McAfee bulut ve ağ güvenliğine odaklandı
Intel’in geçtiğimiz yıl bünyesine kattığı McAfee, ağ ve bulut güvenliğine odaklı olarak çalışıyor. Türkiye pazarındaki büyümeyi gören ve bu anlamda bölge içerisinde ülkeye büyük önem veren şirket, her geçen yıl çalışan sayısını artırdı ve geçtiğimiz ay içerisinde Türkiye ofisini açtı. EMEA Başkanı Gert-Jan Schenk, Türkiye’deki potansiyelin çok yüksek olduğunu ve burada mevcut müşteriler ile birçok başarılı işe imza attıklarını belirterek McAfee’nin bu sebeple ülkedeki takımı her zaman yoğun bir şekilde desteklediklerini vurguladı.
Görüşmenin odak noktası olan ‘bulut’ konusunda görüşlerini açıklayan Schenk, güvenliğin yanı sıra esneklik ve verimliliğin önemini de vurguladı. Schenk, “Buluta geçişte kurumlar güvenlikten emin olmak istiyor. Şirketin en değerli mal varlığı olan verinin güvenliği özellikle iş sürekliliğinin sağlanması açısından hayati önem taşıyor. Öte yandan esneklik ve maliyet açısından verimli hale gelmek bulut yapısına geçişin en önemli nedenleri arasında” dedi.
Bilgisayar ‘hack’lemenin artık öğrencilerin hobi amaçlı girişimleri olmaktan çıktığını ve 7/24 devam eden gerçek bir ‘iş’ haline dönüştüğünü söyleyen Schenk, McAfee’nin GTI (Global Tehdit Zekası) teknolojisi sayesinde tüm dünyadaki veri akışını takip ederek ve buradaki izleri analiz ederek, gelişmekte olan tehditleri önceden belirlediğini belirtiyor. Gert-Jan Schenk, “Bu sayede müşterilerimizi önceden uyarabilmemiz mümkün oluyor. Dünyada her gün 4 milyar şüpheli hareket raporu alıyoruz ve yine bu teknoloji ile gerçek tehditleri ayıklayabiliyoruz” dedi.
GTI ile ilgili daha detaylı bilgi veren Ülke Müdürü Armağan Zaloğlu ise Türkiye’de ürünlerimizi kullanan şirketlerin güvende olduklarını belirterek şunları söyledi: “GTI teknolojisi ile sistemimiz trafiği izliyor ve bir ülkeden gelen tehditlerin kritik seviyeye gelmesi ve yoğunlaşması halinde o ülkeden gelen trafiği müşterilerimiz için anında kesebiliyor. Bu kesintinin süresi, tehdit ortadan kalkana kadar müşteri isteği doğrultusunda ayarlanabiliyor.”
Suçluların tek derdi para değil
Schenk gelişmiş birer iş koluna dönüşen siber suçların artık hedef değiştirdiğini ve özellikle kritik altyapılara yönelik saldırılar şeklinde görüldüğünü vurguluyor. Schenk’in verdiği bilgilere göre günümüzde elektrik santralları, petrol tesisleri, ulaştırma sistemleri gibi altyapılar saldırıya maruz kalıyor. Bu tip saldırıların amaçları ise genellikle politikaya veya terörizme bağlı olabiliyor, bu yüzden suçlar sadece ekonomik nedenlerle açıklanamıyor.
Siber suçların odaklandığı bir diğer nokta olarak sosyal ağları gösteren Schenk, “İnsanlar sosyal ağlar aracılığıyla zaten ‘bulut’taki yerini almış durumda ve çoğu bunun farkında bile değil. Birçok platformdan toplanan bilgilerin bir araya getirilmesi bir kişinin büyük ölçüde ele geçirilmesi anlamına geliyor” dedi.