarda yer alıyor. IBM ise bu iki başlığı aynı ürün içinde buluşturuyor. Varlık yönetimi ‘varlıklarınızı yönetme stratejinizle’ bağlantılıyken, servis yönetimi ise servis çağrılarınız ve bunun ITIL süreçleri ile olan bağlarını pekiştiriyor. Gelinen noktada ise mobil yapıyla bu konsepti buluşturmak bir gereklilik halini alıyor. İşte Anywhere de IBM’in geliştirdiği ve Maximo ile entegre çalışan bir çözüm. Bu yapı kullanarak Türkiye’de ilk projeyi biz gerçekleştirdik. Çalışmalarımız bununla da sınırlı kalmadı ve Anywhere yapısını Türkçeleştirdik. IBM ile bu başlıkta işbirliği yaparak, başarılı bir projeye de imza attık.”

Yeniliklerin tanıtımı öncelik

Proteam’in yaptığı bu Türkçeleştirme hamlesi, IBM’in de takdirini toplamış. Mert Gökaşan’ın işaret ettiği gibi, BT sektöründe yeni bir çözümle ilk projeyi yapmak genelde bazı zorlukları beraberinde getirir. Çünkü birçok bilinmeyen noktaya denk gelmek kaçınılmaz. Tüm bu genel tabloya karşılık, IBM ile ortak bir çözüme ulaşabildiklerine dikkat çeken Gökaşan, “IBM de bu durumdan son derece memnun. Öyle ki, IBM yetkilileri ile görüşmelerimiz ışığında, bu yapının başka sektörlerde veya mevcut sektörlerdeki diğer müşterilerde nasıl konumlandırılabileceği üzerine çalışmaya başladık” eklemesini yaptı. Proteam, IBM kanal tarafıyla güçlü işbirliğine önem veriyor. Kurumsal ilerleme stratejisinde ise Maximo ürünü üzerinde yapılan geliştirmelerin ve mobil platformlarda işlerliğin tanıtımı öncelik. Mert Gökaşan, bu stratejiyi gerek 2017 gerekse orta ve uzun vadeli planları ışığında şöyle detaylandırdı:

Hız her şey

“Bu önceliklerimiz bize farklı sektörler ve kanallar açmakla kalmıyor, müşteriye IBM’in lisanslı bir ürünü ile gitme avantajını sunduğu gibi, bunu tamamen Türkçe sunmamız da tercih edilme sebebimiz oluyor. Böylece müşterimiz hem IBM çatısı altında aynı lisans yönetimi ve koruma, güvence ve destek yapısından yararlanıyor hem kendi mobil çözümünü kullanmış oluyor. Varlık yönetimi bir disiplin ve genellikle belli olgunluğa ulaşmış firmalarda tercih ediliyor, özellikle üretim sektöründe, otomotiv, bina tesis yönetimi gibi sektörlerde öne çıkıyor. Servis yönetimi yazılımları ise olay yönetimi, değişiklik yönetimi, konfigürasyon yönetimi gibi bileşenlerle entegre olup, bunları tamamlıyor. Burada geriye kalan başlık ise çalışanların bilgisayar başında veya mobilde iş yönetimi yetkinliği. Yani belirttiğimiz bu süreçlerin mobil ile etkileşimli hale gelmesi, kullanıcılar ve yöneticiler açısından kritik önemde. Bu süreci kurumsal bazda konumlandırmada standart bir doğru da yok. Yani sektör ve ölçeğe bağlı farklılıklar söz konusu. Örneğin telekom sektöründe, özellikle iş süreçlerine bağlı olarak sistemin de hızlı biçimde değişebilmesi gerekiyor. Biz de bu hızlı değişim ihtiyacını Maximo ürünü içinde hayata geçirirken, bu yetkinliği mobille birleştirerek, son kullanıcıdan en yukarıda onay veren kişiye kadar ulaştırma stratejisini güdüyoruz.”